Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Hamza Hamzaoğlu, hakemler konusunda yüzde 100 haklı. F.Bahçe maçları gol atılana kadar bitmiyor, G.Saray’da ise tam tersi! Galiba birileri ‘Bu G.Saray geçen yıl 3 hatta 4 kupa aldı. Yeter, biraz da diğer takımlar alsın’ demiş!

        Bu hafta yine sıkıntılı haftaydı. Gündemde “Ne olacak bu Galatasaray’ın hali” sorusu var. Takımın sorunu size göre idari mi yoksa teknik mi?

        Aynı takım geçen yılı 3 kupa ile kapatıyor ve takviyelere rağmen daha kötü gidiyorsa sorunun idari olduğu ve idari nedenlerle takımın kötüye gittiği açıktır. Galatasaray’ın halinde eleştirilerimize rağmen çok büyük bir sorun yok. Kötü futbol da oynamıyorlar ama sonuçlar kötü. Geçen yıl da Fenerbahçe aynı durumdaydı.

        Size göre nasıl toparlanır?

        Başkanın hariçten gazele ihtiyacı yokmuş. Mehmet Özbek’e sorun. Başkan’ın kardeşinin bir fikri vardır mutlaka.

        Hamza hoca maç sonunda hakemle ilgili sert konuştu. Sizce haklı mı?

        Hakemler konusunda yüzde 100 haklı. Bakın Galatasaray maçlarında her şey bir yana eğer Galatasaray puan kaybedecek bir pozisyondaysa maçlara eklenen süre kısa oluyor. Fenerbahçe gol atana kadar oyun bitmiyor, Galatasaray’da ise tam tersi. Sadece bu bile bir kıstastır. Galiba birileri “Bu Galatasaray geçen yıl 3 hatta 4 kupa aldı. Yeter, biraz da diğer takımlar alsın” demiş. Kimdir bilemem. Federasyon mu, Lig TV mi, kimse artık!

        Selçuk’un kırmızı kartı için ne söyleyeceksiniz?

        Bence sorun yok. Ama öncesinde çok çok sorun var.

        DURSUN ÖZBEK KONUŞTU, İÇİM ACIDI!

        Bu hafta Dursun Özbek haftasıydı. Televizyon performansını nasıl buldunuz? Yanıtları sizi tatmin etti mi?

        Evet çok tatmin oldum. Gülmeye tatmin oldum! Artık daha fazla gülmek istemiyorum Galatasaray Yönetimi’nin haline! Başkan’ı izlerken, ki tamamını izlemedim, içim acıdığı için kapattım televizyonu. İçim acıdı ‘Galatasaray bu hale mi düşmeliydi!’ diye. Seçimden önce de söylemiştim “Galatasaray Başkanlığı çok ucuzladı” diye, onu gördüm. Bakın 1991’den bu yana gelen Galatasaray Başkanlarına... Alp Yalman, Faruk Süren, Mehmet Cansun, Özhan Canaydın, Adnan Polat ve hatta her şeye rağmen Ünal Aysal. Kimse kusura bakmasın ama Dursun Özbek ile bu başkanlar arasında çok ciddi bir duruş farkı var. Temsil kabiliyeti farkı var. Bakın bu camia Adnan Polat’ı bile zor hazmetmişti ama Polat 20 yıl boyunca çeşitli yönetimlerde yer aldı, Galatasaray tedrisatından geçti. Özbek’te bunların hiçbiri yok.

        AZİZ YILDIRIM’IN UCUZ KOPYASI

        Yanıtlarına gelince... Onlar da çok sıradan, çok ışıksız, çok fenaydı. Kardeşinden söz ederken içimden stüdyoyu basmak geldi. Faruk Süren’in kardeşi var, Reha. Üstelik Galatasaray Liseli’dir. Bir gün Galatasaray’ın bir yerinde gördünüz mü? Ya da Adnan Polat’ın kardeşi Murat’ı. “Mehmet Özbek kardeşi değilmiş de danışmanıymış da, bunun sorulmasını bile hakaret addederrmiş.” Yahu bu Mehmet Özbek Galatasaray’da daha önce ne yapmış, hangi hizmeti vermiş, ne tecrübesi varmış da bir numaralı adam olmuş! Ben yönetim kuruluna şaşıyorum. Başkan yönetimine diyor ki, “Sizin aranızda adam yok. O yüzden ben her şeyin başına kardeşimi getiriyorum.” Yuuuuh! Eğer bir hakaret var ise Başkan kendi yönetimine hakaret ediyor. Galatasaray’ı Fenerbahçe yönetim anlayışının, daha doğrusu Aziz Yıldırım’ın yönetim anlayışının kötü, ucuz bir kopyası haline getiriyor Dursun Özbek.

