Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SON zamanlarda sürekli bu konu kafamda. Hatta “Kafamda deli sorular” türünden dolanıyor. Çünkü her karşılaştığım kadın bana “Esin çocuk doğur” diye baskı kuruyor. Ve “Doğur da doğur. Doğur da doğur” tadında muhabbetler uzayıp gidiyor. Sizin de etrafınızda var mı bilmiyorum ama benim etrafımda her kadın hamile. Üstelik yaşıtlarımın hepsi de çocuk sahibi. Ben de uzatmadan hatta kısa ve net bir şekilde “Her kadın çocuk sahibi olmak zorunda değil?” diye altını çiziyorum. Bir türlü o hisse, o duyguya kapılamadım. Kapılamıyorum. Tabii yarın doğurmaya karar veririm onu da bilmiyorum ama şu ana kadar, şu yaşıma kadar henüz böyle bir durum yok. Ve cumartesi gününden sonra da tamamen yok oldu. Cumartesi günü Forum İstanbul’da Star Wars’ı izlemek hem de bir rekor kırmak için bilUmum ünlü ve çocuklarıyla bir gün geçirdik. Ben de büyük olan yeğenimi aldım gittim. Küçük olanı bile bile almadım ki rahat bir gün geçireyim. Mızmız hatta sürekli konuşan, soru soran çocuk olmasın yanımda diye. Biliyorum bana şu an birçok anne kızıyor. Ama merak etmeyin, sağ olsun Ayşe Tolga’nın kızı Canyael beni yalnız bırakmadı. Çünkü bana âşık. Bütün çocuklar gibi. Beni nerede görsün annesini unutuyor. Sanırım onu benim doğurduğumu düşünüyor. Hatta kesinlikle öyle zannediyor. O gün de geldi dibime bir daha ayrılmadı. Yaklaşık 4 saat kadar birlikteydik kucağımdan inmedi. Hatta ‘Işın Kılıcı Eğitimi’ni bile birlikte aldık. Kılıcı bile birlikte salladık. Hatta ayrılırken de ağladı. Benimle gelmek istiyormuş. Zaten sözleştik, sürekli buluşup birlikte oyunlar oynayıp çizgi film izleyeceğiz.

        Deniz’in ‘İz’i kaldı

        BEN Deniz Seki’nin yapımcısı Bülent Seyhan’ın çok doğru bir şey yaptığını düşünüyorum albümü çıkararak. Hem ortadan kaybolan Deniz Seki’nin ailesine bir destek ve moral hem de sevenlerine. Hem de bu bir ilk zaten. Albüm sahibi ortada yokken albümün piyasaya çıkması. Eleştirenler olabilir. Ama ben Deniz’in bu kadar ceza alabilecek bir şey yaptığını da düşünmüyorum. Ve Deniz’in bazı şeyleri net bir şekilde anlatmadığını da düşünüyorum. Zaten kendisi de “Ben kimseyi satmıyorum. Anlatmadıklarım var” dediğini biliyoruz. Ama ben hiçbir şeyin gizli saklı kalmadığını, her şeyin bu dünyada yaşandığını biliyorum. Zaten bunu da görüyoruz. Belli mi olur bir gün bir yerlerde ortaya çıkacaktır tüm gerçekler. Allah Deniz’in yardımcısı olsun. Gerçekten zor bir durum. Ha hapiste ha dışarıda kaçak. İkisi de aynı değil mi? İkisinde de özgür değil. O yüzden de gerçekten zor durumu var. Allah yardımcısı olsun. Bu arada Deniz Seki’nin ‘İz’inden birkaç şarkıyı daha önce dinlemiştim. Gerçekten güzel bir albüm. Sevenlerini mutlu edebilecek şarkılar var içinde.

        Asmalı’da topuklu ayakkabı

        GEÇEN cuma akşamı Ender Mermerci’yi Pera’da sevgilisi Herman Von Alkamade ile gördüğümde “Ne hoş kadın” dedim. Çünkü gerçekten gayet şık haliyle Asmalımescit sokaklarında pek güzel duruyordu. Yanımdaki arkadaşım “Bu kadının burada ne işi olabilir” dediğinde ben de “Neden öyle diyorsun artık bu sokaklarda çok güzel mekânlar ve kulüpler var. İnsanlar buraları gelecekte daha çok tercih edecekler” dedim. Beni sık takip edenler bilir. Topuklu ayakkabılı hanımları pek yazarım. Çünkü hanımlar belli bir süre sonra ayakkabılarını çıkarır, çıplak ayak yürür. Ama Ender Hanım, kırmızı tabanlı ayakkabılarıyla Asmalımescit sokaklarında pek profesyoneldi. Bravo.

        Zorlu ile imtihanımız

        PAZAR günü de Zorlu Center’a gitmek durumunda kaldım. Gitmez olaydım. Bir anda bu kadar kalabalığı gören ne vale sistemi doğru düzgün çalışıyordu ne de Eataly. Beymen’in önünde arabalarını bekleyen birçok kişi “Arabamız çalınmış olabilir mi acaba, bir saattir gelmedi” türünden cümleler kurarken ben arabamı hiç veremedim bile. Ardından Eataly’de pizza ve makarna bölümünde yemek yemek için sıra bekleyen insanları azarlayan görevli kızı görünce gerçekten daha da üzüldüm. Ne oluyoruz yahu. Aylardır boş bu mekânlar. Bir anda dolunca sistemi oturtamadınız mı? Hayır önemli olan zaten bu kalabalığı öngörüp daha önceden önlemini alabilmek. Ama bizim ülkemizde en olmayacak bir durum bu.

        Diğer Yazılar