Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin de içinde bulunduğu alanda yapılan plan değişikliği tartışma yarattı. Çevre sakinleri, “Betonlaşma, rezidans istemiyoruz” diyor. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, plana itiraz etmeye hazırlanıyor. Türk Tabipler Birliği Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel de planı “Geri dönüşü mümkün olmayan zararlara yol açacak” diye eleştiriyor...

        Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geçen hafta Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin de bulunduğu 1 milyon metrekare büyüklüğündeki 5 parsel için imar planı değişikliği yapmıştı. 21 Nisan’da askıya çıkarılan plan değişikliği çerçevesinde; 90 yıllık hastanenin yenilenip ek binalar yapılacağı, alana bir de sosyal tesis inşa edileceği açıklanmıştı. Planlama alanındaki tescilli yapıların ve anıt ağaçların korunacağı da belirtilmişti. Fakat bu plan değişikliğine itirazlar var. Bakırköylüler, Bakırköy Belediyesi ve Türk Tabipler Birliği’nden... Zira, bu plan değişikliğinin yapılaşmanın önünü açmasından, 40 metre yükseklikte inşaat izni verildiği için ‘hasta yakınlarının kalması için otel’ adı altında rezidans yapılmasından endişe ediliyor. Günlerdir Şikayet Hattı’na mesaj üstüne mesaj geliyor çevre sakinlerinden... “Yürüyüş yapıp nefes aldığımız yegâne alanlardan biri olan hastane çevresinin betonlaştırılmasını istemiyoruz” diyorlar özetle... Peki ya Bakırköy Belediyesi ne düşünüyor? Dün konuştuğum Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, plana tepkisini şöyle dile getirdi:

        ‘MAHKEMEYE GİDERİZ’

        “Burası Türkiye’nin referans hastanesi. İçinde tescilli yapılar, Abdülaziz zamanından kalan ağaçlar var. Evet bu yapıların korunacağı söyleniyor ama bu plan değişikliği yeni imar alanları doğurabilir. Hastanenin fiziki koşulları yenilenmeli. Bizim itiraz ettiğimiz nokta yeni imar alanları açılmamalı. Hastaneye ait olsa bile yeni bina yapılmamalı. 40 metre yükseklik izni verildiğine göre rezidans bile söz konusu olabilir. Hasta yakınlarının kalması için otel adı altında bina yapılabilir. Buradaki yeşil alanları kullanan, yürüyüş yapan, burda gezintiye çıkan Bakırköylüler burada yapılaşma istemiyor. Plan 20 Mayıs’a kadar askıda. İtirazımızı yapacağız. Eğer itirazımız kabul edilmezse idari mahkemeye başvuracağız.”

        ‘TARİHE VE DOĞAYA ZARAR VERECEK PROJEYE KARŞIYIZ’

        Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin yenilenmesini de kapsayan bu plan değişikliğiyle ilgili düşüncelerini Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Raşit Tükel’e de sordum ve şu yanıtı aldım: “Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi üzerinde kurulu olduğu alan ve halen kullanılan pek çok bina, hem Bizans, Hem Osmanlı hem de Cumhuriyet tarihinin önemli bir parçasıdır. Yapılaşma sahasında Reşadiye Kışlaları, Bizans Hipojesi ve anıt ağaçlar vardır. Bu girişimler hastaneyi hem fiziksel hem işlevsel olarak parçalayacaktır. Karşısında olduğumuz, hastane fiziksel koşullarının ve hizmet kalitesinin iyileştirilmesi değil. Bir değişim gerçekleşecekse, bunun hem mimari hem de fonksiyonel bir projesinin olması, hastanemizin devlet eliyle ve genel bütçeye uygun programla, şeffaf bir şekilde tartışılarak yapılmasıdır. Şimdiki aşamanın, askı sürecinden sonra Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin içinde bulunduğu alanın imara açılarak kamu özel ortaklığı modelinin hayata geçirilmesi olduğu anlaşılıyor. Şirketlere büyük bir kazanç sağlarken kamu sağlık hizmetlerini zarara uğratacak, tarihe ve doğaya zarar verecek, geri dönüşü mümkün olmayan zararlara yol açacak bu girişime karşıyız.”

        Diğer Yazılar