Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Arazi kabiliyetli kamyonetlerin hemen hemen hepsini denemiş, yazmıştık.

        Yazmadığımız sadece Ford’un Wildtrak’ı kalmıştı. Meğer bir sebebi varmış.

        Yılbaşına denk gelen hafta sonunda havanın karlı olacağı ve benim de İstanbul dışında bir çiftlik evine gideceğim belli olunca “Bu hafta Wildtrak haftası” dedik ve Ford’un arazi kamyoneti ile yollara düştük.

        Şunu peşin peşin söyleyelim, Ford’un Ranger serisi, dış görünüm olarak tüm arazi kamyonetleri arasında en “arazici” gibi görüneni.

        Nedeni basit.

        Ford dünyanın en büyük kamyonet üreticisi.

        Ford’un efsanevi F 150 kamyonetleri, 2016 yılında ABD pazarında en çok satan motorlu taşıt oldu. Serinin Raptor’u ise şu an hiç kuşkusuz en şık ve aynı zamanda en vahşi görünümlü arazi kamyoneti. Ancak ne F 150, ne de Raptor, Türkiye pazarına gelmiyor.

        Fakat Ford Ranger Wildtrak, aynı genlerden geldiğini gösteren bir yapıya sahip. 3.2 litrelik 6 silindirli motorla donatılmış Wildtrak, dışarıdan bakınca hayli kaslı ve heybetli bir görünüme sahip.

        Önde büyük ızgara, uzun farlar, gövde rengi tampon ve içindeki çok havalı sis farları bayağı güçlü bir görüntü veriyor. Hayli yüksek ön yapı zaten güç göstergesi gibi.

        Krom yan aynalar, geniş camlar, geniş arka kabini saklayan karartılmış arka camlar ve koyu renkli takla barı Wildtrak’in kusursuz arazici görüntüsünün en belirgin yönleri. Arka taraftaki yük bölmesinin ise oldukça kullanışlı sürgülü bir kapağı var. Fakat bu kapak ne kadar dayanıklı olur kestiremedim.

        Dış görünüm olarak bir tek Toyota’nın Hilux’u rekabet edebilir Wildtrak’la ama o da geçemez gibi duruyor.

        Wildtrak, pek çok benzerinin aksine bir AWD değil. İsteğe bağlı olarak sadece arkadan itişli veya 4 çekişli olarak kullanılabilen hakiki bir arazi aracı.

        Arazi vitesinin hızlı ve yavaş seçenekleri var.

        Keza içeriden kumandalı diferansiyel kilitleri ve inişler için yavaşlatıcı freni de mevcut. Ford Ranger Wildtrak gerçekten bu tarzı sevenler için âşık olunacak bir kamyonet olmuş.

        Yüz binlerce lira verip bir SUV alacağıma, kesinlikle bunu almayı tercih ederim. Üstelik iç mekân kalitesi ve görünümü pek çok SUV’dan daha iyi.

        Ve fiyatı da bu motor ve güce oranla çok makul. 134 bin liralık satış fiyatı “Al beni” diyor sanki.

        İÇ MEKAN KALİTESİ VE TASARIMI RAKİPLERİNE FARK ATACAK GİBİ

        İçine girdiğiniz zaman bir Amerikan markasından beklenmeyecek bir görünüm ve kaliteyle karşılaşıyorsunuz. İç mekân kalitesi ve tasarımında tüm rakiplerine fark atacak gibi duruyor Wildtrak. Deri kaplı dash board hiçbir rakibinde yok mesela. Deri kumaş karışımı koltuklar hem şık hem de arazi aracının amacına uygun. Derilerin dikişleri de çok şık. Elektrik kumandalı koltuklar rahat, arka koltuklarda diz mesafesi bayağı iyi. Ön ve arka cam rezistansları çok işe yarıyor. Çift bölgeli dijital klima süper başarılı. Gösterge tablosu, bırakın kamyonetleri, pek çok lüks binek otomobilinkinden daha şık ve işlevsel. Dijital gösterge ekranı, sizin talepleriniz ve kullanım biçiminize göre hemen şekil değiştiriyor ve gerekli bilgileri sunuyor. Sanki bir üst düzey spor otomobilin gösterge tablosu gibi.

        ARAZİYE DAHA UYGUN

        Wildtrak’ın sürüşüne gelince. Çok açık söyleyeyim, bir kent içi kamyoneti değil. Sürüş konforu olarak Amarok ve Navara’nın ve hatta Hilux’un gerisinde kalır. Ancak arazi için hepsinden daha uygun olduğunu söylemeliyim. 3.2 litrelik motor 200 beygir güç ve 470 nm tork üretiyor. Yani bayağı iyi. Ancak yolda aynı güce sahip 3 litrelik Amarok, hızlanma ve son sürat olarak çok daha iyi. Yol tutuşta ise Wildtrak’ın daha iyi olduğunu söylemem lazım. Üstelik Amarok AWD sistemiyle ilerlerken, Wildtrak’ın çekiş seçenekleri sunması onu arazide daha kullanışlı yapıyor.

        BİLGİ EKRANININ KULLANIMI KOLAY

        Ortadaki bilgi ve kumanda ekranının ara yüzü çok iyi hazırlanmış. Kullanımı son derece kolay. Tüm “IT” fonksiyonlarının yanı sıra müzik sistemi de oradan kontrol ediliyor. Navigasyon sistemi ise ehveni şer. Yani pek iyi değil. Hem kullanımı zor, hem de grafik görüntüsü tatsız. Gerçi artık otomobillere navigasyon koymak bile anlamsız, çünkü cep telefonlarındaki navigasyonlar hem otomobillerdekinden daha iyi, hem de sürekli update olduğu için, Türkiye gibi her gün değişen yollarımızda daha kullanışlı oluyorlar.

        Diğer Yazılar