Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        RTÜK ekranda her şeyi kovalıyor. Şimdi de internet yayınlarına dalacakmış. Netflix, Puhutv, Youtube derken yasaklar, yasaklar. Yasak kovalıyor düşünün. Vallahi gülesim geliyor. RTÜK bu yasakları ıncık cıncık kovalamaya başladıktan sonra farkında mısınız memlekette hırsızlık, kadına şiddet, kadına taciz, kadın cinayetleri, çoluk çocuğa saldırma, 100 yaşındaki adamın köpekle uygunsuz hareketleri, kadının kendi çocuğunu öldüresiye dövmesi derken liste uzayıp gidiyor. Ve bunu da dizilerdeki, filmlerdeki bazı mevzular yapıyormuş. Yani insanları etkiliyor düşünün.

        Hadise de önceki gün tweet atıp “Gerçekten söyleyecek bir şey bulamıyorum. Yasaklar, sansürler ve engeller” dedi. Herkesin demesi lazım. Herkesin artık bu konuda bir şey yapması lazım. Gerçekten mevzu çok sıradan gibi duruyor bazıları için ama hiç de sıradan değil. Komik ötesi.

        ***********

        ESKİ KLİPLERİ DÜŞÜNÜYORUM GÖZÜM KAPALI

        UZUN değil bundan 12-14 sene önce filan çekilen klipleri, ekranda yapılan televizyon programlarını düşünüyorum. Çok net hatırlıyorum. Kıyafetleri, kliplerin seksiliğini... Hatta insanların sokakta giydiği kıyafetleri filan. Mesela:

        - Ben sokakta bir başıma, elimi kolumu sallaya sallaya gece dolaşıyordum. Korkmadan. Şimdi korkarım dolaşamam.

        - Bu kadar taciz, şiddet yoktu. Şiddetin, tacizin bu kadar fazla olduğundan haberimiz bile yoktu. En fazla “Aman dikkat, sokak kötü. Gazozuna ilaç atmasınlar” uyarısı olurdu.

        - Mekânlardaki rahatlığı, kulüplerdeki dans şovları ve ekranlardaki gösterileri düşünüyorum. Özgürlük vardı ama kontrollü. Peki bu kadar şiddet var mıydı? Hatırlamıyorum. Hayır varsa lütfen beni uyarın, bana hatırlatın, özür dileceğim. En başta RTÜK’ten. Bu kadar yani ağız okumaya kadar araştırdıkları mevzu ne, mesela Hadise’nin klibini neden seksi buldular merak ediyorum. Ne düşünüyor, kriterlerinde ne var onu merak ediyorum.

        ***********

        CEM’İN SON TAKILARI OMURİLİK FELÇLİLERİNE

        MODA dünyasının en sevilen tasarımcılarındandı Cem Lokmanhekim. Aramızdan o kadar zamansız ayrıldı ki tüm sevenlerini yasa boğdu. Özel biriydi, onu tanıyan insanlardan biri olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. Çok seveni vardı. Takılarının da çok hayranı. Ancak kendi adını verdiği tasarımları öksüz kaldı. Çünkü artık Cem’den sonra yenileri gelmeyecek. Olan tasarımlarının da devamı gelmeyecek.

        Cem’in ailesi tasarımlarını satarak bir kazanç elde etmek istemedi. Onun için ellerinde kalan son takıları da satıp omurilik felçli hastalar için özel olarak tasarlanan elektronik sandalye alarak Cem’in anısını yaşatacaklar. Cem’in son tasarımları 22 Şubat’ta Nişantaşı’ndaki George Smith Mağazası’nda son kez satılacak. O da bir hayır için. İhtiyacı olanların ihtiyacının karşılanması için. Bundan sonra Cem’in takıları da kendi gibi ölümsüz olarak kalacak. Huzur içinde uyu Cem.

        ***********

        GENÇLERE TAŞ ÇIKARIR

        MALUMUNUZ teknoloji hızla ilerliyor. Kanalı olmayana kız vermeyecekler durumundan hallice herkesin bir kanalı var, Youtube kanalı. Fatih Altaylı da Youtube kanalını açtı ve “Ben de Youtuber oldum. Tamam gençlerin işi ama artık ben de buradayım” dedi. Vallahi gençleri bilmem ama Fatih Altaylı birçok gence taş çıkarır. Bir, iki, üç derken çekimler çoğalsın, biraz havaya girsin adından söz ettirir, benden söylemesi.

        Diğer Yazılar