Pereira dağıttı Advocaat topluyor

“Herkes Fenerbahçe’yi eleştirirken ben ‘Daha kaybedilmiş bir şey yok’ demiştim. Özellikle G.Saray maçından sonra Fenerbahçe bir anda potaya girdi. Beşiktaş derbisini de alma ihtimali yüksek. Çünkü çıkışta ve moral olarak üst seviyede. Bunda en önemli pay Dick Advocaat’a ait. Vitor Pereira evi dağıttı, şimdi o toparlıyor.”

- Konuya bu haftanın en önemli maçından başlayalım; F.Bahçe-Beşiktaş... İki takımın son haftalardaki fotoğrafına baktığınız zaman maçla ilgili neler düşünüyorsunuz?

- Mevzuya tam göbekten daldınız. F.Bahçe’nin son haftalardaki performansıyla, bu maç bir anda ligin ilk yarısının en önemli maçı haline geldi. Gerçi ben herkes F.Bahçe’yi eleştirirken “Daha ortada bir şey yok, F.Bahçe henüz bir şey kaybetmedi” diyor ama bunu kimseye anlatamıyor olsam da, özellikle G.Saray maçından sonra F.Bahçe bir anda potaya girdi ve bu derbiyi alması halinde zirveye ortak olacak. Alabilir mi? Alma ihtimali yüksek. Çünkü F.Bahçe çıkışta ve moral olarak üst seviyede. Bunda en büyük pay hocaya ait. Beşiktaş ise oturmuş bir takım gibi algılanmasına rağmen geçen seneki güzel futbolundan uzakta. İki iyi hoca arasında geçecek bir maç gibi. Beşiktaş kaybetmemek isteyecektir. Korkum bu maçın kaybetmemeyi önceleyen iki takım arasında tatsız tuzsuz bir orta saha mücadelesine dönüşmesi ki, bu çok mümkün görünüyor. Bana göre bu maçın en önemli oyuncusu Cenk Tosun olacak. Benfica maçını tek başına döndüren adam Cenk’ti ve bu maça da o damga vurabilir. F.Bahçe’de ise Sow başta olmak üzere iyi bir yola girmiş futbolcular var. Tahmini zor bir maç. İnşallah hakem damga vurmaz!

İKİSİ DE HAKEM HATALARINDAN YARARLANDI

- Bir ay önce derbi için Beşiktaş’ı avantajlı görenler, şimdi F.Bahçe’yi önde görüyor...

- Bence F.Bahçe çok da iyi oynamıyor. Kötü takımlar arasında iyi gözüküyor. Zaten ligde kimse doğru düzgün top oynamıyor aslında. Her iki takım da hakem hatalarından yararlandılar. F.Bahçe’nin farklı görünmesinin nedeni ise çok aşağıdan gelmesi ve Advocaat’ın takımı toparlamaya başlamış olması. Pereira evi dağıttı, Advocaat toparlıyor. Yaşadığı sendromu da yavaş yavaş üzerinden atıyor F.Bahçe.

‘BU ZAMANDA BULUNACAK EN İYİ HOCA’ DEMİŞTİM

- Advocaat için düşünceleriniz nelerdir?

- Arşivi açarsanız okursunuz. Geldiği zaman “Tek adam yönetimindeki kulüplerde çalışmaya alışkın, tecrübeli ve bu zamanda bulunabilecek en iyi hoca” demişim. O da beni haklı çıkarmak için elinden geleni yapıyor. Tüm skor basını F.Bahçe’nin ligdeki yerine bakarak Advocaat’ı yerden yere vururken, “Durun yahu, sabır gösterin” diyen tek kişi bendim ve bu G.Saraylı olmama bağlandı.

3-2’LİK UNUTULMAZ MAÇI HATIRLATTI

- Beşiktaş efsane bir Benfica maçı oynadı. Bu maçı siz nasıl yorumluyorsunuz?

- Muazzam bir maçtı. Bana G.Saray’ın en güçlü olduğu dönemde Real Madrid’i 2-0 geriden gelip 3-2 yendiği maçı hatırlattı. Aboubakar biraz daha yetenekli olsaydı, Beşiktaş galip ayrılırdı. Futbol böyle bir şey. Benfica bu maçı 5-0’a taşıyabilecekken birden bire her şey terse döndü ve galibiyeti kaçıran Beşiktaş oldu. Bunu göre bu maçın en büyük kahramanı Cenk Tosun’dur. Onun inanılmaz çabası takımı ateşledi. Muhteşem bir golle moralleri yukarı taşıyıp Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi’nde şansını sürdürmesinde başrolü oynadı.

KÖTÜ BİR ŞEY Mİ BARIŞMAK!

- G.Saray, Bursa maçında kendini toparlamış gözüktü. Hafta içinde bir Selçuk olayı yaşanmıştı. Bu galibiyetle, bu olay halının altına mı süpürüldü?

- Heyecanlı, gergin, adrenalin dolu gençlerin maç sırasında tartışmalarından daha doğal hiçbir şey olamaz. Allah aşkına sizler bile halı sahada maç yaparken can dostlarınızla tartışmıyor musunuz, hatta kavga, küfür etmiyor musunuz! Sonra çıkıp içmeye gidiyorsunuz. Ayhan Akman’la Selçuk tartıştı diye birinden biri kulüpten mi gönderilsin! Bu kadar ucuz mu! Krizin sulhla çözülmesine, halının altına süpürmek denmez. Kötü bir şey mi barışmak!

KAÇANA KOMUTAN DENMEZ

- Bursa maçındaki oyunu beğendiniz mi?

