Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Defne Samyeli, sırlarını anlatan bir kitap yazacakmış, hazırlıklara başlamış.

        Şimdiden söylüyorum; "Bu kitap yok satar".

        Hem kadınlar, hem erkekler alır. Hatta bazıları da gizli gizli okur. Çaktırmadan okur. Okuduğunu gizler. Ama kadını da, erkeği de Defne Samyeli'nin fit vücudu, hiç yaşlanmaya hallerine hayran.

        Kim izlese, "Bu kadın ne yer, ne içer" diye soruyor. Tanıdığım, tanımadığım sık sık, "Esin, Defne'ye sorup yazsanıza. Ne yer, ne içer" diye.

        Hatta çok kez bu köşede de yazdım. Ama tabii hepsini detaylı anlatmıyor Defne. Sadece kısıtlı anlatıyor. Şimdi de tüm detayları ile kitabında yazacakmış.

        İş yapar... Çünkü son yıllarda insanlar zayıf olmak, formda olmak, güzel olmak için çabalıyor. Fakat Defne Samyeli ben onu tanıdığımdan bu yana böyle. Her zaman incecik ve fit.

        Bir an olsun bırakmadı kendini. Ki disiplinli olmak şart.

        Yıllardır yüz yogası yaptığı ve çok az yemek yediğini biliyorum. Ama tabii herkesten sakladığı sırları vardır. Onları da zaten kitabında yazacaktır.

        Şimdiden söyleyeyim. Hiç gizlemem. Açık açık okurum. Hatta uygulamaya bile geçerim. Çünkü kadın fıstık gibi.

        Özgü gerçekten kimseye benzemiyor

        Özgü gerçekten kimseye benzemiyor
        0:00 / 0:00

        Özgü Namal yıllar yıllar önce oyunculuğunun en zirvesindeyken bıraktı. Yaklaşık iki yıl önce ise aşık olup, evlendiği eşi Serdar Oray'ı kalp krizi sonucu kaybetti.

        Ve çok uzun süredir hiçbir projede yer almıyor. Gözlerden uzak yaşamaya devam ediyor. İki çocuğu var ve şu sıralar da Bodrum'da tatil yapıyormuş. Ki normalde pek görünmez. Bodrum'da da ilk kez ortaya çıktı. Uzuuuun uzun yıllar sonra.

        Önceki gün kendisini görüntüleyen gazeteci arkadaşlara, "Buradakiler kendi çocuklarının çekilmesini isteyebilir. Ben onlar gibi değilim" diye tepki göstermiş.

        1-Evet haklı. Görüntü vermek istemeyebilir. Çünkü çok uzun yıllar önce sektörü bırakıp gözlerden uzak yaşamaya başladı zaten. Tercihi bu olsaydı işleri, güçleri de bırakmaz popüler hayatına devam ederdi.

        2-Hayır hatalı. Eğer görüntülenmek istemiyorsa gözlerden uzak yerlerde tatil yapmaya devam etmesi gerekiyor. Ki daha önce Bodrum'da tatil yapmıyordu. Eğer Bodrum'u tercih ediyorsan görüntülenmeyi de göze alıyorsun demektir.

        Ki Özgü'nün gittiği yer ünlülerin de sık sık tatil yaptığı, denize girdiği bir yer. Ve açık alan. Yani evinin içi değil, özel bir yer değil.

        Ve "Başkaları" gibi diyerek Azra Akın'ın olduğu bölgeyi göstermesi de hiç şık olmamış.

        Fakat ben en çok oğlu Nefes'in muhabir arkadaşların yanına gelip, "Abi bence fotoğrafları silmeyin, çünkü ben gazetede çıkmak istiyorum" demesi dikkatimi çekti.

        Ki ben bu cümleyi şöyle okudum, "Anne sen ünlü bir kadınsın. Ve gazetecilerin çekmesi çok normal. Ben de ünlü bir annenin çocuğu gibi yaşamak istiyorum. Artık beni duy, gör ve yeter artık çık bu düşünceden" demek istiyor.

        Ünlü anne ve babalar çocuklarını ne kadar saklamak istese de eğer çocuk görünmek istiyorsa görünür. Ama görünmek istemiyorsa kimse çıkartamaz zaten.

        Örnekler çok fazla.

        Farkında mısınız?

        Farkında mısınız?
        0:00 / 0:00

        -Astrologlar hep kendisinin doğru söylediğini ve kendisinin haklı olduğunu savunuyor.

        -Yazarlar en güzel, en iddialı kitabı kendilerinin yazdığını düşünüyor.

        -İnsanlar yaptıkları yorumlarda hep kendilerini haklı buluyor.

        -Çoğunluğun dilinde "Ben ben ben" var.

        -Anneler çocuklarına, "Anneciğim", babalar "Babacağım" diye sesleniyor. Kendi anne ve babalarına nasıl sesleniyor acaba!!!

        -Kuaförler bir başka kuaförün yaptığı saçı asla beğenmiyor.

        -Manikürcü bir başkasının yaptığı manikürü de asla beğenmiyor.

        -Herkesin annesi en iyi yemeği yapıyor. Ki evet anneler hep iyi yemek yapar.

        -Z kuşağı anne ve babalarını sürekli azarlıyor.

        -Çoğunluk deniz kenarı bir yere yerleşip restoran açmak istiyor.

        -"Her şeyi bırakıp küçük bir kafe açacağım" diyen insanların sayısı günden güne artıyor.

        -Dostluklar tamamen menfaate dayalı. Çoğunluk birbirini çıkarları uğruna seviyor.

        -İki gün önce tanışan insanlar birbirine "Çok Love", "Aşırı Love", "Seviyorum merkez" tadında sesleniyor.

        -Sosyal medyadan dolayı herkes herkesi tanıyor.

        -Ve büyük bir çoğunluk hiç çalışmadan sadece zengin, çok zengin olmak istiyor...

        -Ve yine büyük bir çoğunluk kendini aşırı ünlü zannediyor.

        Diğer Yazılar