Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Bu kadar kolay çözülebilecek bir olay, TFF’deki yöneticilerin kendilerine güvensizliği yüzünden nerelere geldi. Yahu basit bir şeyi de artık Ankara’dan beklemeyin kardeşim. Bu işi çözen siyasettir. Emir komuta zincirinde çözülmüştür bu iş. Kimse bana tersini anlatmasın. Yemem!”

        - Arda ve arkadaşları yeniden Milli Takım’da. Kadro cuma açıklanacaktı, cumartesi açıklandı. İş bu kadar basitse o zaman bu kriz neden yaşandı? Eğer Dünya Kupası’na gidemezsek sorumlusu kim?

        - En başından beri bu işin bu kadar basit olduğunu söyleyip durmuyor muyum? Aslında bu işi hiç sarpa sarmadan TFF’den bir yetkili çözebilirdi. Ama çözmediler. Çünkü kendilerine güvenleri yok. Gözleri siyasette. Oradan talimat bekliyorlar. Yahu anladık herkes tırsıyor da, bu kadar basit bir şeyi de artık Ankara’dan beklemeyin kardeşim. Sorumluluk alın çözün. Fakat Türkiye böyle bir ülke. Çok kolay çözülecek şeyler önce sorun yapılıyor, olan olduktan, zarar görüldükten sonra çözülüyor.

        Ben bu Arda meselesini aynen Rusya ile uçak krizine benzetiyorum. Rus uçağını düşürdük. “Biz düşürdük, emri ben verdim. Bir daha girsin, bir daha düşürürüz” diyeceğine ilk gün Putin’i arayıp “Ya Vladimir kusura bakma. Bizimkiler bir hata yapmış. Suriye uçağı zannetmişler. Hemen tazmin ederiz. Yanlışlık oldu” desek iş bitecek. Hayır öyle yapmıyoruz. Turizmden 10 milyar, Ticaretten 5 milyar dolar kaybediyoruz. Sonra “Kusura bakmayın. Yanlışlıkla düşürdük. Devlet kararı değil, pilotun bilmemneliği” diyoruz. Arda meselesi de aynen böyle.

        Bırakın Terim’i, kimsenin hayır diyemeyeceği bir kişi vermiş talimatı ve Arda takıma dönmüş. Bu işi kimin çözdüğü belli. Arda ile beraber Selçuk ve Burak da dönmüş ki, Selçuk’un şu anki performansı ile Milli Takım’a alınması da hayli ilginç.

        Bu işi çözen siyasettir. Emir komuta zincirinde çözülmüştür bu iş. Kimse bana tersini anlatmasın. Yemem!

        RİEKERİNK KONUSUNDA ŞİMDİ HERKES DÖNDÜ

        - Galatasaray-Başakşehir maçı için ne diyeceksiniz? Başakşehir, geriye düşmesine rağmen kazandı, 5. deplasmanında da kayıp vermedi.

        - Sezon başından beri ben “Bu Riekerink Bey’le olmaz” derken siz de bana kızıyordunuz, Galatasaray taraftarı da... Ne oldu birden hep beraber döndünüz. Oluyor mu, olmuyor mu? Haklı mıyım, haksız mıyım? Galatasaray direnmedi bile. Kaderine razı bir oyun oynadı. Yediği gollere tepki gösteremedi veya göstermedi. Kulübe ise tam bir facia.

        4,5 milyon artı üç futbolcuya alınan Serdar Aziz takımda yok. Chedjou niyeyse yok. Defans aynı kafa golünün karbon kopyasını yedi. Hakan Balta’nın Edin Visca’dan yediği çalımlardan ötürü muhtemelen beli kaymıştır. Sağ kanat hala Sabri’ye emanet.

        LEVENT NAZİFOĞLU HAYATINDA NEYİ YÖNETMİŞ Kİ!

        Maçın gidişatı belli. İkinci yarıya Podolski ile başlamak gerektiğini hayatında futbol izlememiş olanlar bile görüyor. 80 dakika Podolski oyuna alınmıyor. Selçuk çıkıyor ki, doğru karar, yerine Josue giriyor. Ulan Hamit’i al, belki bir şut atar. De Jong’u da öne çek değil mi? Yok.

