GÖKSEL BANA İÇERLEMİŞ
EÇTİĞİMİZ haftalarda "Bu çocuklar çeyiz sandıklarından mı çıktı beyler?" demiş ve Göksel Sunter'in kızına artık nafaka ödememek için mahkemeye başvurduğunu yazmıştım. Ben anne ve babaların aslında çocuklara ne kadar zarar verdiklerini anlatmaya çalışırken kullandığım ifadeler üzmüş Göksel'i.Ve"Bir de beni dinle" dedi. Uzun uzun konuştuk. Kendince haklı. Arada geçen zamanı ve konuşmaları bilemem. Bilmek de istemem. Başka açıdan yaklaşmıştım olaya ama o yazının içinde geçen "Üç kez evlendi, lüks düğünler yaptı, lüks otomobili, Ortaköy ve Profilo'da mekânları var. Bakü'de restoran açtı" ifadelerine takılmış. Göksel diyor ki, "Evim yok. Profilo'daki dükkân bana değil eşime ait. Bakü'de bir restorana ortak değilim" dedi. Göksel Sunter, çocuğunun annesi Figen Uzan'dan boşanırken 2001'de durumu iyi olduğundan eşine bir ev, araba ve nafaka vermiş. Kim ne vermiş kim ne yapmış ona takılmadım ve, onu da anlatmaya çalışmamıştım aslında. Ama ne demek istediğim anlaşılmamış. Neyse tekrar ediyorum ki ve son kararındır ki, siz siz olun aileler arasına girmeyin. Yoksa haklıyken haksız duruma düşebilirsiniz. O yüzden bu konuları hâkimlerimize bırakmak en doğrusu.
Reklamların en moda sesi ENGİN'İN SESİ
NE zaman televizyon izlesem hep Engin Altan Düzyatan'ın sesini duyuyorum. Çünkü hemen hemen bütün reklamlarda Engin Altan Düzyatan'ın sesi var. Eskiden Okan Bayülgen, Mehmet Ali Erbil ve Haluk Bilginer'i duyardım en çok. Şimdi dönem değişti. Engin Altan Düzyatan'ın sesi çok moda. Ve inanın kendisinin de boş vakti yokmuş. O reklam senin bu
reklam benim koşturup seslendiriyormuş. Ama onun dışında ünlü isimlerin reklam maceralarını da konu etmeden duramayacığım. Mesela Eda Taşpınar'a dans yarışması
uğurlu geldi. Maşallah bir banka, birde kadınlar için üretilmiş bir ürünün tanıtımında. Ha bir de bir markanın styling danışmanı oldu. Ama onun reklamı yok. Kıvanç Tatlıtuğ da bu isimlerden. Bir kıyafet bir de içecek reklamında oynuyor. Kenan İmirzalıoğlu ile bir içecek reklamında rol alan Hülya Avşar aynı zamanda, "En güzel mavi, Hülya Avşar mavisi" diyor.
SEBZELİ MAGAZİN ÇORBASI
ATA Demirer "Evleniyoruz" diyor, Özge Borak, "Şu an evlenmem söz konusu bile değil" diyor. Tuğçe Kazaz, "Sevgiden mest olma dönemin-deyim" derken, Helin Avşar, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın "Çılgın Projesi'ni bile duymamış. Asena, Survivor adasında dans etmeyi unutmuş. Zeynep Beşerler bir yıl önce ayrıldığı ve hâlâ unutamadığı eski sevgilisi Kenan İmirzalıoğlu ile Antalya'da karşılaşmış. Muhteşem Yüzyılın Hatice Sultanı Selma Ergeç, Cihangir'de bir erkek ile sabaha karşı görülmüş. Hadise'nin bacakları çok kalınmış. Hatta öyle ki, Beyaz Şov'a sadece bacakları damgasını vurmuş. (Hatırladığım kadarıyla Eurovision döneminde Hadise bacak kalınlığını ölçüp söylemişti. Ve 57 cm'di.) Nihat Doğan halay çekip rap yaptı. Hatta breakdans karışımı şovu dillere destan oldu. Gülben Ergen taşındı mı, taşınmadı mı? İlk önce "Taşınmayacağım, ev almadım" dedi sonra "Daha taşınmadım" dedi. Hülya Avşar, mahkemede konuşacakmış. Bence de, yine doğru karar almış. Bravo derken bu liste uzar gider. Magazinin şifrelerini her lafta bir şekilde çözmeye ve doğrusunu anlatmaya çalışıyorum. Yani kim ne yapıyor? Ne yapmaya çalışıyor? Şimdi bu yapılan, söylenen, ifade edilen her şey doğru mu yanlış mı? Ama sonuçta ne mi oluyor, işte ortaya böyle karışık sebzeli bir çorba çıkıyor. Haydi afiyet olsun.
Siz uyurken
*Ulus 29'da 03.00'te iki kız tuvalette oturmuş dedikodu yapıyor. Kızlardan birisi, ayakkabısını çıkarmış kınlan tırnağını düzeltmeye çalışıyor ve "Daha yeni yaptırmıştım. Hale bak çok kötü bastı hayvanın birisi" dedi.
*Anjelique 02.00'de bir kadınla bir erkek üst katta boğaz manzarasına karşı sarılmış öpüşüyorlar. Cam tutanaklara tutunan ikili bir ara düşme tehlikesi atlattı. Arkadaşları, gözleri birbirlerinden etrafı görmeyen iki sevgiliyi uyarıp farklı bir yere çekti.
*Atiye Sokak 00.45'te bir grup çılgınlar gibi eğleniyor. Kırmızı halı serilmiş, İtalyan günü kutlanıyor. Topuklu ayakkabılarıyla yürüyen kadınlar podyumdaki mankenleri taklit ediyorlar.
Kısa...kısa...
* Modacı Kari Lagerfeld'in annesi, eşcinsellik konusunda, "Bu önemsiz bir şey. Saç rengi gibi. Kimi sarışındır, kimi esmer. Bunun mesele edilecek bir yanı yok" demiş.
* Sanatçıların birlikte çalıştıkları menajer ve basın danışmanları onları rezil de eder vezir de. Lütfen yanınızda çalıştırdığınız insanlara dikkat edin. Sizin hakkında neler konuşuyorlar bir bilseniz. Hatta ara ara kendilerini sizin yerinize bile koyuyorlar.
* Kadına kadın denmeyen bir ülkede yaşarken, kadınların hazırladığı "Bayan Yanı"nın
isminin acilen değiştirilmesini talep ediyorum. "Bayan yanı" klişesine ithafen bu adı kullandıklarını ben biliyorum. Hatta açıklamasını bile yaptılar ama herkes bilmiyor. Ve maalesef bayan kelimesi kullanılma oranı yükseliyor. Mesela "Kadın Yanı'' olamaz mı?
