Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Başkanın inatçı biri olduğunu ve seçime gitmeyeceğini biliyoruz zaten. Kulübü ve kendisini batırmadan gitmez. Ama götürülür. Tribün ve camia götürür kulübü seçime. Güvenilir, aklı başında biri ve ekibi çıksa Dursun Özbek duramaz. Adı Dursun da olsa duramaz, durmasın da olsa duramaz.”

        - G.Saray’da son gelişmelere ne diyorsunuz? Siz ‘Seçim yapılmalı’ diyorsunuz ama başkan kararlı. Önceki gün sayın Faruk Süren’e de söylemiş, ‘Kesinlikle seçim yok’ diye. Bu durumda neler yapılmalı?

        Az önce Faruk Süren’leydim. Özbek’le yaptığı konuşmadan bahsetti kısaca. Dediğiniz gibi, seçime gitmeyecek. Başkanın inatçı biri olduğunu ve seçime gitmeyeceğini biliyoruz zaten. Kulübü ve kendisini batırmadan gitmez. Ama götürülür. Tribün ve camia götürür kulübü seçime. Şu anda camia bir seçim arayışında değilse ortada bir alternatif olmadığı içindir. Yarın güvenilir, aklı başında biri ve ekibi çıkıp “Biz bu işe talip olmaya hazırız” derse Dursun Özbek duramaz. Adı Dursun da olsa duramaz, durmasın da olsa duramaz. Ama güçlü ve güvenilr bir başkan adayı ve bir ekibin “Biz hazırız” demesi lazım.

        - Var mı böyle bir ekip?

        Koskoca Galatasaray’da böyle bir ekip çıkmaz mı? Tabii ki vardır, bulunur. Şimdi say derseniz sayarım ama saymam. Ama kafamda böyle bir ekip var. Bugünkü durumda hiçbiri görevden kaçmaz, kaçamaz. Sadece bir başkan adayı lazım.

        BANA GELENE KADAR ÇOK G.SARAYLI VAR

        - Siz böyle bir oluşumun içinde yer alır mısınız ya da başkan adayı olur musunuz?

        Ben haddimi bilirim. Ama G.Saray sıkıntıya düştüğü her anda, üzerime düşen ne varsa yaparım. 2001’de kulübün en zor, Türkiye ekonomisinin en kötü zamanında görev yaptım son olarak. Bir başkan adayı çıkıp “Fatih lazımsın” derse kaçamam. Eşim çok kızar ama o işe hangimiz soyunsak eşlerimiz köpürüyor. Hiçbiri istemiyor ama Galatasaray bizim hayatımız. Şunu da söyleyeyim. Bana gelinceye kadar çok çok iyi Galatasaraylılar var bu işi yapacak.

        BU YÖNETİMLE REVİZYON OLMAZ

        - G.Saray-Beşiktaş maçını gazetede geniş bir şekilde yazdınız. Bugün baktığınız zaman eksik olan bir şey var mı? Bu takımda seneye nasıl bir revizyon yapılmalı. Tabi ki mali durum göz önünde bulundurulursa...

        Bu yönetimle bir revizyon falan olmaz. Bakın bu yönetime, sezon ortasında olmayan parasıyla ala ala Donk’u aldı. Bu iş şöyledir: Takım hocaya bakar, hoca da yönetime ve başkana. Şimdi söyleyin bana bu başkan, hangi büyük hocayı getirebilir. Vizyon yok, bilgi yok, tecrübe yok, karizma yok, güvenilirlik yok. Para desen o da yok. Eeee, ne var! Hiç. Ben size sorayım, yılların gazetecisisiniz. Galatasaray’ı Galatasaraylılar’dan iyi bilirsiniz. Sizce bu yönetim ne yapabilir?

        KUPA FİNALİNDE FAVORİ FENER AMA...

        - Türkiye Kupası’ndaki Galatasaray-Fenerbahçe finali için ne diyeceksiniz?

