Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Heyecan yok, ikisinin de iddiası yok. İki gazı kaçmış takımın maçı olacak. Gerilimsiz derbi Galatasaray’ın işine gelir, tansiyon artınca genelde Fenerbahçe kazanıyor. Galatasaray’ın kazanmasını istiyorum ama son haftalardaki futbola ve sonuçlara bakarsanız Fenerbahçe favori gözüküyor.”

        Bu hafta derbi var. Ama havası pek yok. Teknik anlamda neler söyleyeceksiniz?

        - Elbette ki, heyecan yok. Çünkü ikisinin de iddiası yok. İki gazı kaçmış takımın maçı. Geçen hafta burada “F.Bahçeliler gelmişken Dursun Başkan’ı da götürsünler” dedim. F.Bahçeliler’den çok güzel yanıtlar geldi. Onlar da “Gelmişken bizimkini size bırakıp gitsek nasıl olur?” diye yazmışlar. Çok güldüm. Benim bildiğim şu. Gerilimsiz bir derbi G.Saray’ın işine gelir çünkü tansiyon artınca genelde F.Bahçe kazanıyor. Gerilimi daha iyi taşıyan bir takım F.Bahçe. G.Saray’ın kazanmasını istiyorum ama son haftaların futboluna ve sonuçlarına bakarsanız F.Bahçe favori. F.Bahçe şimdilerde Abdurrahman Çelebi. Çünkü G.Saray koyun bile olamıyor. Ama hepimiz biliyoruz ki, derbi farklı bir şey ve iki takımın da aslında kazanmaya yetecek kalitesi var. Yani ikisi de kazanacak silahlara sahip ama silahlar paslı

        LİNNES SOL BEK OYNARSA LENS RESİTAL YAPAR

        Tudor sahaya saçma sapan bir takım sürmezse G.Saray’ın şansı artar. Tudor yine komplekslerinin esiri olursa F.Bahçe ezer geçer. Mesela Linnes yine sol bek oynarsa Lens’ten resital izleriz. Semih sağ bek oynarsa Hasan Ali Kaldırım maçın adamı olur. Podolski ile başlamazsa Tudor’un G.Saray hayatı biter. 250 bin Euro bonus vermemek için De Jong kesilirse yönetimin de bileti kesilir. Benim kafamda G.Saray kadrosu hazır. Tek karar veremediğim Yasin’le mi, Rodrigues’le mi başlamak gerektiği. İdeal kadro ile çıkmamız lazım. Elbette o kadro da iyi oynamayabilir ama değişiklikler o zaman yapılır.

        STAT DOLMAZSA BAŞKAN ÇAĞIRDI DİYE DOLMAZ!

        - Başkan Dursun Özbek seyirciyi derbiye çağırıyor. Sizce Arena dolar mı?

        - F.Bahçe maçında stat dolmuyorsa ört ki ölem. Bence büyük ölçüde dolar. Dolmazsa başkan taraftarı maça çağırdığı için dolmayabilir. “Başkan çağırdıysa gitmem” diyenler olabilir. Yine de büyük oranda dolacağını en azından 40 bini geçeceğini düşünüyorum. Bu maç başka bir şey çünkü. Üstelik de yenersek 3. sırayı geri alacağız F.Bahçe’den. Bana sorarsan başkan çok büyük bir hata yapıyor. Galatasaray’daki durumunu derbiye endeksliyor. “Bu maçı alacağız başka çaresi yok” diyor. Bu çok yanlış. Bir maçı alabilirsiniz de verebilirsiniz de. G.Saray tek maça bakan bir takım, bir camia değildir. De ki, alamadık ne olacak o zaman?.. Başkanlar kulüplerini camialarını tek maça bağlamazlar. Bağlamamalılar.

        EN KÜÇÜK ŞİDDET CEZA GETİREBİLİR

        - Avrupa Ligi çeyrek final rövanş maçında Beşiktaş seyircisi nelere dikkat etmeli?

        - Türkiye’nin ve Türkler’in imajı Avrupa’da zaten yerle bir olmuşken, tribünde olabilecek en küçük bir şiddet hareketi, Türk takımlarının tamamına yönelik bir ceza getirebilir. Yapılması ya da yapılmaması gerekenler belli. Stadın merdivenlerine ve koridorlarına oturulmayacak. Sahaya yerli veya yabancı cisim atılmayacak. Meşale yakılmayacak. Yakılırsa da sonrasında sahaya atılmayacak. Tribünde kavga edilmeyecek, konuk taraftar varsa onlara sataşılmayacak. Onlara yönelik fiziki girişimlerde bulunulmayacak. Beşiktaş taraftarı Türkiye’deki en bilinçli taraftar grubu. Özellikle de Çarşı. Sadece tezahüratla takımı çok iyi yönlendirebiliyorlar. Fazlasına gerek yok zaten.

