Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Ligimizin kalitesi zaten ortada. Bir de üstüne ‘korku faktörü’ meseleye dahil olunca ortaya bu ‘utanç futbolu’ tablosu çıkıyor. Fubolcular, teknik adamlar ve hakemler taraftardan korkuyor, skor yazarı basından korkuyor,yönetimlerinden korkuyor. Çünkü biliyorlar ki, yenilirlerse ağır hedef olacaklar.”

        - Son yılların en keyifsiz ve tatsız derbisini izledik. Sizce bu kötü futbol neden kaynaklandı?

        - Sorularınıza yanıt vermemi istiyorsanız önce elimi öpmeniz lazım. ‘Niye?’ diyeceksiniz. Futbolun alimleri, çok bilmişleri, büyük geçinen yazarları “Süper maç olacak. Bol gol göreceğiz” derken, ben geçen haftaki konuşmamızda size tatsız tuzsuz bir derbi olacağını, beraberlik olacağını, Fenerbahçe’nin daha iyi oynayan taraf olacağını söyledim mi, söylemedim mi! Tam da dediğim gibi oldu. Fenerbahçe biraz daha iyi oynamış gibi göründü ama ortada futbol mutbol yoktu ve son yılların en berbat derbilerinden birini izledik.

        ‘KİMSENİN UMURUNDA DEĞİL’

        “Niye böyle?” diyecek olursanız... Ligimizin kalitesi zaten ortada. Bir de üstüne “korku faktörü” meseleye dahil olunca ortaya bu ‘utanç futbolu’ tablosu çıkıyor. Korkudan kastım şu; Türkiye’de futbolun profesyonel tarafı, yani futbolcu, teknik direktör ve hatta hakem bütün hesaplarını “korku” üzerinden yapıyor. Korkuyorlar ve buna göre davranıyorlar. Fubolcular, teknik adamlar ve hakemler taraftardan korkuyor, skor yazarı basından korkuyor, yönetimlerinden korkuyor. Çünkü biliyorlar ki, yenilirlerse ağır hedef olacaklar. Kötü futbola kimse bir şey demiyor ama yenilgi hepsini hedef tahtasına oturtuyor. Ağır, terbiyesizce eleştiriler geliyor. Onlar da ilk formül olarak yenilmemeyi kafaya koyuyorlar. İzleyenler keyif aldı mı, futbol güzel oldu mu, kimsenin umurunda değil. Önemli olan maçtan sonra hedef olmamak... Yenilmezsen hedef de olmuyorsun.

        İKİ TAKIM DA ÖNCELİĞİ KAYBETMEMEYE VERDİ

        - Beşiktaş, 18 içine giremedi. Fenerbahçe’nin de net diyebileceğimiz iki tane pozisyonu var. Hocalar mı aşırı tedbirli oynadı?

        - Aynen öyle oynadılar. Beşiktaş rakibin kendisine puan olarak yakınlaşmasını istemiyordu, Fenerbahçe de Galatasaray’la puan farkının açılmasını istemiyordu. İki taraf da önceliği futbola değil, kaybetmemeye vermişti. İkisinin de aklının bir tarafında Avrupa’da oynayacakları maçlar vardı. Ama en önemlisi ikisi de kaybetmeleri halinde oluşabilecek tepkilerden korkuyordu.

        ŞENOL HOCA İÇİN HAFTAYI 8 GÜNE ÇIKARMAK GEREKİYOR!

        - Maçtan sonra Şenol Güneş’in açıklamaları çok konuşuldu. Gökhan konusuna değindi. Ayrıca başka F.Bahçeli futbolcunun da kendilerine gelmek istediğini söyledi. Bunu isim vermeden yaptığı için Mehmet Topal açıklama yapmak zorunda kaldı. Şenol Hoca’nın konuşmaları genelde tepki görüyor. Sizin bu konudaki düşünceniz nedir?

        - Belki de lafın sonunun nereye gideceğini bilerek böyle söyledi Şenol Güneş, ne biliyorsunuz. Belki de rakibi biraz karıştırmak, huzursuz etmek istedi. Muhtemelen de doğru söylemiştir. Futbolcular değilse de, menajerleri rakipleri yoklarlar, ellerinde pazarlık kozu olsun diye. Pek çok futbolcu ile özel konuşmalarım oluyor bazen. Neler neler söyleniyor bir bilseniz. Futbolcular da sonuçta profesyonel. Maksimum geliri elde etmek için böyle şeyler yapmaları da normal bana göre.

