Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cuma Beyoğlu Fitaş'ta Romantik Komedi 2-Bekarlığa Veda'yı izlemeye gittim. Zar zor en önlerden yer buldum. Çok fazla talep gören filmi en kötü ve en küçük salona koyan yetkilileri ayrıca kutlarım. Neyse ki film çok keyifliydi de yerin kötülüğü ve rahatsızlığı çok etkilemedi. Şimdi bazı insanlar gibi "O niye böyle bu niye böyle", "Aman bunun neresi güzel canım" tarzında ahkâm kesmeyeceğim. Türkiye şartlarında bence yapılmış en güzel gençlik filmi. Espriler tadında, argo konuşma kesinlikle ayarında, kıyafetler güzel, seksi ve çekici, güzel kadınlar, yakışıklı erkekler, mekânların seçimi ile kesinlikle daha çok örneklerinin olması gereken eğlenceli bir film. Bu filmin devamının kesinlikle olması gerekiyor. Yani diğer bölümde Sinem Kobal ile Engin Altan Düzyatan'ın evlenme aşamasını izlemeliyiz. Onun dışında filmin oyuncularına gelecek olursak...

        ■ Sinem Kobal bence iyi bir oyuncu. Ve kesinlikle filmde canlandıracağı karakteri de bu. Yani başka roller Sinem’e olmaz. Mesela sürekli kötülük yapan ya da acı çekip ağlayan, itilen kakılan, terk edilen kadın rolleri yakışmaz. Sinem güzel, şehirli, zengin ve aşk entrikalarıyla uğraşan kadın rollerinde olmalı. Tabii bir de öpüşmeme kuralı var. Mesela filmde evlenme teklifi aldığında sevgilisini öpmesi bekleniyordu. Senaryoya Arda Turan kuralları yansımış gibi geldi bana.

        ■ Sedef Avcı tam da olması gerektiği gibi. Tam da rolünü anlatıyor bize. İlk filmden daha iyi oynamış ama. Oyunculuk meselesini günden güne ilerletiyor.

        ■ Hüzünlü kadınların temsilcisi Burcu Kara'nın çok zorlandığını düşünmüyorum. Sanki filmde kendini oynuyor. “Gülmek bu kadar yakışırken neden gülmeye bu kadar zorlanır” diye bana hep düşündüren tek kadın bu arada. Filmde de en az gülen kendisi.

        ■ Engin Altan Düzyatan bence ilk Romantik Komedi’de daha iyiydi. Bu filmde ben bir tek onu sevmedim. Çok etkili olması gerekirken aslında hiç yokmuş gibi. Sanki filmde görüntüsü var ama kafası başka yerdeydi.

        ■ Cemal Hünal’da Issız Adam halleri devam ediyor.

        ■ Bence filmin en iyi ismi Gürgen Öz. O kadar iyi oynadı ki, filmin diğer erkek oyuncularına hiçbir şey bırakmadı. Bu filmin yıldızıydı.

        ■ Filmin diğer bir yıldızı da kesinlikle Öykü Çelik‘ti. Ve filme gerçekten büyük bir enerji getiriyor. Daha zorlu rollerin üstesinden başarıyla gelebilecek iyi bir oyuncu.

        ■ Ve Özge Ulusoy daha çok oyunculuğa zaman ayırmalı. Küçük ve etkili bir rolü var filmde ve bence Romantik Komedi 2’ye çok yakışmış. Fiziğiyle de göz doldurdu.

        Ve sinema salonundan fısıltılar

        ■ Salon malumunuz olduğu üzere fazlasıyla gençle doluydu.

        ■ Film boyunca herkes kikirdedi, kahkahalar attı.

        ■ Ara olunca kulağıma öyle cümleler geldi ki, kadınların daha cesur olduğuna bir kez daha karar verdim.

        ■ Arka sırama gelen dört kız film boyuca, “Çok şeker, ay ne güzel, şimdi canım öpüşmek istedi” gibi cümleler kurdu.

        ■ Sedef Avcı’nın gelinlikli hallerinde bir hayli iç çeken genç kız sesleri duydum.

        ■ Yanımda oturan iki erkek kahkahalarla güldü.

        ■ Filmdeki homurtulardan, gülüşmelerden ve seslerden anladığım kadarıyla tüm genç kızlar filmdeki Sinem Kobal karakterinin yerinde olmak istedi.

        Film sonrası İnci nostaljisi

        Malumunuz Beyoğlu'nun İnci'sini yerinden yurdundan edilince herkesler gibi ben de ayaklanmış bağırıp çağırmıştım. Evet ama şimdi Beyoğlu'nun İnci'si artık Beyoğlu Mis Sokak'ta yeni yerinde. Romantik Komedi 2-Bekarlığa Veda’dan çıktıktan sonra soluğu İnci'de aldım. Benim Beyoğlu klasiğim olmazsa olmazlarım arasında. İnci'nin yeni yerinde farklılıklar var tabii ki. Mesela eski dekorasyona

        sadık kalmaya çalışmışlar ama tabii tam olmamış. Bu dükkân diğerine göre daha aydınlık, daha

        büyük. Ve tabii ara sokakta. Masa ve sandalyeler eskileri gibi düzenlenmiş ama daha çok masa alanı var. Dış çephesi de nostalji tarzı düşünülerek yapılmış. Ve aslında bunların hepsini geçecek olursak dükkân değişmiş, yeri, sokağı farklılaşmış ama profiterolün tadı değişmemiş. Aynı lezzette aynı güzellikte. O yüzden yer yurt değişmiş ne fark eder öyle değil mi? Biz sevdiklerimize sahip çıkar arkasında durursak nerede olursa olsun onu yaşatabiliriz.

        AŞKA İHANET EDENLER CEZASIZ KALMAZ

        Perşembe günü Sevgililer Günü olunca cuma günü bazı mekânlar çok kalabalık değildi. Ama cumartesi her yer tıklım tıklımdı. Sahneye 02.00'de çıkan Hakan Altun'u Mix'te izlemek isteyenler mekanı öyle bir doldurmuşlar ki, maşallah demekten kendimi alamadım. Yürüyecek yer yoktu. Hakan sahneye çıkınca alkış kıyamet koptu. Yıllardır aynı sevgi karşısında Hakan'da en ufacık bir değişim yok. Egoyu böyle güzel kontrol eden başka bir sanatçı daha görmedim. Helal olsun. Söylediği her şarkıda herkes bir ağızdan tempo tutuyor. Aşk şarkılarının ustası Hakan Altun sahnede, "Aşka ihanet edenler asla cezasız kalmaz" dediği anda alkış kıyamet kopuyor. Yıllardır izliyorum hiç bıkmadan usanmadan aynı ilgi ve aynı sevgi devam ediyor. Helal olsun. Böyle sevgiyi ve ilgiyi korumak zordur gerçekten.

        Siz uyurken

        ■ REHAB 03.00 bir kızın çığlığını duydum. Meğer sevgilisi kendisine evlenme teklif etmiş ona bağırıyormuş. Artık eğlencenin gazıyla mı edildi o teklif, yoksa gerçekliği var mı bilemeyeceğim. Sonuçta o saatte yapılan tüm teklifler sabah ayılınca çerliliğini yitiriyor.

        ■ ASMALIMESCİT 00.20’DE köşede bir grup eğleniyor. Aralarından bir kız yoldan geçen herkese laf atıyor. Kız kendisine bakan kadınlara “Ne bakıyorsun teyze, he ne bakıyorsun teyze, beğenemedin mi?” diye seslenince kadın da “Ayıp sus!” diye ona bağırıyordu.

        Diğer Yazılar