        LYON ÇAMURA YATIYOR

        - Lyon Başkanı Aulas trajikomik bir şekilde rövanşın seyircisiz oynanmasını istedi. Yorumunuz nedir?

        - Lyon çamura yatıyor ki, bunu ilk kez görmüyoruz Avrupalı rakiplerimizde. Yıllarca G.Saray’a da aynı numaraları yapmaya çalıştılar. Ama artık UEFA’da daha güçlüyüz gibi bir durum var. Olan bitende Beşiktaş’ın pek bir kabahati var gibi görünmüyor. Beşiktaş’ın sorumlu olduğu kendisine tahsis edilen 3000 biletli seyirci. Gerisi Lyon’un sorunu. Kontrolsüz bilet sat, içeride bir önlem alma, giren çıkanı arama, kimlik sorma. Sonra olay çıktı diye Beşiktaş’ı suçla. Kardeşim oradaki güvenlikten sen sorumlusun. Beşiktaş yönetimi orada ne yapabilir ki! Bunu Lyon da biliyor ama ‘Ya tutarsa’ diye göle maya çalıyor. Beşiktaş’a gelse gelse taraftarın attığı meşalelerden para cezası gelir.

        BEŞİKTAŞ’IN TURU GEÇME KAPASİTESI VAR

        - Beşiktaş için çok önemli bir hafta. Lyon’la oynanacak rövanş maçı ne olur?

        Önce buradan başlayalım...

        - Beşiktaş elenirse, inanın ki çok üzüleceğim. Fakat ne yazık ki böyle bir ihtimal var. Beşiktaş çok önemli bir fırsatı tepti. İstanbul’daki maç çok gergin olacak. Ama bu son derece normal. Artık yolun sonu yakın ve her maç gergin, her maç stresli. Beşiktaş, İstanbul’a galibiyetle ya da beraberlikle dönseydi çok rahat olurdu. Yine de deplasmanda 2-1 yenilmek de kötü bir skor değil. Hatta alınabilecek en uygun yenilgi. Maçtan önce desen ki, “2-1 yenileceksiniz” muhtemelen razı olabilirlerdi. Sıkıntı ise şu noktada başlıyor. Beşiktaş’ın savunmadaki en önemli oyuncusu sahada olamayacak. Buna mukabil Lyon yine tam kadro olacak. Bu maç kolay değil ama çok da zor değil. Tabii finale bir adım kaldıysa elbette ki zor olacak. Ben Beşiktaş’ın turu geçeceğine inanmak istiyorum. Bunu yapacak kapasitesi var.

        TECRÜBESİZLİK KURBANI

        - İlk maçı izlediniz, nasıl bir Beşiktaş buldunuz? Bu görüntüye göre Beşiktaş finali kaldırabilecek bir takım mı?

        - Açıkçası ilk 45 dakika sahada muazzam bir Beşiktaş vardı. Lyon’u tam anlamıyla sürklase ettiler. Talisca ve santforları biraz daha gününde olsa ilk yarı fark olabilirdi. Daha da iyisi ilk yarıda, hatta ikinci yarının önemli bir bölümünde de şans Beşiktaş’ın yanındaydı. Direklere takıldı Lyon’un ender atakları. Fakat ikinci yarıda oyun bambaşka bir hale geldi. Lyon saldırdı ve Beşiktaş panikledi. İleri gidemez, topu tutamaz oldu. Tabii bu tecrübe işi. Bana göre Quaresma’yı çok aradılar ikinci yarıda. Şenol Güneş de birkaç hata yapınca mahkum oynamaya başladılar ve sonunda goller geldi. Dediğim gibi burada tecrübe çok önemli. Kaleci bile tecrübesizliğin kurbanı oldu. Fabri’nin yaptığı affedilmez bir hata. Gerçi o olmasa belki başka gol de olabilirdi, bilinmez. Ancak Fabri gerçekten takımı yaktı. İnşallah turu yakmamıştır.

        YÜZDE 70 FABRİ YÜZDE 30 ŞENOL GÜNEŞ

        - Şenol Hoca’nın, Fransa’da çok hata yaptığı görüşü var, sizce de öyle mi?

        - Çok da hata yaptı denemez. Sonuç olarak ilk yarıdaki o iyi futbolun da sorumlusu Şenol Güneş, ikinci yarıdaki futbolun da. Maçtan sonra benim Vole’deki sayfamda bir anket yaptım. “Kaybın sorumlusu teknik hatalar mı, yoksa Fabri mi?” diye. “Yüzde 70 Fabri, yüzde 30 teknik hata” dedi okurlar. Ben de hemen hemen aynı kanaatteyim. Şenol Güneş’in en büyük hatası değişikliklerdi. Ben olsam, Cenk Tosun’u çıkarır, Talisca’yı öne alır, orta sahayı güçlendirirdim. Hoca ise sorunun orta sahada olduğunu göre göre orta sahayı daha da zayıflatacak hamleler yaptı. Tabii maçtan sonra bunları söylemek daha kolay ama ben maç sırasında da bu değişikliklerin yanlış olduğunu gördüm, söyledim. Tabii “Cenk Tosun’u çıkarmadım çünkü rakibin üzerimize daha fazla gelmesini istemedim” diyebilir ama pek de öyle olmadı. Cenk etkisizdi ve bir yararı olmadı. Talisca veya Oğuzhan’ı uçta bırakmak Lyon’u daha fazla dikkate yöneltebilirdi. Neyse olan oldu. İnşallah bu perşembe tüm bu hatalar telafi edilecek.