- Az önce G.Saray toparladı dediniz ya ona takıldım. G.Saray toparlamadı, kazandı. Acaba bu kadro F.Bahçe derbisinde sahada olsa daha iyi olmaz mıydı? G.Saray’da kronik bir hoca sorunu var ve bunu herkesten daha iyi futbolcular görüyor, biliyor. Tamam hoca değişmemeli ama destek olacak bir şeyler yapılmalı. Bu desteği verecek olan kesinlikle mağlubiyetlerden sonra kameralar bana gelmedi deyip, galibiyetlerden sonra kameralar bana geldi diyen birisi olamaz. Mağlubiyette kaçana, zaferde madalya arayana komutan denemez. G.Saray’da dayı, amca torpiliyle idmana çıkıp eski futbolcuyum diyemeyeceğin gibi, dayı amca torpiliyle koltuk kapıp adam olamazsın!

TRABZON HOCASIZ DA BU KADAR OYNAR

- Trabzon’da Yanal sarsıntıda. Yanal neden F.Bahçe’den sonra dikiş tutamıyor?

- Ersun Yanal, F.Bahçe’den önce veya sonra nerede dikiş tutturmuş ki! Yanal, İstanbul takımları ile oynayacağı maçlara konsantre olan, bunun dışında dekonsantre bir hoca olarak yıllardır izlediğim birisidir. Trabzonspor hocasız oynasa da zaten bu kadar oynar. Trabzon iyi bir yönetime sahip ama hocası bu yönetimin kıymetini bilmiyor gibi geliyor bana.

TÜRKİYE’DEKİ EN SİYASETÇİ HAKEM CÜNEYT ÇAKIR

“Cüneyt Çakır, Türkiye’de hakemliği politik bir tarzda yapıyor. Dengeleri, medyayı, kulüpleri, kulüp başkanlarının güçlerini ölçüp biçiyor, tartıyor. Bunu sahaya yansıtıyor. O yüzden içeride başarısız yönetim gösteriyor.”

- Beşiktaş-Başakşehir maçında Cüneyt Çakır’ın, Quaresma’ya sarı kartı göstermemesi gündeme oturdu. Sarı görse Q7, Kadıköy’de oynayamayacaktı. Bir de Başakşehir’in sayılmayan golü öncesi yapılan harekete İngiltere ya da Almanya’da faul çalmazlar diye görüşler ortaya atıldı. Siz ne diyorsunuz?

- Hakemlerin kimin sınırda, kimin sınırda olmadığını bilmemelerine imkan yok. Elbette biliyorlardır. Ona göre davranıp davranmadıkları ile ilgili bir yorumda bulunamam. Tıynetlerine kalmış ama genel olarak bunu göz önüne almadıklarını söyleyebilirim. Tabii Cüneyt Çakır deyince ayrı bir parantez açmak lazım.

Bana göre Türkiye’deki en “siyasetçi” hakem. Siyaset derken gerçek anlamda politikadan bahsetmiyorum. Hakemliği politik bir tarzda yapıyor. Güç dengelerini gözetiyor, medyayı, kulüpleri, kulüp başkanlarının güçlerini ölçüp biçiyor, tartıyor. Bunu da sahaya yansıtıyor. O yüzden Avrupa’da başarılı ama Türkiye’de başarısız. Muhtemeldir ki, o pozisyonu Avrupa’da oynatır ama Türkiye’de oynatmadı. Ama günahını da almayayım. Belki orada da oynatmazdı. Yine de içeride ve dışarıda farklı maç yönettiğini biliyoruz. Ancak hakemlerden önce konuşulması gereken bir mesele var Türkiye’de ve bu hiç konuşulmuyor.

TFF BAŞKANI’NIN 100 MİLYON TL’LİK ALACAĞI ETİK SORUN

- Neymiş Türkiye’de konuşulmayan o mesele?

- Türkiye’de çok önemli bir etik sorun var. TFF Başkanı Sevgili Yıldırım Demirören, şampiyonluğa oynayan bir takımdan 100 milyon TL alacaklı. Buna kimse dikkat çekmiyor. Bu etik açıdan olacak şey değil. Bunun lige, ligdeki sonuçlara etkisi vardır, yoktur bilemem. Hiçbir etkisi de olmayabilir ama bu durum kabul edilebilir bir şey değil. Düşünün UEFA Başkanı’nın Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir takımdan bilmem kaç yüz milyon Euro alacağı olsun. Buna Avrupa spor kamuoyu, medyası ne der? Sizce normal karşılarlar mı? Olacak iş midir bu!

KASIMPAŞA’YA YAPILAN FAHİŞ HATALARDA KASIT ARIYORUM

- Birkaç yıldır Kasımpaşa maçlarında yaşanan rezilliklerin bir tanesini bu hafta yine yaşadık. Siz bu pozisyonu nasıl yorumluyorsunuz? Akhisar maçında hakemler santraya doğru koşarken geri dönüp golü nasıl iptal edebilir? Ve üstelik tertemiz gol. Bu nasıl bir hakemliktir?

- Kasımpaşa maçları hakemlerin kariyerlerini bitirme maçları haline geldi. Geçen sezon Kasımpaşa’nın en az 18 puanı hakemler eliyle çalındı. Bu bir rekordur. Ve bir hakemin bu maçlar sonucunda kariyeri sona erdi. Pek çoğu cezalandırıldı. Sonuç değişti mi? Hayır. Her hakem Kasımpaşa’yı katletmeye çıkıyor. Niyesini merak ediyorum ve artık bunların hakem hatası olduğuna gerçekten inanmıyorum. Çünkü akılalmaz hatalar yapılıyor. Burada artık kasıt olduğunu düşünüyorum. Niyesini bilmiyorum.