Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        LİNET, “Son çare olarak sperm bankasına gideceğim. Ne yazık ki baba adayı yok. Çocuk sahibi olmak isteyen erkek kalmadı” derken hiç de haksız sayılmaz. Çünkü benim bile etrafımda birçok erkek çocuk sahibi olmak istemiyor. Gerekçeleri ise çok, “Daha erken”, “Hayatımı yaşayacağım”, “O sorumluluğa henüz hazır değilim”, “40’a kadar yolu var. O zaman alırız 20’lik çıtır. O zaman bakarız artık” diyorlar. Yani “Biz rahatız. İstediğimiz zaman çocuk yaparız. Kadınlar düşünsün” tadında dolaşıyorlar. Erkekler uzun yıllardır özgürlüklerini ilan etti de çaktırmıyorlardı. Son birkaç senedir de bunu açık açık ifade ediyorlar. Eğer aile baskısı yoksa ki artık o baskıyı da takmayan ve “Karışmayın bana” diyen çok kişi var. O yüzdendir ki Linet gibi dert yanacak kadın çok olacak. Hazırlıklı olun.

        ***********

        EVLİLİK

        ŞEBNEM Özinal-Şefik Öztek, Gül Gölge Saygı-Murat Saygı yıllar sonra boşanacaklarını açıkladıktan sonra bir de önceki gün 35 senelik evli bir çift “Evlilik akıllı işi değil” dedikten sonra evliliğe inancım tamamen yerle bir oldu. Özellikle bizim ülkemizde “Evlen”, “Evde kaldın”, “Evlenmedin mi?”, “Hadi artık yuvanı kur” gibi klişe sözlerle evlilik daha da bir değişik bir şey oluyor. O saf, masum halinden çıkıyor. Evlilik programları, gelin programlarını izlerken hep “Bazı insanlar evlenmiş olmak için evleniyorlar” yorumunu yapardım.

        Son zamanlarda Show TV’de yayınlanan “Gelin Evi” programına birkaç kez denk gelince bu söylemimi tekrarladım. Bazıları gerçekten evlenmiş olmak için evleniyor. Hatta ben erkeklerden değil de kadınlardan “Aman evleneyim de, olmadı boşanırım” sözünü çok duyuyorum. Bu da işte çevre baskısı. Bana da baskı yapıyor insanlar. Kimi görsem “E hadi evlenin artık” diyor. Evlenince de “Çocuk ne zaman?” diyecekler. Sonrasında “E hadi ikinci çocuk yok mu?” diyecekler. Sonra da “Eeee aranız nasıl?” sorusu gelecek. Ardından da “Aman bıkmadın mı, boşan artık” diyecekler. Diyecekler de diyecekler... Of hep öyle işte. Bizim memlekette bu evlilik işleri karışık. Hatta bayağı bildiğin arapsaçı.

        ***********

        BANA GELENLERİN ÇOĞU OKUMA YAZMA BİLMİYOR

        MÜGE Anlı ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın canlı yayına bağlandığı gün konuştum. Heyecanlıydı başlattığı seferberlik için ve Cumhurbaşkanı ile eşinin destek olmasından ötürü. Bence hepimiz heyecanlanmalıyız. Müge Anlı, “Esin bana gelenlerin çoğu okuma yazma bilmiyor. Kahroluyorum ve artık ‘Okuma yazma bilmeyenleri almayacağım programa’ diyorum ki gitsinler, okusunlar, yazsınlar, öğrensinler. Bir kişi bile öğrense benim için kârdır” diyor. Cumhurbaşkanı da bağlandığı yayında “2.5 milyon okuma yazma bilmeyen var” diyerek sayıyı belirtti. Ciddi bir oran gerçekten. Kahroldum. Ki bence hepimiz kahrolmalı ve Müge Anlı’nın seferberliğine yardımcı olmalıyız. Ben çevremde bildiğim herkesi kayıt yaptırmaları için zorlamaya ve Müge Anlı’ya yönlendirmeye başladım bile. Hadi siz de bari bunu yapın. Etrafınızda okuma yazma bilmeyen birileri varsa bu seferberliğe katılmaları için yardımcı olun.

        Diğer Yazılar