Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SEZEN Aksu sahneleri bırakacağını ve sanat hayatının 40’ıncı yılından sonra kendi hayatını yaşayacağını söylemiş. Üstüne de “Seda Sayan gibi yaşayacağım” demiş. Bana Sezen Aksu’nun sahneleri bırakma olayı Teoman’a benzeyecek gibi geldi. Biliyorsunuz Teoman da “Gidiyorum, bırakıyorum” dedi 3 yıl sonra döndü. Olabilir mi böyle bir şey zaten? Hem neden müzik bırakılır? Sezen Aksu şimdi bıraksa, yok olsa olur mu? Olsa bile kendi yapamaz, duramaz. Yazar-çizer bir şeyler. Olayın bir yerinden illa ki girer. Ve sahneye çıkmadan duramaz, kalamaz. Teoman gibi küçük bir daralma, küçük bir mola olacağı a benziyor, belli oldu. Yani 3 yıl sonra döner tekrar Sezen Aksu da. Ama Seda Sayan gibi yaşayacağım bölümü, bana biraz janjanlı geldi. Herkesin dün bu konuyla ilgili bir fikri vardı. Herkesten şu tarz yorumlar çıktı. Yani Sezen Aksu şunu demiş olabilir:

        1- Seda Sayan gibi aşklar yaşayacağım.

        2- “Bak ben 40 yılımı doldurdum köşeme çekileceğim. Seda sen de çekil” mesajı veriyor olabilir.

        3- Ben de Seda Sayan gibi “Bundan böyle meydan okuyacağım” diyordur.

        4- Geçen gün Sezen Aksu ‘Hiçbir şey yiyemiyorum’ demişti. Seda Sayan da sürekli ‘Aç yaşıyorum anacığım açım’ açıklamaları yapıyor. Sezen Aksu zayıflık konusunu demiş olabilir.

        5- “Ben de Seda Sayan gibi program yapacağım televizyonda” demiş olabilir yani. Birçok şeyi kastetmiş olabilir.

        Niran artık kendi İÇİNDE KARIŞTI

        UZUN zaman direnmiştim Niran Ünsal’ın sosyal medyada başlattığı seksi klipler mevzusuna girmemek için. Sonra yazdım kendimce bir şeyler. O güzel yorumu olan, güzel sesli insanı anlamaya çalıştım. Neden bu tarz bir reklam kokan hareketlere girdiğini. Hatta “Niran’ın yanında bir seveni yok mu acaba, kimse uyarmıyor mu” diye bile düşündüm. Sonra Niran’ın Lady Gaga mevzusu gerçekten artık komedi bir duruma dönüştü. Niran gün geçtikçe kendi karışıyor. Hayır üzülüyorum Niran böyle yaptıkça eski konular deşilmeye başlıyor. Ne gerek var oysaki. Hem kendi çocukları için hem de yeni nesil için bazı konuların yeniden gündeme gelmesi hoş değil ki. Bence Niran bu tuhaf inadından vazgeçse. Gerçekten hoş durmuyor.

        Yeni açılan mekânlara YETİŞEMİYORUM

        CUMARTESİ günü bir arkadaşım “Hadi Ümit Karan’ın yeni mekânına gidelim” deyince düştüm yollara. Arkadaşım “Yeşilköy’de buluşalım oradan gideriz” dediği için mekân da oralarda zannettim. Meğer Ümit’in yeni yeri Basın Ekspres Yolu’nda Cem Boyner’in yaptığı İstWest’in içindeymiş. Gidince gözlerime inanamadım. Uzun süredir bu yolu kullanmıyordum. 1995’te ben o bölgede bulunan Sabah Gazetesi’nde çalışıyordum. Ve eskilerin tabiriyle “Buralar dutluktu” efendim. Şimdilerde görünce inanamadım. Yeni İstanbul çok hızla büyüyor. Kocaman binalar, inşaat makineleri her yerde. Bina üstüne bina dikiliyor. İstWest de kocaman olmuş. İçinde Marmaris Büfe bile var. Malum Marmaris Büfe bir yere giriyorsa o bölge kalabalıktır. O anlamda özellikle o mekânın adını verdim. Gerisini siz tahmin edin artık. Ümit Karan’ın ortak olduğu Avantgart’ı da görünce inanamadım. Ben zannediyorum ki hani arkadaşımıza destek olalım. Boştur mekân. Ama yok tıklım tıklım. Hangi ara açıldı, hangi ara bu kadar kalabalık oldu. İnanın ben artık İstanbul’da açılan yerlere yetişemiyorum. Ama tabii bu mekânın özelliği Turizm Bakanlığı’ndan izinli ve o bölgede tek alkollü mekân olması. Bunun da önemi büyük tabii. Göz ardı etmemek gerek. Bu arada cuma-cumartesi günleri Gülay Eralp de sahneye çıkıyor.

        Gülay’ın yorumu

        GÜLAY Eralp’i yıllardır tanırım ve nerede sahneye çıksa giderim. Gülay’ın sesi ve yorumu dışında insanlığını, saygısını çok severim. Bazı sanatçılar gibi değildir. Daha iyi yerlerde olması gerekirken hep geri durmuş, sadece şarkılarını söylemiş bir isimdir. Malumunuz şimdilerde pek hasret kaldığımız bir durum. Gülay’ı bilenler, hissedenler zaten o nerede sahneye çıkıyorsa gider, bulur, izler. O gece de izleyeni çoktu. 23.00’te sahneye çıktı 02.00’de bitirdi. Birbirinden güzel şarkılar söyledi. Şarkıları içine hapsetti, yaşadı, yaşattı. Cumartesi gecesinden beri dilime dolanan şarkılar var. Mesela Sezen Aksu’nun “Seni Kimler Aldı” şarkısını öyle bir yorumladı ki, inanın şarkıyı dinlerken tüylerim diken diken oldu. Şarkının içine mi girdi, şarkı onun yüreğinde hayat mı buldu çözemezsiniz. Ve sonunda Gülay şarkıyı yorumlarken sahnede adeta bir gösteri izledik. İzlemeyeniniz varsa Gülay’ı dinleyin derim. Pişman olmayacaksınız.

        Frame’de durum aynı

        UZUN süredir gitmiyordum. Avantgart sonrasında yoğun baskı ile birlikte yedi yıldır Ümit Karan’ın sahibi olduğu Maçka’daki, Frame’e gittim. Nasıl bıraktıysam öyle. Kalabalık kalabalık, kalabalık. Neredeyse insanlar ağaçların üzerine çıkacak. Ümit klasik aynı locasında. Kızlar önünde dizi dizi. Görüntü hep aynı. Ne yalan söyleyeyim çok fazla kalmadım. Ama DJ güzel çalıyordu onu söyleyebilirim.

        Diğer Yazılar