Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        UBER meselesi bütün Avrupa’nın olduğu gibi Türkiye’nin de gündeminde yer almaya devam ediyor ve edecek gibi görünüyor.

        Hep söylediğimi bir kez daha tekrar etmek istiyorum.

        Kamu otoritesi, bu meseleye çözüm bulmak zorunda.

        En doğru çözüm, İstanbul’da ve ihtiyaç olan diğer kentlerde önce kuralları ve şartları belirleyip ardından da ihaleler açarak bireysel taşımacılık lisanslarını şirketlere vermek lazım.

        Araç başına alınacak bir para ve internet üzerinden verilen servisin bir merkezi ağa bağlanmasıyla da gelir kontrolü yapıp vergi tahakkuku da mümkün hale gelir.

        Devlet bu işten her yıl milyarlar kazanır. Kaos da ortadan kalkar.

        UBER’in Türkiye’ye geliş hikâyesinde bazı bilinmeyenleri de sizlere aktarmak istiyorum.

        UBER, Türkiye operasyonlarına başlamadan önce, Türkiye’de personel taşımacılığı ve otomobil filo kiralama konularında son derece büyük ve bildik bir şirketle temasa geçer.

        Teklif şudur: “Türkiye’de UBER’i birlikte kuralım. UBER’e çalışacak filoları siz kurun. Binek otomobillerden ve Mercedes Vito’lardan oluşacak bir filo oluşturun. Bu işi tekel olarak sizinle ortak yapalım.“

        Teklifi alan işadamı yasal durumu hukukçularına inceletir ve “Mevzuat bu işe uygun değil. Ben yasal olmayan bir işe giremem” yanıtını verir.

        Hepinizin tanıdığı, bildiği bir işadamı.

        Bunun üzerine UBER sistemi şimdiki gibi kurar ve araçlarla veya araç sahipleriyle anlaşır.

        Şu anda UBER sistemi içinde 200 aracı olan kişiler bile var.

        Ve bana ulaşan son bir bilgiyi sizinle paylaşmak isterim.

        UBER, İstanbul’da çok büyük bir hamleye hazırlanıyor.

        3’üncü havalimanının işletmecisi şirketle ya anlaşmışlar ya da anlaşmanın eli kulağında.

        UBER, oldukça yüksek bir ücret karşılığında 3’üncü havalimanının “taksi hizmetleri”ni alıyor.

        Bana verilen bilgiye göre, 3’üncü havalimanının geliş terminalinde taksi olmayacak.

        Taşıma hizmetini tamamen UBER yapacak.

        Yani havalimanına taksiyle gidebileceksiniz.

        Ancak gelen yolcular için taksi yok, taksi durağı yok.

        Sadece UBER olacak.

        Uçaktan cep telefonunuzdaki aplikasyonla UBER’i çağıracaksınız ve sizi bekleyen bir UBER terminalden çıktığınız zaman karşınızda olacak.

        Müşteri açısından olumlu bir gelişme, iyi bir hizmet.

        Yakın mesafe tartışması yok, turistin kazıklanma endişesi yok.

        Ama yasal altyapı da yok tabii.

        Fakat iş bu kadar ciddiye bindiyse, pek yakında UBER ve benzeri hizmetler için bir yasal altyapı da olacaktır.

        Gidişat onu gösteriyor.

        ***********

        UZAK MI DEĞİL Mİ?

        3’üncü havalimanından söz etmişken, bazıları şehre çok uzak olduğunu iddia ediyor.

        Bence doğru değil.

        3’üncü havalimanı, mesela Taksim’e 34 kilometre mesafede. Etiler’e de hemen hemen aynı.

        Paris’te de CDG Havalimanı’nın Champs Elysee’ye mesafesi 33 kilometre.

        Büyük kentlerde havalimanları genelde kente bu civarda bir mesafede.

        Avrupa yakasında oturan biri için Sabiha Gökçen Havalimanı’na gitmek çok daha zor ve uzun bir yol.

        ***********

        NÜKLEER GERÇEKLER

        NÜKLEERDEN yana olduğumu söylediğim zaman bazı okurlar tepki gösterdi.

        “Almanya ‘Kapatacağım’ diyor, Japonya kapatıyor. Biz yapıyoruz. Saçmalık” diye.