        Yani komplike şeylerden söz etmiyorum, en basit hareketlerden bahsediyorum. Hiçbiri yapılamıyor. Çünkü hoca yok. Hırs yok, istek yok ve Sneijder’ın maç sonu söyledikleri çok ilginç. “Bana değil diğer oyunculara sorun” diyor. Belli ki, içeriden kıyamet kopuyor. Ve tüm bunları Nazifoğlu çözecek öyle mi? Bu Nazifoğlu hayatında ne yönetmiş de, şimdi Galatasaray’ı yönetiyor çok merak ediyorum.

        - Hoca konusunda camiada sesler yükselmeye başladı. Siz başından beri yetersizliği söylediniz. Şimdi ne diyeceksiniz?

        - ‘Sakalım da var ama...’ diyeceğim!

        DÜŞÜŞÜN SEBEBİ YÖNETİM ZAFİYETİ

        - Başakşehir maçında Eren yok, Sneijder yok, Selçuk yok, H.Balta yok, kanatlar yok, Poldi yok. Bu düşüş neden?

        - Yönetim zafiyeti. Bir dünya para harca, sonra başına Riekerink Bey’i getir. Tribüne “Bey diyeceksiniz” diye pankart astırınca, Riekerink hoca mı olacak? Belli ki, takımda bir kavga, bir uyuşmazlık da başlamış. Başkan ise inşaat, arazi peşinde. Koca takım Nazifoğlu diye ne idüğü flu birine emanet. Biri Dursun Başkan’a Galatasaray’ın bir inşaat ve arazi geliştirme şirketi değil, bir spor kulübü olduğunu hatırlatmalı. Ama sorun şu ki, Galatasaray Genel Kurulu Dursun Özbek’i sevdi. Zaten genel kurullarımız bile spor kulübü genel kurulu değil, inşaat şirketi genel kurulu gibi geçiyor.

        O DİRSEĞİN GÖRÜLMEMESİ Q7’NİNKİNDEN DAHA VAHİM

        “Quaresma’nın, Yusuf’a sert müdahalesi 2 kırmızı kart gerektirir. Ancak çok hızlı oldu. O an kimse anlayamadı. Bana göre Oğuzhan’ın dirseğinin görülmemiş ve cezalandırılmamış olması daha vahim hata

        - Bu hafta özellikle Beşiktaş-Trabzon maçının hakemi Mete Kalkavan’ın kararları çok tartışıldı. Hakemler dökülüyor.

        - Sadece Mete Kalkavan mı? Bu hafta dökülmeyen hakem var mı? Zirveyi veya zirve adaylarını ilgilendiren tüm maçlarda peş peşe hakem rezaletleri yaşandı, yaşanıyor ve belli ki daha çok yaşanacak. Kalkavan’a en ağır eleştiri Quaresma’ya kırmızı kart göstermediği için yapılıyor. Doğrusunu isterseniz, ben o kararda hakeme çok fazla yüklenemem. Evet, ağır çekimde bazı açılardan bakınca bir değil, iki kırmızı kart gerektiren sertlik olduğu ve Yusuf’un kaval kemiğinin kırılmamasının, bağlarının kopmamasının mucize olduğunu görüyorsunuz ama pozisyonun hızı içinde hakem bunu görmemiş olabilir. Çok hızlı oldu çünkü. Yusuf Erdoğan’ın çok fazla takla atması da inandırıcılığını yitirmesine neden oldu belki ama takım arkadaşları bile pozisyonda o anda reaksiyon vermediler. Durumun vahameti, Yusuf’un bacağını görünce ve ağır çekimlerde pozisyon izlenince anlaşıldı.

        TOROĞLU, OKAN’A ‘KALK, KALK’ DEMİŞTİ

        Diyeceksiniz ki, “Hakem dediğin bunu görür”... Doğru, görmeli ama mesela Okan Buruk’un ayağı kırıldığı zaman şimdinin çok konuşan bir hakemi Erman Toroğlu faul bile vermemiş ve eliyle ‘yemezler, kalk, kalk’ gibisinden işaret yapmıştı. Ben hakemlerin kötülüğünü tek bir pozisyonda aramıyorum. Genel olarak maça yaklaşımları kötü. Yetersiz. Bilgisiz.