        Yaralı Fenerbahçe kupayı almak isteyecektir elbette. Ama Galatasaray da finallerin takımıdır. Son kupa finalimizin skorunu hatırlıyor musunuz (5-1) bilmiyorum ama fena bir skor değildi galiba. Tabii bu kez böyle skor zor. Unutmayın ki, Galatasaray finallerin takımıdır. Ve geçen senenin de şampiyonudur ve bu sene de Fenerbahçe’ye hiç maç kaybetmemiş bir takımdır. Favori elbette Fenerbahçe’dir ama şampiyonluğu kaybetmenin moral bozukluğu, takım ve kulüp içinde başlayan tartışmalar Fenerbahçe’yi olumsuz etkileyecektir. Ama bu Fenerbahçe için Galatasaray karşısında doping etkisi de yapar, tarihten biliriz. Ne zaman dağılsalar, Galatasaray’ı yenip toparlanırlar. Umarım bu kez öyle olmaz :)))

        G.SARAY’IN ŞAİBELERLE İŞİ OLMAZ

        - Fenerbahçe maçında Volkan Babacan olağanüstü oynadı. Başakşehir de iyi oynadı. Galatasaray’ı zaten siz yazdınız. Bu komplo teorisyenlerinden artık ses çıkmıyor. Ama ortalığı bulandırmakta da üstlerine yok. Sizce bu insanlar ve takımlar bir özrü hak etmiyor mu?

        - Anlamadığım şu. Galatasaray ne yapacaktı ya da Başakşehir ne yapacaktı? Yatacaklar mıydı? Bir spor takımı bunu yapar mı, kolay mı? Gerçi Galatasaray şampiyonluğa giderken rakiplerinin birbirlerine maç ikram ettiklerini, yedek kadrolarla sahaya çıktıklarını falan unutmadık ama neyse... Bunu yapanlar Galatasaray da aynı şeyi yapar zanettiler ama Galatasaray böyle yapmadı. Zaten Galatasaray böyle yapmayı düşünen bir kulüp olmadığı için ben Galatasaraylıyım. Özür dileyecek bir durum yok ortada. Başta da söyledim. Bizim memleket böyle bir memleket. Pelikan dosyaları bizde yazılıyor, başka ülkelerde değil.

        YILDIRIM FUTBOLDA İSTİKRARLI, SPORTİF AÇIDAN BAŞARILI

        - Daha önce sorduk, yine soruyoruz. Dün itibarı ile Aziz Yıldırım görevi bırakır mı ya da bırakmalı mı?

        Bu soru benim ilgimi çeken bir soru değil. Bu sorunun muhatabı Fenerbahçeliler. Yıllardır söylediğim gibi Aziz Yıldırım en çok Galatasaray şampiyonluğu gören başkan. Öyle görünüyor ki, çok da Beşiktaş şampiyonluğu da görecek ama Aziz Yıldırım’ın hakkını da teslim etmek lazım. Kimse şaka yaptığımı düşünmesin. Aziz Yıldırım’ı bir yandan da başarılı buluyorum. Gülmeyin de dinleyin. Fenerbahçe 10 yıldır sürekli zirveye oynuyor. Tamam çok şampiyonluk kaçırdı ama hep ilk ikide. Böyle bir futbol kulübü İngiltere’de olsa başarılı kabul edilir. Tabii zaten sezon başında şampiyon olma şansı yüzde 33 olduğu için Türkiye’de çok da önemli görünmeyebilir ve büyük başarı da olmayabilir fakat sonuç olarak Fenerbahçe hep gündemde. Bunu geçelim. Türkiye’nin en fazla gelir elde eden kulübü. Basketbolda genelde şampiyon. İki yıldır üst üste basketbolda Final-Four oynuyor ve bunu yapan tek Türk takımı. Bu yıl inşallah şampiyon da olacak. Bayanlar voleybolda şampiyonluğu son maçta kaybettiler. Hep başarılılar. Kadın basketbolunda keza öyle. Ve Rio Olimpiyatları’na gidecek kafilimizde farklı amatör branşlarda en çok Fenerbahçeli sporcu var. Yani Aziz Yıldırım’ın yönetimindeki Fenerbahçe sportif anlamda genel olarak başarılı. Profesyonel futbol hariç ama orada da çok başarısız değil. İstikrarlı.

        BAŞAKŞEHİR’İ YENSE İPİ GÖĞÜSLEYEBİLİRDİ

        - F.Bahçe’nin artık şampiyonluk için yüzde bir bile şansı kalmadı gibi. Suçlu kim? Ne olacak Fenerbahçe’nin hali?

