Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İş kazasının yaşanmadığı tek bir gün bile geçmiyor, çöken iskelelerde, asansörlerde hayatlar sönüyor. Bunca faciaya rağmen ise gerekli önlemler alınmıyor. İşte Ataşehir’de bir inşaat... 30 metre yükseklikteki işçilerde ne baret var ne kemer

        NEREDEYSE her gün bir iş kazası haberiyle sarsılıyoruz. Düşen asansörlerde, çöken iskelelerde hayatlar sönüyor. Peki bunca olaydan, faciadan ibret alıyor muyuz? Bu felaketlerden ders çıkarıp gerekli önlemleri alıyor, iş güvenliği standardını yükseltiyor muyuz? Karşılaştığımız manzaralara bakılırsa ne yazık ki hayır... Buyrun işte bir inşaat... Ataşehir Küçükbakkalköy’de devam eden bir cami inşaatı... Yaklaşık 30 metre yükseklikteki minarede işçiler çalışıyor. Tahta, derme çatma bir iskelenin üstündeler. Ne baretleri var ne kemerleri. Kelle koltukta anlayacağınız.

        BİTMEK BİLMEYEN PROSEDÜRLER

        İşçiler böyle hiçbir tedbir olmaksızın çalışırken, çevre sakinlerinin yürekleri ağzına geliyor. Burada bir trajedi yaşanmasından korkuyorlar. Ancak bu inşaatı sadece dehşetle izlemekle de kalmıyorlar. Ne mi yapıyorlar? Bir felaketin önlenmesi için başvurmadıkları makam bırakmıyorlar. Ya sonuç? Gelin bu sorunun yanıtını işçilerin içinde bulunduğu tehlikeye anbean tanıklık eden bir çevre sakininden öğrenelim... “İnşaatın hemen karşısındaki bir plazada çalışıyorum. Minare yapımında çalışan işçilerin durumunu gördükçe de gözlerime inanamıyorum. İskeledeki işçilerin can güvenliği için hiçbir önlem yok. Birisi aşağıya düştü düşecek. Baktık ki günler, haftalar boyunca kimsenin hiçbir tedbir filan aldığı yok, göz göre göre bir felaket yaşanmaması için önce SGK’yı aradık: Alo 170. Telefonun ucundaki yetkili, inşaatın adresini değil inşaatı üstlenen şirketin adını ve adresini istiyordu. Şirketi tanımam, adını bilmiyorum ama inşaatın adresi şu, dedim fakat derdimi anlatamadım ve şikâyet kaydı yaptıramadan kapattım telefonu. Belediyeyi aradık. Belediye santralındaki memur Diyanet’i aramamı öğütledi. ‘Evet cami yapılıyor ancak burası inşaat’ dedim. ‘Ama cami inşaatından Diyanet sorumlu’ dedi, anladım ki cevap orada da değil. Bir süre sonra belediyeyi tekrar aradım. Beni 3 kişiyle konuşturdular, olmadı. Zabıtaya yönlendirdiler, ama onların bu konuda hiç yetkilerinin olmadığını da belirterek. Zabıta ile görüştüm. “Bir bakarız” dediler, ancak bu konuda hiç yetkilerinin olmadığını belirterek. SGK’yı yeniden aradım. Bu defa elimde caminin inşaatını yapan şirketin künyesi de var, çok şükür. Nihayet resmi şikâyet başvurusunu tamamladım. Bir de takip numarası verdiler. ‘Ancak 3 iş günü sonunda uygulamaya konacağından hemen yarın bakmayın, bir şey göremezsiniz’ dediler. Aradan günler geçti. Baktım, inşaat durmadı, işçiler yaklaşık 30 metre yükseklikte, baretsiz ve kemersiz çalışmaya devam ediyor, konuyu sosyal medyada gündeme getirdim. Ataşehir Belediyesi de bu sayede cevap verdi: İlgileniyoruz, ekip yönlendiriyoruz... Fakat değişen bir şey olmadı. Alo 170’i bir daha aradım. Dediler ki dosya önce Kadıköy İşkur Müdürlüğü’ne, ardından da İstanbul İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na gitmiş. Ben de orayı aradım. Dedim ki ‘Bu prosedürler tamamlanıncaya kadar birileri düşüp ölecek.’ Dedi ki: İnşallah bu ay içinde geleceğiz...”

        Yeşilköy’e İSMEP müjdesi

        BU köşenin müdavimleri hatırlar... Geçen hafta, Yeşilköy’deki Halil Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu’nun akıbetini sorgulamıştık. Zira yıkılıp yeniden yapılmak üzere 4 yıl önce boşaltılan okulla ilgili herhangi bir gelişme olmamıştı henüz. Başka bir semtteki okula devam etmek zorunda kalan öğrenciler ve velileri, “Ne olacak okulumuzun hali” diye soruyor, okulun bir an önce İSMEP (İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi) kapsamına alınarak yeniden yapılmasını istiyordu. Bu arada okulun harabe hali de iç acıtıyordu. Beklenen haber, sonunda geldi. İSMEP kapsamına alınan okulun ihale ilanı çıktı. Tabii bu haber de Yeşilköylüleri çok sevindirdi. İnşaatın bir an önce başlamasını ve öğrencilerin de okullarına kavuşmasını umuyoruz...

        Beylerbeyi’nde belediye kondu!

        ÜSKÜDAR’da, Beylerbeyi Sarayı’nın tam karşısındaki parkta bir acayip görüntü kirliliği var... Tenekelerden, naylonlardan yapılmış bir kulübe, güzelim yeşil alana hiç mi hiç yakışmıyor. Bu gecekondudan farksız kulübenin üstünde ise Üsküdar Belediyesi yazıyor. Belli ki yeşil alanın bakımında kullanılan malzemeler vs. bu kulübeye konulmuş. İyi de belediyeye ait bir yapı böyle mi olur! Bu kadar özensiz, bu kadar gelişigüzel mi yapılır! Oraya cânım bir yeşil alan yapılmış, ortasında böyle bir kulübenin ne işi var!

        Diğer Yazılar