        Bana göre Oğuzhan’ın dirseğinin görülmemiş ve cezalandırılmamış olması daha vahim bir hakem hatası.

        FİKRET ORMAN FARKLI DÜNYALARDA YAŞIYOR

        - Beşiktaş Başkanı “Algıya izin vermeyiz. Diğer kulüpler konuşmasın” dedi. Kısa süre önce kendisi Fırat Aydınus için konuşmuştu. Levent Nazifoğlu hakemlere sallayıp Beşiktaş ve F.Bahçe’nin korunduğunu söyledi. Bu çıkışlar için neler diyeceksiniz?

        - Benim bildiğim şudur, Galatasaray’ı koruyan yok. O korunuyor, bu korunuyor bilmem. Galatasaray’ın korunmadığını, tam aksine hakemlerin Galatasaray karşıtı bir tavrı olduğunu söyleyebilirim. Nigel de Jong’un sarı gördüğü pozisyona bakın. Adama vurmuyor, sadece omzuna yükleniyor. Belki faul. Hoop sarı kart. Ama Oğuzhan adamın suratına patlatıyor ama sarı kartla geçiştiriliyor. Son maçta G.Saraylı oyuncu, Visca’yı düşürüyor, sarı görüyor. Haklı sarı kart, itiraz etmiyorum. Kısa süre sonra aynı pozisyonun karbon kopyasında Başakşehirli oyuncu, Sinan Gümüş’ü düşürüyor. Sarı falan yok. Keza G.Saray’ın verilmeyen penaltılarına bakın.

        Beşiktaş Başkanı’nın ise farklı dünyalarda yaşadığını düşünüyorm. Her şeyi söylüyor, rakiplere ağzına geleni sallıyor. Sonra da “Yöneticiler diğer takımlar hakkında konuşmasın” diyor. Haydaaa!

        Levent Nazioğlu ise bambaşka bir facia. Bahsetmek dahi istemiyorum. Koskoca Galatasaray adına konuşmak Nazifoğlu’na kaldıysa ört ki ölem.

        FEDERASYON VAR MI YOK MU BELLİ DEĞİL

        - Beşiktaş-Trabzon maçının ardından Ersun Yanal ile Muharrem Usta ağır konuştu. Ama TFF’den ses yok. Bu durumlarda MHK ya da TFF’nin ortaya çıkması gerekmez mi?

        - TFF var mı, yok mu belli değil. Büyük ihtimalle şimdi Trabzonspor Başkanı’nın siyasi desteği ne oranda, onu hesaplamaya çalışıyorlardır. ‘Acaba biz Trabzon Başkanı’na yanıt versek siyasetten tepki görür müyüz?’, onu çözmeye çalışıyorlardır. Haksızlar da diyemem.

        KEŞKE F.BAHÇE, Ş.LİGİ’NDE OLSAYDI

        - F.Bahçe hafta içinde müthiş bir ManU maçı çıkardı...

        - Çok güzel maçtı. Ama bu maçta Manchester’ın sıkıntıya gireceği lig maçından belliydi. ManU iyi oynamıyor. F.Bahçe de çok iyi değil belki ama Avrupa’da farklı oynuyor. F.Bahçe’nin elinden kaçırdığı Monaco, Devler Ligi’nde fırtına gibi esiyor. Keşke F.Bahçe, bu ligde olsaydı diye üzülüyorum.

        ŞOFÖRÜN YALAN SÖYLEMEK İÇİN NEDENİ YOK

        - Akhisar Bld.-F.Bahçe maçındaki ambulans rezaleti için ne diyeceksiniz? RvP’nin yerde bekletilmesi çok kötü görüntüydü...

        - Federasyon ambulansın stadın içinden kapıya kadar dolaşmak zorunda kaldığı için geciktiğini söyledi. Bir TV’ye konuşan ambulans şoförü, “Biz hastaneden çağrıldık ve geldik” dedi. Kim yalan, kim doğru söylüyor bilemem ama şoförün yalan söylemek için nedeni yok. Aslında ambulansı saha içine getirip Van Persie’yi ambulansa koysalar sorun olmayacak. Allah’tan hayati tehlikesi yokmuş.

        Diğer Yazılar