        GEYİK YÖNETİMİ!

        Özbek istifa etmeyeceğini, üç yıl bu görevisürdüreceğini söyledi ve bir yıl izin istedi. Bu biryıl kulübün toparlanacağını ve kalan iki yılınhamle yılı olacağını belirtti. Ne diyorsunuz?

        Kim istifa edeceğini söyler ki! Kim istifa etmek için seçilir ki! Ama şartlar oraya götürür. Ben başından beri bu kadar zayıf bir yönetimin, bu kadar tecrübesiz bir yönetimin 3 yıl dayanamayacağını söylüyorum. Başkan her şeyi tek başına, daha doğrusu kardeşiyle beraber yapabileceğini zannediyor. Yapamaz. Hele hele sportif başarı da yoksa hiç yapamaz. Dayanamaz. Özhan Canaydın’ın ilk dönemine benzetiyorum ben durumu. Geyik yönetimi. Sürekli bir devri sabık yaratma arzusu, saçma sapan hareketler. Eğer bir yönetim varlığını sürdürme biçimi ve seçim kazanma stratejisi olarak, kendini ‘Mektepli’ kesimin en işe yaramaz gruplarına dayamayı ve onların zırva dedikoduları ile kulübü yönetmeyi belirlerse sonuç bu olur. Siyasette de böyledir. Toplumun en alt tabakasını memnun etmek için hareket ederseniz, geleceği tehlikeye atarsınız.

        GALATASARAY KENDİ LİGİNDE FARKLI OYNAR

        Atletico karşısında nasıl bir Galatasaray bekliyorsunuz?

        Atletico Madrid maçı bambaşka bir atmosfer. Galatasaray kendi liginde oynayacak. Genetik performansı Avrupa olan bir takımın ligde başka, Avrupa’da başka görüntüler ortaya koyması normal. En kötü dönemlerinde bile Avrupa’da farklı bir Galatasaray izlemeye alışığız. Bugün de farklı bir Galatasaray göreceğiz. En muhtemel sonuç beraberlik gibi duruyor. Hakan Balta maçın belirleyicisi olur.

        DIŞ MİHRAK DEĞİL, BECERİKSİZLİK

        Benim en çok kafama takılan Galatasaray’ı karıştırmak isteyen dış mihraklar sözü oldu. Ama isim ya da grup ismi vermedi. Sizce dış mihraklar ne olabilir? Acaba derin Galatasaray’dan mı söz etti?

        Eğer dediğiniz gibi ‘derin Galatasaray’dan söz ediyorsa, o da dış değil, iç mihraktır. Ayrıca da ‘derin Galatasaray’ diye bir şey olduğunu zannetmiyorum. Neymiş ‘derin Galatasaray’, biri bana anlatsın Allah aşkına! Dış mihraklar bir yönetim tarzıdır. Kendi basiretsizliğini, kendi beceriksizliğini, kendi işbilmezliğini örtmek için kullanılır. Siyasette de görürüz hep bunu. Bir şeyi eline yüzüne bulaştıran hep dış mihrak arar. Yok Almanya, yok İngiltere, yok İsrail. Galatasaray Başkanı da aynı şeyi yapıyor.

        YILDIZLAR KARMASI OYNAMADAN DA KAZANABİLİYOR

        Fenerbahçe çok kötü oynadı ama kazandı. Tek pozitif yanları rakibe gol pozisyonu vermiyorlar. Ama akıcı futbol yok. Ne diyorsunuz?

        Yıldızlar karması kurunca oynamadan da kazanabiliyorsunuz. Duran topta rakip savunma çok sıkıntı yaşıyor. Fernandao, Van Persie, Nani var diyor, bunları marke ediyorsunuz. Hoop aradan Souza çıkıp vuruyor. Tabii Veysel’in hatasını da unutmamak lazım. Pozisyon vermeme mevzuu ise ayrı. Kasımpaşa çok çekingen oynadığı için fazla pozisyon yok ama yine de üç net gol tehlikesi var Fenerbahçe kalesinde. Fenerbahçe kötü oynuyor diyorum sezon başından beri. Ama çok yıldızı var. Biri bir şey yapıyor.

        MELO'NUN SATIŞI DOĞRU BİR HAMLE

        Melo’nun satışının bir yönetim başarısı olarak yorumlanmasına katılıyor musunuz?

        Bu konuda Başkan Dursun Özbek’le aynı fikirdeyim. Melo’nun satışı gerçekten doğru bir biçimde yapılmış gördüğüm kadarıyla. Gitmek isteyen bir oyuncuyu tutamazsınız zaten. 5 milyon Euro gibi iyi de bir paraya sattılar. Doğru bir hamle.

        Diğer Yazılar