Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HELE ki bu topraklarda... Zor ama çok güzel. Her zaman ayakları üzerinde durmak, durmaya çabalamak; tek başına koşmak, koşmaya çabalamak... Pençeler o kadar çok ki. O kadar paralamaya çalışan var ki. Onlarla mücadele etmek o kadar zor ki. Ama tüm bu zorluklara rağmen çalışmak, koşmak, üretmek, çabalamak, durmamak, pes etmemek ve inanmak. Durmayın, koşun, pes etmeyin hanımlar.

        Ve Özgecan Aslan’lar, Cansel Buse’ler, Helin Palandöken’ler öldürülmesin, çalışsın, okula gitsin, yaşasın dileğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’müz kutlu olsun.

        ***********

        ŞUNLARI KAFAMIZA KAZISAK

        - 18’den önce herkes çocuktur.

        - Kadınlar çalışmalı, üretmeli.

        - Kadınlar daha çok iş alanında yer edinmeli.

        - Kadınların da çok fazla hakları var.

        - Unutma, seni de bir kadın doğurdu.

        ***********

        TAMAM AMA...

        TAMAM Seda Sayan, siz inşaat işçisi bir babanın çocuğusunuz. Gecekonduda büyüdünüz. Yıllardır bunu söylüyorsunuz. Artık ezberledik. Ama zaman eski zaman değil. Siz de şu an, “Bir fotoğraf koyuyorum, hemen başka yere çekiliyor. Fotoğrafın altındaki yorumları kapatıyorum” demiyor musunuz? O yüzden artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Bunu sizin bizlerden daha iyi biliyor ve görüyor olmanız gerekmiyor mu?

        ***********

        BU KİTAPTA SADECE BİR TÜRK VAR

        10 gündür Selda Bağcan’ı linç etmeye çalışıyorlar. Neymiş, Selda Bağcan kendisini övmüş. Bak sen! Peki ne demiş? “Sesime bayılıyorum”, “Dünyaca ünlü biriyim”, “Hayatım festivallerde geçiyor” demiş.

        E bunların hepsi doğru. Hayır tanımasam, Selda Bağcan’ın geliş yolculuğunu bilmesem, bilmesek tamam da bu neyin linci böyle değil mi? Bayılıyoruz hemen böyle hurra yürümeye.

        Neyse takılmıyorum ben artık bu tarz şeylere. Bakın asıl ben size neden bahsedeceğim. Siz “Asi Kızlara Uykudan Önce Hikâyeler” kitabını bilir misiniz? İkincisi çıktı. Yazarları Francesca Cavallo ve Elena Favilli. New York Times’ta en çok çok satanlar listesine adlarına yazdıran yazarlar.

        Önceki kitapları otuzdan fazla dile çevrildi. Bu kitapları da Hep Kitap’tan çıktı ve Türkçe’ye Deniz Öztok çevirdi. Yazarlar kitapta, tarihe geçen ve geçecek dünyanın 200 asi kızını seçip hayatını çok güzel anlatmışlar.

        Kitapta Agatha Christie, Angela Merkel, Audrey Hepburn, Beyonce, Eleanor Roosevelt, Madonna, Nefertiti, Oprah Winfrey, Mata Hari, Meryem Mirzahani, Sophie Loren gibi dünyaca ünlü isimler var. Türkiye’den de sadece bir kişi var. O da Selda Bağcan. Yani bizim insanımızın günlerdir linç etmeye çalıştığı kişi.

        Selda Bağcan’ı onlar buluyor, anlatıyor, öve öve bitiremiyor, biz ise linç ediyoruz. Etmeyelim. Biz övelim, kıymetini bilelim, göklere çıkaralım.

        Madem uzaya falan bir şey çıkardığımız yok, bari insanımızı göklere çıkaralım. Kadına değer vermiyoruz; taciz, tecavüz mevzuları almış başını gidiyor, bari sanatla uğraşalım. Yani bir şeye değer verelim. Anlatabiliyorum muyum acaba?

        ***********

        YAŞARKEN SEVMEK GEREK

        MALUM, ülkemizde insanın kıymeti ölünce biliniyor. Gelin bunu değiştirelim. Yaşarken sevmek gerek. Selda Bağcan’ı hiç yurtdışı festivallerinde görüp izlediniz mi? Bence çok şey kaçırıyorsunuz. Dünya starları, Bağcan’ı görebilmek için sıraya diziliyor. Elijah Wood elini öpmek için dizine çöküyor. Irina Shayk, “Türkiye’ye gelince beni Selda Bağcan’la tanıştırın” diyor. Bana kızacak biliyorum ama mütevazılığını anlatmak için yazıyorum. Dün beni arayıp, “Demet Akalın’ın telefonu var mı ve eğer rahatsız olmazsa alabilir miyim? Teşekkür etmek için arayacağım. Benim için çok güzel bir tweet atmış” dedi. Konuştular dün Demet Akalın’la. İnanın ne konuştuklarını sormadım bile. Bence insanları yaşarken sevmek gerek.

        Diğer Yazılar