Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Cidden sekiz bölümü izlerken aynen şunları sayıkladım, durdum.... Hatta sayıklarken sık sık "Teyzem gibiyim. Bir şey izlerken söyleniyorum" dedim.

        -Adana ne güzel gözüküyor. Cidden Adana'ya gidesim geldi.

        -Serenay çok güzel kadın ya...

        -Umur Turgay iyi iş çıkartmış. Ama bir de konuya girebilsek artık. Ne çok uzadı bölüme girmemiz.

        -Kaç bölüm geçti hadi az biraz konuya mı girsek!!!

        -Yok yok Serenay güzel kadın. Nasıl döktürüyor. Onun için bile tüm bölümler izlenir. Sonuna kadar izleyeceğim.

        -Neden sürekli Netflix bizim mistik yönümüzle ilgileniyor. Yetti gayrı seçilmiş insanları izlemesek. Ben artık seçilmiş insanları Şahmaran'da bırakmak hatta o kuyuya gömmek istiyorum.

        -Atiye ile başlayıp, Hakan Muhafız falan derken yazıktır ne gerek var yahu. Sanki Şahmaran'da son mu bulsa şu mistik hikayeler. Bakın bir kaç kez tekrarladım izlerken. Evet yine tekrarlıyorum. Bence son bulsun.

        -Serenay Sarıkaya, "Bu yılanlar bizi koruyor" dese de yılan sevmeyen toplumuz biz. Seveni çok fazla değil. Bi de kuyunun içindeki o hapsolmuş çıplak kadın sıktı sürekli bölümler içinde.

        -Tamam tamam konuya dönüyorum. Şahmaran güzel iş. Ama işte dedirtiyor. Mistik yanı sıktı sanki bizi.

        -Ya o evdeki üç kız kardeşe bayıldım. Bence sırf onlara komedi dizisi yapılmalı. Müthişler. Kıyafetlere özellikle bayıldım. Styling on numara. Tüm dizi kıyafetler süperdi.

        REKLAM

        -Serenay Sarıkaya güzel kız evet evet ciddi bi havası var. Erotik bölümler falan çok dozunda ve güzel.

        Ama ben Show TV'ye çekilen "Aile" dizisini bekliyorum. Şimdiden o günü rezerve ettim. Kıvanç Tatlıtuğ ve Serenay Sarıkaya izletir.

        Ancak;

        Tabii ki, Şahmaran'ı izleyin. Kendiniz karar verin.

        Bu dizinin arası olmaz.

        Ya çok sevilecek ya da hiç.

        Mesela Fazıl Say, direkt düşüncesini belli etmiş. O kadar sert düşünmüyorum. Ben tüm bölümleri izledim. Ama daha canlı, daha farklı bir iş olabilirdi tabii.

        Harry ve Meghan

        Harry ve Meghan
        0:00 / 0:00

        Prens Harry ve Meghan Markle'ın belgesel dizisi rekor kırıyor.

        Neden; çünkü nefret edenleri çok.

        Bakın eğer izlenmek istiyorsanız iki kural var;

        1-Ya çok sevileceksin.

        2-Ya da çok nefret edileceksin.

        Özellikle Meghan'dan sadece bizim ülkemiz kadınları değil, dünya kadınları nefret ediyor. Neden; çünkü prens ile evlendi. Onunla da yetinmedi, kraliyetten ayırdı. Bak sen şu kadına.

        "Ah beter ol kadın" diye diye kin kusuyor kadınlar. Tövbe estağfurullah. Kadının düşmanı kadındır demiyorum boşuna.

        Tüm belgeseli izledim. Tarafsız olmaya çalışım.

        İzlerken sürekli, "Neden bu kadınlar, Meghan'dan nefret ediyor acaba?" sorusuna özellikle yanıt aradım ve asla bulamadım.

        Bizim ülkemizde kadınlar asla Meghan'ın Harry'e olan aşkına inanmıyor. Onun sahte bir aşk oluşturduğunu, ün ve para için bunu yaptığını düşünüyor. Aslında Diana'ya da böyle. Ama nedense bana öyle gelmiyor.

        Ya da ben çok iyi niyetliyim. Bilemiyorum ama Harry'ye olan aşkı inanılmaz. Gözünü bir saniye bile ayırmıyor. Şefkatle bakıyor. Ve hakkını arıyor.

        Babasına yazdığı mektubu yayınladığı için mahkemeye vermek istiyor izinsiz yayınlayan gazeteyi. Kraliyet karşı çıkıyor. Çünkü basın ve monarşi arasında gizli bir anlaşma var. Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Ama Meghan, hem babasına hem de basına tavır alıyor. Ve bunu tek bir yüreklilikle yapıyor.

        Harry ise basına karşı, annesini de savunmasız bırakan ailesine, karşı bir başka kadını yani Meghan'ı koruyor.

        Kısacsı tüm dünya kadınların nefreti bana kıskançlıktan başka bir şeymiş gibi gelmiyor.

        Bu yüzden de Meghan'dan nefret ediliyor.

        Neyse siz nefret etmeye devam edin kadın en çok izlenen ve konuşulan olmaya devam ediyor. Ve tabii ki para kazanıyor.

        O zaman iyi nefret etmeler. Ve tabii iyi kıskançlıklar...

        Bakın şimdiden söylüyorum

        Bakın şimdiden söylüyorum
        0:00 / 0:00

        "Hava çok soğuk" diye şikayet edenin ağzına anne terliği atarım. Ya da hepimiz atalım. Ve "Çok yağmur yağıyor, kar yağıyor" diye şikayet edenle görüşmeyelim.

        İstanbul'da barajlardaki doluluk oranı dün itibariyle yüzde 29.96 olmuş farkında mısınız?

        Her gün "Yağdır Mevlam yağmur" diye dua etmemiz lazım hepimizin. Yoksa gerçekten çok ciddi susuz kalacağız.

        Ve lütfen suyu idareli kullanınız. Lütfeeeeen.

        Annem "Yüzümü gerdireceğim" dese şaşırmayacağım

        Annem "Yüzümü gerdireceğim" dese şaşırmayacağım
        0:00 / 0:00

        74 yaşında Teşvikiye Mahalle Muhtarı Suzan Bektaş, "Kendimi biraz şımartmak istiyorum. Yüz gençleştirme operasyonu olacağım. Bana bir hafta müsaade" diye komşularına duyurmuş.

        81 yaşında Türk Halk Müziği'nin sevilen ismi Bedia Akartürk "Daha genç, daha güzel gözükmek istiyorum" diyerek yüzünü gerdirmiş.

        Tam da geldiğimiz sosyal dünya manzaraları bunlar.

        Hiç kızmayın, söylenmeyin.

        Çünkü artık o günler geride kaldı.

        Yani, "Kaç yaşında kadınsın ne gerek var" dönemi bitti.

        70'lerini geçmiş anacığım gelse,, "Yüzümü gerdirmek istiyorum" dese şaşırmam. Tam aksine destek olurum. Ama ameliyat sürecini kaldırabilir mi onu bilemiyorum.

        Tek korkum o. Yoksa istiyorsa hemen bugün ameliyat olabilir. Yani o derece estetiğe karşı değilim. Destekliyorum.

        Kim kendini nasıl hissediyorsa öyle yapsın efendim.

        Bedia Akartürk fıstık gibi olmuş.

        İnşallah Teşvikiye Muhtarı'nın ameliyat sonrası halini de görürüz.

        Bu arada artık estetiği saklamak değil, söylemek moda olacak. Benden söylemesi.

        Diğer Yazılar