Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Eğitim de, öğretmenler de iflas etmiş

        Sayın Altaylı,

        Canımı çok yakan bazı hususlar...

        1) Ulusal varlıklar gizli gizli, meblağ dahi açıklanmadan Katar adlı sahte ülkeye satılıyor. Bunu çok kötü bir gidişat olarak niteliyorum.

        2) Ulusal eğitim perişan halde. Akıllı telefonu, tableti, bilgisayarı olmayan yüzde 70'lik kitle uzaktan eğitim sistemine giremedi.

        Çeyrek asırlık öğretmenim. Sınıflarda 20-30 kişi var. Ama 8 aydır canlı dersleri 2-3 kişiyle yapıyorum. Öğrencilerin, teknik, ekonomik, ruhsal durumları derslere katılmaya müsait değil. Sadece zengin çocukları eğitim alabiliyor. Asgari ücretli milyonlarca aile eğitim zincirinin dışına çıktı. Bu kimsenin umrunda da değil.

        1980'li yıllardan beri öğretmenler yok sayılıyor. Mesleğe girdiğimde maaşım 5 asgari ücret idi. Şu anda sadece 2 asgari ücrettir.

        Ev kiraları 1000 TL'den başlıyor. Doğalgaz 500 TL. Su 150 TL. Elektrik 200 TL. Telefon 150 TL (tüm aile). İnternet 70 TL. Temel gıda aylık 1000 TL. Sebze-meyve 500 TL (aylık). Ulaşım 1000 TL. Giyim 100 TL. Temizlik 100 TL. Kültür 0 TL. Sigorta, kasko, araç bakım 200 TL.

        İflas etmiş haldeyiz. Eğitimciler olarak perişan haldeyiz.

        Astsubaylar, polisler, imamlar, işçiler, mühendisler bizden daha çok maaş alıyor.

        Yetkili yandaş eğitim sendikasının sesi asla çıkmıyor.

        Sarı sendikadaki üst yöneticiler açık ya da örtülü 20-50 bin TL maaş aldıkları için huzur içindeler.

        3) Yüzde 10'luk İslami burjuva çöküşe duyarsız. Tarikatlerin etrafındaki mürit çevresi yağ-bal içinde yaşıyor. Evladı iş arayan bir imam hiç duymadım.

        Bunlar yüzünden dinimden bile soğudum neredeyse. Diyanet kelimesini duymak bile istemiyorum.

        Saygılarımla.

        Bir öğretmen

        *

        İade yok

        Fatih Bey merhaba, sizin Bakan'la görüştüğünüzü okuduğumuz için maalesef söylediği gibi testler için alınan fazla ücretlerin iade edilmediğini size haber vermek istedim.

        Lütfen bu konuyu araştırıp gündeme getirin. Yanlış bilgi veriliyor.

        Ben Memorial Şişli Hastanesi'nde ve Türkiye Hastanesi'nde ayrı dönemlerde test yaptırdım. İki kişi Memorial Hastanesi'nde 1000 TL verdik test için. Aradım iadesi için. Fakat bana testinizle birlikte paket olarak kan testi de yapılıyor o nedenle iade edemeyiz denildi.

        Bize kimse test yapılmadan önce bir paketimiz var bunun fiyatı 500 lira demiyor ki. Direkt PCR testi denildiğinde zaten bütün hastaneler bunu direkt yapıyor hastaya sormadan. Yine yalanlarla dolanlarla vatandaşı mağdur etmek derdindeler. Bu bir yalandır. Hiçbir hastane iade etmiyor.

        Lütfen bu konuyu gündeme getirin ve bu kandırılmaya son verin. Ödemelerimizi yapsınlar. Yalanla dolanla paket falan diyerek ödeme yapmıyorlar.

        Yardımınızı rica ediyorum.

        Şimdiden teşekkür ederiz.

        *

        THY’de Teknik’e zam yok kesinti var

        Fatih Bey merhabalar,

        THY TEKNİK A.Ş'de çalışan personellerin yaşamış olduğu fakat hiçbir yerde haberlere verilmeyen bir sıkıntıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Umarım yayınlar ve bizim gibi emekçi insanların yaşadığı bu adaletsizliğe bir ışık tutarsınız.

        Yaşanan pandemi sürecinden dolayı THY uçuş sayılarındaki ve uçuş doluluk oranlarındaki düşüşün faturasını çalışan emekçilerden almayı başardı. Fakat bunu yaparken bile çalışanlar arasında adaletsizlik gözetti. Tabii sendikanın da yardımlarıyla.

        Pandemi süreci sebebiyle uçuş sayıları düştüğü için pilotlardan yüzde 50, hosteslerden yüzde 30 kesinti yaptı. Mazur görülebilir çünkü daha az uçuyorlar daha az çalışıyorlar, uçuşta yemek servisi yapılmıyor yani iş yükü de düştü. Ayrıca bir önceki sene kâr sebebiyle ve personel kaybı olmaması için kokpit ekibine yüzde 50 ve hosteslere de değişen oranlarda sözleşme dışı zamlar uygulanmıştı.