        F.Bahçe’nin tek kritik maçının Başakşehir maçı olduğunu hep söyledim zaten. Ligin bitmesine haftalar kala Sarı-Lacivertli takımın bir tek kritik maçı var ve o tek kritik maçı kaybediyorsunuz. Oysa Fenerbahçe, Başakşehir’i yense büyük ihtimalle şampiyonluk ipini göğüslerdi. Ama bu maçı bile alamıyorsan, bu maçta bile 60 dakika oyunu benim gibi izleyen ve en küçük bir taktik değişikliğe gidemeyen bir teknik direktörün var ise ve böyle teknik direktörle çalışmaktan hoşlanan bir yönetime sahipsen zaten şampiyonluğu da hak etmiyorsun demektir.

        DEMEK Kİ AZİZ YILDIRIM EMRE’YE DE BİRİKİM YAPMIŞ

        - Emre sevindi diye çok eleştirildi. Sizce de dozunu kaçırdı mı?

        Doğrusu yadırgadım. Sevinmek normal de Emre gibi kendini Fenerbahçe ile özdeşleştirmeye çalışan ve oyunculuk sonrası kariyerinde Fenerbahçe ile birlikte yürüyeceği düşünülen bir adamın bunu yapmasına şaşırdım. Sevincin dozu olmaz. Demek ki, Fenerbahçe’den düşündüğümüz kadar dostça, sevgiyle, saygıyla ayrılmamış. Demek ki, Aziz Yıldırım, Emre’ye de bir birikim bırakmış. Ekranda Emre’nin sevincini görünce “İşte Emre şimdi yandı” dedim. Galiba öyle oldu.

        KALECİLİKTE DE BABACAN ÖNDEYMİŞ

        - Milli takım kalecisi artık resmen Volkan Babacan. Siz de aynı görüşte misiniz?

        Ben hep aynı görüşteydim. Bunu bir maça bakarak değil, bir kariyere bakarak söylüyorum. Milli takımı sahada bırakıp gidenle, zor günde o kaleye geçen arasında bir tercih yapmak bile abestir. Bu maçı gösterdiği ise şu oldu. Volkan Babacan sadece adamlık olarak değil, kalecilik olarak da Volkan Demirel’in önündeymiş.

        İŞ BİLMEZLİK SARMIŞ DÖRT BİR YANIMI...

        - TFF, Beşiktaş’ın şampiyonluk maçını pazar gününe koydu. Aynı gün muhtemelen F.Bahçe’nin basketbolda Final-Four finali var. Hiç mi TFF bunları düşünmez? Diyelim ki F.Bahçe, Berlin’de kazandı. İki taraf da sokaklarda. Bir de güvenlik sorunu olacak...

        Türkiye’nin hali bu işte. “İş bilmezlik sarmış dört bir yanımı, baktığım her yerde içim yanıyor. Asabım bozulmasın diye düşünmesem de, bu salaklıklar beni benden alıyor” Ne diyeyim. Cehaletin, farkında olmama durumunun ete kemiğe büründüğü günler yaşıyoruz. Ancak derdimizi şarkılara dökebiliyoruz.

        SLAVEN BİLİC’İN MİRASI

        “Beşiktaş’ın şampiyonluğunda yüzde 40 pay Slaven Bilic’indir. Yüzde 40 Şenol Güneş’indir. Yüzde 20 de yönetimindir. Yüzde yüz de futbolcularındır. Ancak bu kadro Devler Ligi için yetmez.”

        - Beşiktaş’ın şampiyonluğunda en büyük faktör nedir?

        Takım olmak. Sezon başından beri Fenerbahçe’nin kadro Beşiktaş’ın ise takım kurduğunu söylüyorum burada. Şimdi size garip bir şey söyleyeyim. Beşiktaş’ın şampiyonluğunda yüzde 40 pay Slaven Bilic’indir. Yüzde 40 Şenol Güneş’indir. Yüzde 20 de yönetimindir. Yüzde yüz de futbolcularındır. Tabii şampiyon olurlarsa.

        - Beşiktaş’ın bu kadrosu Şampiyonlar Ligi için yeterli mi?

        Bence değil. Kulübe zayıf, defans zaten zayıf. Kaleci çok zayıf. Fenerbahçe’den Caner’i ve Gökhan’ı al, bir iyi stoper al. Bir de kaleci al. Gomez giderse bir santrfor da al.

        Diğer Yazılar