        DİVAN KULÜBÜN YATAK ODASIDIR

        - Galatasaray son Divan Kurulu toplantısını basına kapattı... Sizce bu doğru karar mı?

        - Bence divan toplantıları her daim basına kapalı olmalı. Orası kulübün yatak odası. Diyorsun ki, “Kapattın da ne oldu. Her şey sızdı.” Önemli değil. Sızabilir. Ama doğrudan kayıt yok. Rivayet var, dedikodu var. Dedim ya “Orası yatak odası” diye. Örnek çok doğru. Yatak odasında da ne yapıldığı üç aşağı beş yukarı bellidir. Herkes ne yapıldığını bilir ancak kayıt altına almaz veya aldırmaz. Gerçi Divan Kurulumuz o kadar yaşlı ve mecalsiz ki, yatak odasında bir şey olduğu da yok. Sadece boş geyik yapılıyor.

        SÜREN, ÖZBEK’E TAVSIYELERDE BULUNDU

        - Size bir sürpriz sorum var... Duyduk ki, cuma günü başkan Dursun Özbek’le buluşup yemek yemişsiniz. Hayırdır inşallah!

        - Bunu yıllardır anlattım ama anlamamakta direniyorsunuz. Biz G.Saraylıyız ve ortak aklımız G.Saray. Aynı kulübün üyeleriyiz. Düşman değiliz, çok ortak bir paydası olan kişileriz. O payda da G.Saray. Evet, Dursun Özbek Başkan’la oturup uzun uzun sohbet ettik. Nereden duydunuz bilmiyorum ama çok da gizli değildi zaten. Açıkçası şöyle oldu. Faruk Süren, Ali Dürüst, Atilla Donat yani bir eski başkan, üç de eski ikinci başkan her cuma olduğu gibi birlikte yemek yiyorduk. Sonra Burak Elmas da geldi. Tam o sırada benim telefonum çaldı. Arayan Dursun Özbek. Güldük. Açtım. Dursun Başkan “Bana mesaj mı attın?” diye sordu. “Yoo” dedim. Biri mesaj atmış başkana ve “Ben Fatih Altaylı, ararsan sevinirim” demiş. Ama numara benim değil. Dursun Başkan da numaramdan arayıp sorma gereği hissetmiş. Ben değilim deyince “Ne yapıyorsun, neredesin?” dedi. “Cuma yemeğindeyiz. İstersen uğra” dedim. O da geldi katıldı. Birkaç saat G.Saray konuştuk.

        - Tavsiyelerde bulundunuz mu kendisine?

        - Galatasaray Başkanı’na tavsiyede bulunmak benim haddim değil. Ama fikirlerimizi söyledik. Faruk Süren bazı tavsiyelerde bulundu gelmiş geçmiş en başarılı başkanımız olarak. Ama genelde dertleşme, sohbet gibi geçti.

        ABDURRAHİM ALBAYRAK: KİMSE ADAY OLMAZSA BEN ADAY OLURUM

        G.Saray’ın eski yöneticisi Abdurrahim Albayrak, dün akşam Bloomberg HT’de konuk olduğu ‘Spor Saati’ programında Fatih Kuşçu ve Fatih Altaylı’ya çarpıcı açıklamalar yaptı. Özbek yönetimini ve Tudor’u sert şekilde eleştiren Albayrak, kulüpte yeniden görev alabileceğinin sinyallerini verdi. Albayrak şunları söyledi: “Tudor beğendiğim hocalardan biriydi. Ancak gelir gelmez sistemle oynaması, oyunculara yüklenmesi sakatlığa neden oldu. Yavaş yavaş yapmalıydı. Riekerink kalsaydı kesinlikle daha iyi durumdaydık. Tudor, G.Saray’ı paramparça etti. Abdurrahim Albayrak olsa, Tudor seneye kesin olmaz. G.Saray seçimine 13 ay var. G.Saray’da kimse ‘Ben aday oluyorum’ demezse, herkes aday olur. Faruk Süren olmazsa, Ali Dürüst olmazsa, ben aday olurum. Duayenler olarak bir araya gelmeliyiz. G.Saray’ı buradan çıkarmak mecburiyetindeyiz. G.Saray bize çok şeyler verdi, biz daha borcumuzu ödeyemedik.”

        Diğer Yazılar