Durdurun şu bahşiş terörünü
Gelin arabasından bahşiş almak için yol kesenler, her gün bir can yakıyor. Geçen haftaki cinayetin ardından dün de az kalsın bir felaket daha yaşanacaktı. Peki bu işin sonu nereye varacak? Bahşiş terörünü kim durduracak?
BAHŞİŞ terörünün artık zıvanadan çıktığını, can yaktığını, bir felaketin çok yakın olduğunu kaç kez yazdım hatırlamıyorum bile... Gelin arabasından harçlık almak için nikâh salonlarının önünde konuşlanan çocukların araçların üzerine çıktığı, camlara asıldığı kareleri kaç kez yetkililerin dikkatine sundum... Ama üzülerek görüyorum ki bu ölümüne bahşiş için herhangi bir adım atılmıyor. Hal böyle olunca da bahşiş kapmak uğruna akıl almaz hareketler yapılıyor, hatta cinayet bile işleniyor.
ZOR KURTULDULAR
Hatırlayın, geçen hafta Bahçelievler’de bahşiş için gelin arabasının önünü kesenler, tartıştıkları damadı otomobille sürükleyerek öldürmüştü. Dün, bahşiş terörüne bir örnek daha yaşandı. Beşiktaş’ta bahşiş kapmak için gelin arabasının önünü kesen şahıslar, verilen bahşişi beğenmeyince gelin ve damada korku dolu anlar yaşattı. Olay şöyle gelişti... Yeni evlenen çift, konvoyla düğün salonundan ayrıldıktan sonra evlerine doğru dönüşe geçti. Bu sırada Dolmabahçe Caddesi üzerinde bekleyen bir grup, bahşiş için çiftin içinde bulunduğu aracın önünü kesti. Birkaç kişiye bahşiş veren çift, grubun daha da kalabalıklaşmasıyla birlikte panik yaşadı ve camı kapattı. Gelin ve damattan istedikleri bahşişi alamayanlar, bu sefer araca saldırarak ön camını kırdı. Gelin arabasının kapılarını kilitleyen damat, hızla olay yerinden kaçarak uzaklaştı... Yani damat hızla aracı uzaklaştırmasa belki şu anda bir felaket haberi daha okuyor olacaktınız...
Peki ama bu işin sonu nereye varacak? Bahşiş terörüne kim “Dur” diyecek? Peş peşe yaşanan bu vakaların ardından bir çalışma yapılıyor mu ya da yapılacak mı? Kenti yönetenlerin şimdi bu sorulara yanıt vermesi bekleniyor...
Çift katlı bile tıklım tıkış...
ŞU günlerde sürekli kazalarla gündeme gelen otobüslerde dert bitmiyor. Tabii ki en önemli sıkıntılardan biri de kalabalık... Gerek İETT, gerekse özel halk otobüsleriyle yolculuk yapan İstanbullular, otobüslerdeki aşırı yoğunluktan bıkmış usanmış durumda. İşte bir okuyucumuzun anlattıkları... “Sürekli 49Z ve 36L Yeşilpınar otobüs hattıyla seyahat ediyorum. Bu çift katlı otobüsler sabahları tıklım tıkış oluyor. İETT yetkilileri ise seferlerin yeterli olduğunu söylüyor. Yeterli olsa iki kat birden ağzına kadar dolar mı? Sabahları yolculuk mu yapıyoruz, eziyet mi çekiyoruz belli değil.”