        Bilgi doğru olmayınca, eleştiri de doğru olmuyor.

        Evet Almanya, nükleer santrallardan vazgeçeceğini açıkladı.

        Almanya’nın 8 nükleer santralı var. Ekonomik ömürleri doldukça bunları devre dışı bırakacak.

        Buna karşın dünyanın en fazla rüzgâr alan bölgesi Baltık kıyısında rüzgâr enerjisine ve güneş enerjisine yöneliyor ve kömürden enerji üretmeye devam ediyor. Yeni kömür santralları yapıyor.

        Japonya ise nükleer santrallarını falan kapatmıyor. Japonya’da şu anda toplam gücü 40.290 MW olan 43 nükleer santral çalışıyor.

        Nükleerden çıkacağı falan da yok, 2 yeni santralın inşası sürüyor.

        Fransa’da 58, Çin’de 36, Rusya’da 36, Güney Kore’de 25, Hindistan’da 22, Kanada’da 19, İngiltere ve Ukrayna’da 15’er, İsveç’te 10 nükleer santral var.

        ABD’de ise tam 99 nükleer enerji santralı hizmette.

        Çeşitli ülkelerde toplam 450 adet nükleer santral var.

        Yapımları süren santral sayısı ise bizdeki hariç 60.

        Çin 20 yeni nükleer santral inşa ediyor.

        Rusya’da 7 tane imalatta.

        ABD 4 adet yeni santralı devreye sokmaya hazırlanıyor.

        Petrol ve güneş zengini Birleşik Arap Emirlikleri bile şu anda 4 adet nükleer santral inşa etmekle meşgul.

        Azalan nüfusu ve düşen sanayi üretimi nedeniyle Avrupa’da daha az nükleer santral yapılıyor doğru ama yine de Fransa, Finlandiya ve Slovakya’da 4 adet yeni santralın yapımı sürüyor.

        Önümüzdeki 5 yıl içinde mevcut 450 santrala 64 yeni santral eklenecek.

        Nükleere itiraz etmekte elbette bir beis yok.

        Ama önce doğruları bilmek kaydıyla.

        ***********

        MEHMET ‘ABBAS’ ŞİMŞEK

        EKONOMİDEN Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek için “Ministri non grata” demek mümkün mü acaba!

        Gizliden gizliye “istenmeyen bakan” ilan edildi gibi bir hal var ortalıkta.

        Bu durum Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’a da soruldu.

        Kalın’ın yanıtı çok anlamlıydı: “Bize ulaşan böyle bir bilgi yok.”

        Yani “Söz konusu değil, bakanlarımız görevleri başındadır” falan değil, sadece “Bize ulaşmadı”.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hürriyet’te yer alan “Arkamdan iş çeviriyorlar” cümlesindeki “lar” ekinin Merkez Bankası Başkanı’nın yanı sıra Bakan Şimşek olduğu söyleniyor.

        İş bu hale geldiyse, Mehmet Şimşek artık “Abbas” göbek adını kullanabilir.

        “İstifa mı etti?” sorularına sert bir yanıt ya da yalanlama gelmediğine göre.

        Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.

        Abdullah Öcalan yakalandığında, Meydan Gazetesi efsanevi bir başlık atmıştı: “Uzatmadan asalım.”

        Mehmet Abbas Şimşek de “uzatmadan istifa etsin”.

        ***********

        BUNA ŞAPKA ÇIKARILIR

        HEMŞİN’de yapılacak hidroelektrik santralının çevreye vereceği zararlara karşı, ilçedeki tüm siyasi partiler ve hangi siyasi düşüncede olursa olsun tüm muhtarlar ortak bir bildiri yayınlayarak “tepki” göstermiş ve santral projesinden vazgeçilmesini istemişler.

        Bu güzel ilçemizin bu güzel insanlarını kutlamak lazım.

        “Söz konusu vatan olunca gerisi teferruattır” cümlesinin hakkını vermişler.

        Hepsini saygıyla selamlıyorum.

        ***********

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Keyfimizi bozmamanın rakiplere veya düşmanlara verilebilecek en önemli mesaj olduğunu unutmadığımız zaman.

        Diğer Yazılar