        Ben Şenol Güneş’in maç zamanlamaları ile ilgili sözlerine takılıyorum asıl. Maç hangi güne konsa Şenol Hoca’ya göre kabahat. Şenol Hoca’yı mutlu etmek için haftayı sekiz güne çıkarıp “Salıertesi” veya “Perşembertesi” diye bir gün daha uydurmak lazım galiba!

        F.BAHÇELİ İKİ YÖNETİCİ İÇİN SAVCILAR DAVA AÇMALI

        - F.Bahçeli yöneticiler, TFF’ye ve Beşiktaş’a salvolar yaptı. Beşiktaş da “Kollansaydık Demirören döneminde her sene şampiyon olurduk” dediler. Bu polemik için yorumunuz?

        - Yıldırım Demirören’in Beşiktaş’ı özellikle koruyup kolladığını zannetmiyorum. Ama Türkiye kraldan çok kralcılar ülkesi olduğu için hakemler Beşiktaş’a karşı daha toleranslı olabilirler. F.Bahçe’deki iki yöneticiye göre; Türk sporunda F.Bahçeli olmayan, daha doğrusu F.Bahçe Başkanı’na biat etmeyen herkes temizlenmeli, F.Bahçeli bile olsa. Ben bu sözlerin 6222’ye göre suç olduğunu ve savcıların bu kişiler hakkında 6222 sayılı yasaya muhalefetten dava açması gerektiğini düşünüyorum.

        HAKEMLER ÇOK KONUŞULMASA BELKİ DAHA İYİYE GİDECEKLER

        - Şu andaki MHK için son yılların en kötüsü deniyor. Hakemler, inanılmaz hatalar yapıyor. Sizce ne yapılmalı?

        - Ben şöyle bir şey söylesem. Şu hakemleri rahat bıraksak, televizyonlarda bir süre hakem eleştirisi yapılmasa. Hakemler bu kadar çok masaya yatırılmasa, bu kadar konuşulmasa belki de daha iyiye gidecekler. Ben kendi adıma bir süre hakemlerden konuşmayayım diyordum. Sizden rica edeyim birkaç hafta bana hakem sorusu sormayın. Aslında federasyon bu konuda yayıncı kuruluşlara bir sınırlama getirmeli. Dünyada böyle bir şey yok. Bana göre hakemlerimizdeki çöküş hakemlik programları ile başladı.

        GÖKHAN GÖNÜL’E YAPILANLAR TERBİYESİZLİK

        - Gökhan Gönül’e dolarlı protestolar vardı. Siz bu tepkileri nasıl karşıladınız?

        - Ayıp, terbiyesizlik. Adı üzerinde bunlar profesyonel futbolcu. Bazen para için, bazen kariyerini daha iyiye taşımak için, bazen bulunduğu yerde mutsuz olduğu için ya da gideceği yerde daha mutlu olacağına inandığı için gider. Ne var bunda? Para için gitmek ayıp mı Allah aşkına? Bu çocuklar yarın sakatlansalar, futboldan kopsalar bunların yüzüne bakan mı olacak? O sahte dolarları sallayanlar yardım mı edecekler? Bakın bir örnek vereyim. Rıdvan (Dilmen), G.Saray’la anlaşmış, avansını almış ve G.Saray forması ile fotoğraf çektirmiş, basına çıkmış. Bir anda F.Bahçe’ye gitti. Çünkü F.Bahçe, G.Saray’ın verdiğinden yüzde 50 daha fazla vermiş. G.Saraylılar çıldırdı. Ben de şunu yazdım o zaman: “Bu adam yarın sakatlansa siz mi vereceksiniz parasını? Bunlar profesyonel futbolcu. Elbette gelirlerini düşünecekler” diye. Yahu G.Saray’ın kaptanı Büyük Mehmet, F.Bahçe’ye gitti. Ne var bunda?

        DİNAMO KİEV MAÇI ZOR, F.BAHÇE İÇİN SORUN YOK GİBİ

        - Beşiktaş ile Fenerbahçe’nin Avrupa maçlarındaki şanslarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

        - Beşiktaş’ı zor bir maç bekliyor. Soğuk hava, zor şartlar ve zayıf olmayan bir rakip. Yenebilir de, yenilebilir de. Yenerse Şampiyonlar Ligi’nde yürüyecek ki bu da gelir demek. Yenilirse de en azından Avrupa Ligi garanti ama bu kadar puan toplayıp Şampiyonlar Ligi’ne veda ederse çok üzülürüm. Fenerbahçe için çok sorun yok gibi. En az bir beraberlik alırlar diye umuyorum. En azından 2 farklı yenilmezler herhalde.

