Ömür biter, minibüs derdi bitmez!
Her gün 2 milyon İstanbullu minibüsle yolculuk yapıyor. Büyük çoğunluğu da önemli sorunlarla boğuşuyor. Kural tanımazlık almış başını yürümüş durumda. Ancak bu kronikleşen probleme karşı kayda değer bir adım yok
Dün, Kadıköy-Bostancı hattında çalışan dolmuş yolcularının şikâyetlerini yansıtmıştım hatırlarsanız. Her gün bu sarı dolmuşlarla seyahat edenler, şoförlerin yasak kural tanımamasından, kendilerine kaba davranmasından yakınıyordu. Bu haberin ardından, minibüsle seyahat eden İstanbullulardan da ‘Asıl tehlike minibüslerde. Sorunlar çok büyük ancak çözüm bulunmuyor’ mesajları geldi. Nereden mi geldi bu şikâyetler? Öyle tek bir hattan filan değil, neredeyse tüm güzergâhlardan... Şirinevler’den, Bayrampaşa’ya, Kadıköy’den Başakşehir’e... Bütün bu mesajlar sanki tek bir kalemden çıkmış gibi, herkesin derdi aynı. Şoförlerin aracı tıka basa doldurması, kapı açık hızla ilerlemesi, hatalı sollama, yolcu kapma yarışı, araç tam olarak dolmayınca aşırı yavaş gidilmesi, itiraz yükselince yolculara kötü davranılması, yolun ortasında birden ani frenle durup kazaya davetiye çıkarılması ve daha neler neler...
İBRETLİK GÖRÜNTÜLER
İstanbul’un toplu taşıma istatistiklerine göre; günde 2 milyon 100 bin kişi minibüsle yolculuk yapıyor. Yani ulaşımını toplu taşımayla sağlayan İstanbulluların yüzde 21’i minibüsü kullanıyor. Ve ne acıdır ki bu megakentin ulaşımında bu denli öneme sahip minibüslerin kronikleşen problemleriyle ilgili yıllardır kayda değer bir adım atılamıyor. Denetim yapılmıyor mu? Yapılıyor elbet ama belli ki yetmiyor, belli ki sorunları kökten çözücü tedbirlerin alınması gerekiyor.
Bakın durumun vahametini ortaya koyması açısından HTDokun uygulamasıyla bir video sunuyorum. Bir okuyucumuzun bir süre önce Başakşehir’de çektiği bu görüntülerin fotoğraflarını daha önce sizlerle paylaşmış, minibüs terörünü kare kare ortaya koymuştum. Şimdi, tam yeri gelmişken, minibüslerle ilgili şikayetler almışken HTDokun sayesinde bu videoyu da kamuoyunun dikkatine sunuyorum. Aslında bu ibretlik görüntüler fazla söze gerek bırakmıyor. Bir minibüsçü, tek gidiş, tek geliş olan, üstelik de virajlarla dolu olan yolda yapılmayacak ne varsa yapıyor. Bu video, yukarıda saydığım tüm sorunları açıkça ortaya koyuyor, hem yolcuların hem İstanbul trafiğinin nasıl bir risk taşıdığını ayan beyan gösteriyor...
TIKLIM TIKIŞ YOLCULUK
Minibüs yolcularının en büyük sorunlarından biri de hiç kuşkusuz araçların tıklım tıklım olması, kapıların bile kapanmaması. Sözde fazla yolcu taşımak yasak ama dinleyen kim!
BÜYÜK YÜK TRAFİĞE ÇOK AĞIR GELİYOR
İstanbul trafiğinin bir diğer içinden çıkılmaz sorunu da kamyonlar tabii... Önceki gün, Maltepe ve Beykoz’da ortalığı birbirine katmışlar, büyük korku yaşatmışlardı. Dün ise, bu gördüğünüz fotoğrafı gönderdi bir okuyucumuz. Okmeydanı kavşağında, trafiğin en yoğun olduğu akşam saatlerinde çekmiş bu kareyi... Görmüş olduğunuz gibi koca bir hafriyat kamyonu haddinden fazla yüklenmiş. Artık ne taşıyorsa doğru düzgün bağlanmamış bile. Taşıdığı yük yola düştü düşecek. Allah saklasın o yük arkadaki ya da yandaki araçlardan birinin üstüne düşse ne büyük bir felaket yaşanır insan düşünmek bile istemiyor. Peki bu kamyon bu şekilde kentin en yoğun, en kritik noktalarından nasıl geçiyor?
AKŞAM İŞ ÇIKIŞI BİR BUÇUK SAAT ARAYLA OTOBÜS OLUR MU?
İstanbullunun toplu taşımayla ilgili problemleri bitmiyor. Bu kez de otobüs yolcularının şikâyetlerine kulak verelim... “İETT’nin 122 M Şahinbey-Mecidiyeköy hattıyla yolculuk yapanlar her akşam büyük eziyet çekiyor. Çünkü otobüslerin sefer aralıkları çok uzun. Akşamları işten çıkıp Mecidiyeköy’den evine dönmek isteyenler perişan oluyor. Saat 19.00’dan sonraki sefer 20.30’da. Tam iş çıkışı bir buçuk saat arayla otobüs olursa duraklarda da izdiham olur elbette. Cumartesi günleri de ayrı bir çile çekiyoruz. Sabah 08.00’den sonra sefer yok. Taa ki 15.00’e kadar. İETT yetkilileri bu hattın yolcularının neler çektiğinin farkında mı acaba?
