Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        FARKINDA mısınız Nebahat Çehre’ye hep Aşk-ı Memnu dizisindeki rolü gibi roller gidiyor son yıllarda. Kara Para Aşk dizisinden de ayrılmış işte sırf rolü yüzünden. Yani zengin, şımarık, hırçın kadın. Aşk-ı Memnu’da tuttu ya o rol. Artık bizim senaristlerin kalemi de hep bu yönde ilerler. Yapımcılar da diretiyordur. Çünkü aceleleri var. Zamanları yok. Yeni bir karakteri insanlara sevdiremeyecek kadar reyting yarışı var. Ama bu tek kişiyle olabilecek bir şey değil ki. Ekip işidir bu işler ekip. Ama bizim insanlarımız hep bir kişiye kumaş dikmeye çalıştıkları için kalıcı işler çıkmıyor son yıllarda. Eminim dizi başlamadan önce Nebahat Hanım’ı öyle olmayacağına inandırıyorlardır. Ancak bizim yapımcılarımız ve senaristlerimiz reytinge göre senaryoyu şekillendirdiği için sonrasında oyuncular mutlu olmuyor. Nebahat Çehre gibi usta oyuncular da kendilerini harcatmamak için “Beni öldürün, çıkayım” diyor. Ki çok haklı. Ben olsam ben de aynısını yaparım. Ki zaten bu sezon benim de yaptığım buydu. Ölmemek için kendi ölümümü istedim. İşte Nebahat Hanım da “Derinlik yok” demiş. Sırf dizilerde değil hiçbir şey de derinlik kalmadı. Yap, et, konuşulsun sonra unutulsun. Bakınız biz hâlâ bu isimlerden konuşuyoruz demek ki bu insanlar hep derinliği olan işler yapmış. Önemli olan bu. Yani kalıcı işler yapabilmek. Bakalım sabun köpüğü gibi işler yapan bu yeni nesli gelecek yıllarda konuşacak mıyız? Değerlere sahip çıkmıyoruz hanımlar beyler aman dikkat.

        Bir Bülent Ersoy daha gelmez ki

        DEĞERLERE sahip çıkmıyor hatta onları çok çabuk harcamaya çalışıyoruz. Çarşamba akşamı Chanta Külüp’ün birinci yaş gününde Bülent Ersoy onur konuğu olarak katıldı. Hatta şarkılar söyledi. Şimdi Allah aşkına eminim birçok kişi bu kırmızı peruğu görüp “Bu ne canım şimdi” diyordur. Ama işte bu kadar kolay değil ki. Bülent Ersoy şahsına münhasırdır ve her zaman söylüyorum: Onun kıyafetleri, üç gün çıkarmadığı makyajı, tırnakları ile kendine özgü. Başkası yapsa tutmaz zaten. Başkası yapsa eksik kalır. Bir Bülent Ersoy gelmez bir daha. O yüzden de biraz değerlere sahip çıkmak gerek. Gerisi boş. Faso fiso. Bu arada o gece Seda Sayan da gelenler arasındaydı. Seda Sayan ve Bülent Ersoy kulüpte keyifli dakikalar yaşattılar. Yani o gece orada yaşanan olayı şöyle anlatabiliriz. Bu ikiliye bir sürü para verseniz, sahne şovu yaptırsanız bu kadar doğal ve samimi olmazdı. O kadar keyifli ve unutulmayacak bir geceydi.

        ÜSTATLARI DİNLEMEK GEREK

        BÜLENT Ersoy ile bizim zaman zaman sohbetlerimiz vardır. Bundan aylar aylar önce de, kendisi ile bir konuşma yapmış hatta o konuşmada “Bak evladım, sen iyi yürekli bir kızsın. Ama şu hususlara dikkat et” diye beni uyarmıştı. Tabii ben kulağa küpe yapacak yerde biraz öteledim söylediklerini ya da ciddiye almadım diyelim. Ama tabii Bülent ustanın söyledikleri bir bir çıktı. Ortaya şu çıkıyor ki, dikkat etmek gerek. Söyleneni kulak arkası yapmamak gerek. Dinlemek ve değerlendirmek gerek.

        Bu hafta

        - Bir Lady Gaga geçti. İyi miydi, kötü müydü çözemedik ama tek fark ettiğimiz tasarımcı Zeynep Tosun’un erkek olduğunu zannetmesi.

        - Ceyda Ateş ve aşkı yine gündemde. Geçen sene bu zamanlarda da aynı konuyu konuşuyorduk hatırladınız mı?

        - Tarkan’ı uzun süredir bir gece kaçamağında görmediğiMi fark ettim.

        - Cem Yılmaz ve twit’leri. Yakında o twitleri bir kitapta toplarsa ve piyasaya çıkarmazsa şaşırmayacağım.

        Diğer Yazılar