        RİEKERİNK BAŞIMIZA FATİH TERİM KESİLDİ

        “Altyapı hocası olduğu için eleştiriye de alışık değil. ‘Şunu sorabilirsin, bunu soramazsın, papağan gibi aynı soruyu sormayın’ falan. Başımıza Fatih Terim kesildi. Riekerink gazetecilere kızacağına kendine baksın!”

        - Riekerink’in sürekli medya mensupları ile tartışması dikkat çekiyor. Acaba ilk kez bu kadar eleştiri alınca sarsıntı mı yaşıyor?

        - Bakın, ben ilk günden beri “Bu adam ilkokul hocası, nasıl olur da üniversitede yüksek lisans dersine hoca olarak atanır?” diyordum. Herkes bana kızıyordu. Türk basınının çok şey bilen ama bir halt bilmeyenleri yere göğe koyamıyorlardı hocayı. Ve tabii taraftar da... Ben hocayı eleştirirken taraftar trollerinden küfür yiyordum. Ne oldu? Herkes benim olduğum yere geldi. Birisi demiş ki, “Anaokulu hocası”. Benden daha ileri bir laf edecekler ya! Eee, dün ‘İyi’ diyordunuz kuzular. Riekerink, şimdi gerçeklerle yüzleşmeye başladı. Tepkilerinde de ilkokul hocası tabii. Altyapı hocası olduğu için eleştiriye de alışık değil. Şaşırıyor adam. “Şunu sorabilirsin, bunu soramazsın, papağan gibi aynı soruyu sormayın” falan. Başımıza Fatih Terim kesildi. Riekerink gazetecilere kızacağına kendine baksın. 90 dakika değişiklik yapamıyor. Takım gol yiyeceğini bağırmaya başlamış, müdahale edemiyor. Galatasaray 600 küsur pas yapmış bu maçta. Peki, kaçı ileriye yönelik. Kaçı yaratıcı pas, kaçı pozisyon yaratıcı pas! Bruma ileri gidecek yanında kimseyi göremiyor, dönüp bekliyor. Bir kere de değil, sürekli böyle oluyor. Böyle takım mı olur!

        - Nasuhi Sezgin bu futbolla şampiyon olunamayacağını söyledi. Yorumunuz?

        - G.Saray’da bir yönetim kurulu ve bir başkan yardımcısı olduğunu da bu yolla öğrenmiş olduk. Demek Nasuhi Bey böyle demiş. İyi de, Ğ.Saray 2. Başkanı böyle bir lafı medyaya söyleyemez. Bunu yönetimde söyler, hocaya söyler.

        BRUMA’YA YAZIK OLUYOR

        - Her şeye rağmen Galatasaray zirveden kopmuyor. Bu ligin geleceği sizin açınızdan nasıl gözüküyor?

        - Galatasaray, futbol takımına Fenerbahçe ve Beşiktaş’tan daha mı az para harcadı? Hayır. Bir dünya futbolcu almış, hatta galiba hepsinden daha fazla bonservis bedeli ödemiş. Takımın kadrosu kötü değil. Yanlış transferler yapmış falan ama sonuçta kadro rakiplerinden aşağı değil. Evet, kopmuyor. Bruma sayesinde kopmuyor aslında. Çok kritik puanlar getirdi çocuk. Ve Bruma’nın menajerine bir tavsiyem var. Galatasaray’la anlaşmasın. Bu hoca ve bu yönetimle çocuğa yazık. Menajeri, Dursun Özbek’e şöyle desin, “Riekerink, hoca olarak kalacaksa, siz de bu kulübe başkan olarak kalacaksanız, ben Bruma’yı götüreceğim.” Çünkü çocuğa yazık oluyor bu takımda. Bakın kardeşim benim farkım şu. Ben sezon başında, hepiniz Galatasaray’ı överken bile takımın yanlış yolda olduğunu söyleyen tek kişiydim. Galatasaray şampiyon da olur ama bu Galatasaray’ın kötü olduğu, kötü yönetildiği ve kötü futbol oynadığı gerçeğini değiştirmez. Galatasaray’ın başarılı olmadığı halde zirveden kopmamasının nedeni rakiplerinin de başarısız olmasıdır.

        Diğer Yazılar