        Fakat bu denklemin dışında kalan uçak teknisyenleri grubu var. Zam yapılırken %100 iştirak de olsanız THY Teknik çalışanlarına zam yok diyen THY kesintiye gelince iş yükünde ve çalışma saatlerinde herhangi bir azalma olmayan hatta iş yükü olağanın üstüne çıkan (sebebi; uçmayacağı için yerde korumaya alınan uçakların açık alanda ve özellikle bu soğuk ve havalimanlarının rüzgarlı ortamında gece, gündüz düzenli olarak bakımlarının yapılması) teknisyen personelinden de yüzde 30 kesinti yapıldı.

        Ve bu kesinti çalışanlardan habersiz sendika (Hak-İş konfederasyonu Çelik-İş Sendikası ) üst yönetimiyle imzalandı.

        Haberlerden bilirsiniz zaten Çelik-İş sendika başkanı 1.3 milyon lira değerinde araç almış ve bu araç 10 yıl gider demişti.

        Hatta anlaşma sonrası şubeden istifalar gerçekleşmişti bu anlaşmadan haberimiz yok denilerek. Yani sendika şirketle maaşlar konusunda anlaşma sağlıyor fakat sorun olur diye havacılık şubeye dahi bilgi verilmiyor. Sorun paramızın kesilmesinin yanısıra bir de aptal konumuna sokulmak .

        Saygılarımla.

        *

        Akıllı beyinleri kaybedecekler

        Merhaba Fatih Bey,

        Teknokent ile ilgili yazılarınızı okudum. Öncelikle sesimize kulak verdiğiniz için çok teşekkürler.

        İTÜ Teknokent'te çalışıyorum. Pandemi döneminde dünya uzaktan çalışmanın mümkün olduğu alanlarda bu sisteme geçti. Bilişim firmalarının bulunduğu bir yer uzaktan çalışmaya tam kapasite geçemiyor böyle olunca da firma içinde sadece yöneticiler ve onlara yakın belli kesim işe hiç gelmiyor. Diğer kesim sürekli işe geliyor ayrıca lokantalar kapandığı için tüm şirket dışarıdan söylenen öğle yemekleriyle covidin kol gezdiği bir yer oluyor. Ayrıca çalışma ortamlarının ve ofis düzeninin kötü olmasından dolayı hava alma ihtiyacımız bu dönemde çok fazla oluyor. Bu sefer ofis dışına kısa molalar için çıktığımızda ise 8 saat bina içinde kalma zorunluluğu olduğu söylenip mobbing yapılıyor. Günde 8 saat kalmazsak teşvik alamıyormuşuz. Bunun zorunlu olduğunu söyleyenler pandemi döneminde ofise nadir gelen yöneticiler. Onların sağlığı değerli de biz getirilenlerin sağlığı değersiz mi? Biz salgın hastalık döneminde buna yakalanmayan kesim miyiz yoksa kobay olarak kullanılan kesim miyiz?

        Devletin teknokentlerde uzaktan çalışmaya tam kapasite izin vermesi ve bunu uygulamayan sadece kendi sağlığını düşünen firmalardaki kişilere uyarı vermesi gerekiyor. Bu durumların yaşandığı yerlerde ülkemiz için bir fayda çıkar mı! Burada çalışan akıllı beyinler şu dönemde uzaktan çalışmaya geçen firmalara gitmek için gün sayıyor. Akıllı beyinleri kaybedecekler. Buraların açılma nedeni nedir?

        *

        Tarımda üretim böyle düşüyor

        Fatihçiğim günaydın,

        Esnaf kan ağlıyor...

        Çiftçilik ve hayvancılık öldü...

        Canlı bir misal...

        Buraya yakın bir köyden bir köylü mandırasından süt getirirdi tüm komşulara. Kamyoneti ile, 3 litresi 18 TL.’ye, 5 yıldır.

        Akşam arardık ertesi gün için sipariş verirdik..

        Çok kaliteli sütü vardı...

        Hanım birazını içiyor, gerisini yoğurt yapıyordu...

        Ta ki dün akşama kadar...

        Dün akşam hanım aradı...

        - "Yarın, süt getirir misiniz?" dedi

        - "Getiremem abla, kusura bakma inekleri ve tüm hayvanları sattım taksi aldım taksicilik yapacağım. Çok zor iş, kaldıramıyorum artık. Yem pahalı, hayvan ilaçları pahalı,vitaminler pahalı, veteriner pahalı, yakıt pahalı. Onca emeğime karşın para kazanamıyordum" dedi.

        Çok üzüldük, beyefendi kibar bir adamdı

        45 yaşlarında boyuna posuna güçlü biri olmasına rağmen ağır gelmiş bu iş.

        Diğer Yazılar