Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÖNCEKİ gün Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın Pera Palas Hotel’de düzenlediği “Beyoğlu Sohbetleri”nin 10’uncusuna ilk kez katıldım. Ne yalan söyleyeyim, davet ilk geldiğinde tedirgin olmuş ve çekinmiştim. Ancak Başbakan Binali Yıldırım’ın salona girdiği andan itibaren “İyi ki gelmişim” dedim.

        Başbakan Yıldırım masaları tek tek dolaşıp herkesle selamlaştı. Göz teması kurdu, arada espri yaptı. Ancak bu esprilerin asıl ve en güzelleri sohbet başladığı anda geldi.

        Yıldırım konuştukça

        TABİİ ki sohbetin çoğunluğu Afrin ve çok ciddi konulardı. Ancak Başbakan Binali Yıldırım ustalıkla insanları rahatlatmayı bildiği gibi yaptığı esprilerle de sayısız alkış aldı. Hatta bir ara yapımcı Elif Dağdeviren, “Başbakan’ım espri yeteneğiniz Cem Yılmaz’a taş çıkarır. Lütfen bir program yapalım. Ben de dünyanın en zengin yapımcısı olayım” deyince Başbakan Binali Yıldırım, “2019’da konuşalım tekrar” diyerek esprili bir yanıt verdi.

        'Kontrollü serbestlik yaşıyoruz'

        ÖZGÜRLÜĞÜNE çok düşkün biri olarak Başbakan Yıldırım’ın söylediği, “Biz kontrollü serbestlik yaşıyoruz. Şu anda elimde tespih Bahariye Caddesi’nde dolaşmak isterdim” demesine çok üzüldüm. Düşünsenize, ülkenin Başbakan’ısınız ve çok küçük bir isteğiniz var. Ama o küçük istek için yolların kapanması, korumalar, yüksek güvenlik, bir sürü şey lazım.

        *******

        Siyasetten yorulmak

        İTİRAF etmem gerekirse son yıllarda ben de bir okuyucu ve dinleyici olarak siyaset yorgunuyum. Önceki gün bu konuda çok mutsuz olacağı mı düşünürken tam tersi Başbakan Yıldırım, anlatımıyla beni siyasete yeniden yönlendirdi. Zaten birçok usta kalem de “Başbakan’ım daha çok İstanbul’a gelin. Ankara’da böyle değilsiniz” diyerek sohbetin memnuniyetini dile getirdi. Haliyle Başbakan’ı sıcak Beyoğlu akşamı ve güzel bir sohbet rahatlatmıştı belli.

        Geceden aklımda kalanlar

        - YEMEK mönüsü abartıdan uzaktı.

        - Dil, din, ırk ayrımı yapılmadan her dilden, her kültürden insan buluştu.

        - Çok az insan davet edilmişti.

        - Ahmet Misbah Demircan herkesi çok güzel ağırladı. Başbakan Yıldırım’ın sohbete başlarken Ahmet Misbah Demircan’a, “Seninle aynı görev için yarışacağız. Hazır mısın? Ben istemesem de” demesi herkesi güldürdü.

        Ben Hande Yener'in yerinde olsam...

        BİRAZ yalnız kalırım.

        - Geçmişteki, yani asıl Hande Yener’i önüme koyar, uzaktan izlerim.

        - O Hande Yener’in kıyafetlerini, şarkılarını, kliplerini, duruşunu, sessizliğini, yorum yapmamasını, az ve öz konuşmasını...

        - Ondan sonra harekete geçer, ne yapmak istiyorsam yaparım.

        Ama Hande Yener ne yapıyor? Kendisi için yapılan her kötü yorum ve eleştiriden sonra, “Bunları Demet Akalın yaptırıyor” diyor. Yani gökyüzünden üstüne bir kuş tüyü konsa, “Demet Akalın yollamıştır bu tüyü” diyecek.

        Bu gerçekten zehirli bir durum. Bir insanın kendine yapabileceği en büyük kötülük. Hande Yener’in acilen bu zehirden kurtulması lazım. Keza bir düşmanı böyle yenemez insan. Eğer bir kişi karşısındakini düşman olarak görüyorsa daha çok başarılı olup zirveye çıkarak yenebilir.

        Şiddeti babam uygulasa affetmem

        İKİ-üç gündür “Kadına şiddeti normalleştiriyorsun” diye hakkımda bir şeyler yazılıyor sosyal medyada. Bir grup fake hesap da sürekli bunu paylaşıyor. Yazı sürekli paylaşılınca, hatta TT olunca insan “Ben ne yapmışım acaba?” deyip olayı araştırıyor. Ben de ne yaptığımı araştırdım.

        Kasım Garipoğlu’nun karıştığı şiddet davasıyla ilgili, “Kasım’ın hayattaki en büyük laneti, kuzeni Cem Garipoğlu. Ağzıyla kuş tutsa yaranamaz. Benim böyle bir kuzenim olsaydı nasıl bir hayatım olurdu acaba?” demiştim, bunun içinmiş.

        Yeniden pes. Okuduğunu anlamayan ya da bakış açısı değişik insanlar yüzünden yeniden bu konuda yazmak zorunda kalıyorum. Öncelikle ne Kasım’ı, ne Leyla’yı tanıyorum. Bir kez bile göz göze gelmedim. Şiddet uygulayan Kasım değil babam olsa tanımam. En büyük cezanın verilmesini isterim. Durum budur. Art niyet arayanlara...

        Diğer Yazılar