Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Aziz Yıldırım’ın ‘Ben öyle büyük bir başkanım ki, İsmail Kartal’la bile şampiyon olurum’ şeklindeki aşırı özgüveni takımı bu noktaya getirdi. Asıl kabahat başa geçende değil, geçirende... Ferrari’nin başkanı, ‘Bu otomobil şahane, bir minibüs şoförü koysam 1. olur’ diyor mu?

        - Bu hafta en çok teknik direktörler konuşuldu ve eleştirildi. Önce İsmail Kartal’dan başlamak istiyorum. Eskişehir’de belki de son 10 yılın en kötü F.Bahçesi’ni izledik. En kritik haftada puan kaybettiler. Kartal’ın hataları öne çıktı. Taraftar isyanlarda ve Kartal’ın yetersizliğinden söz ediliyor. Siz ne söyleyeceksiniz? ‘F.Bahçe’de Kartal’ın yerinde kim olursa olsun şu anda 10 puan fark atardı’ görüşüne katılıyor musunuz?

        Söylediğiniz görüş zaten bana ait. Yanlış hatırlamıyorsam bunu ilk kez söyleyen benim, yani Ersun Yanal’lı ya da iyi bir teknik direktörlü bir Fenerbahçe’nin bugün şampiyonluğunu ilan etmiş olabileceğini... Fenerbahçe Başkanı, Ersun Yanal’ı göreve getirirken biliyor muydu bu olacakları? Ama işte aşırı özgüven ve kimseyi adam yerine koymama bir takımı bu noktaya getiriyor. Mustafa Denizli şampiyon yaptı. Gönderdi. Bir de “O mu şampiyon yaptı ki” diyerek. Zico Avrupa’da yarı finale götürdü gönderdi. Aykut Kocaman keza... Fenerbahçe Başkanı demek istiyor ki, “Hoca önemli değil ben önemliyim. Takımı ben kurdum...” İyi de Ferrari’nin başkanı, Formula 1 arabasını yaptıktan sonra “Bu otomobil şahane, direksiyonuna Taşlıtarla hattından minibüs şoförü koysam 1. olur” diyor mu? Yoksa iyi otomobile iyi sürücü gerekir diye en iyi kimse onunla mı anlaşıyor! Aziz Yıldırım “Ben öyle büyük bir başkanım ki, İsmail Kartal’la bile şampiyon olurum” demek için bunu yaptı. Şimdi de bunun sıkıntısını çekiyor.

        ‘ARANIZDA TAKIM YAPIN DENSE DAHA İYİ OYNARLAR’

        - İsmail Kartal’ın durumu belli. Peki fatura sadece ona mı kesilmeli, yönetim ve futbolcuların hiç mi suçu yok?

        Kartal en az suçlu olan. İyi bir Fenerbahçeli’ye “Gel takımın başına geç” imkanı sunulursa, o da geçer. Gerçi insan da biraz kendini bilmeli. Şimdi bana “Gel Galatasay’a başkan ol” dense kabul eder miyim? Edemem. Bilirim ki, şu an için başkanlığı yürütecek imkanlara sahip değilim. Ama bir profesyonel için iyi bir imkan Fenerbahçe’nin başına geçmek... Asıl kabahat geçende değil, geçirende. Futbolculara gelince. Haklısınız, iyi değiller, o klasta bir takım daha iyi oynamalı ama tercihler hatalı olunca takım ne yapsın! Hani belki “Hoca yok. Aranızda bir takım yapıp maça çıkın” deseler takım daha iyi oynayabilir. En azından Caner’i ters kanada almak, Kuyt’u dışarıda bırakmak gibi saçmalıklar yapmazlar.

        G.SARAY’IN SORUNU ‘YAVAŞ OYUNA’ DÖNMESİ

        - Galatasaray’da Hamza hocanın geleceği için ne düşünüyorsunuz? Sizce seneye kalmalı mı?

        Hamza Hoca, takımı biraz serbest bıraktığı için Galatasaray maçları kazanıyor. Demin söylediğimiz gibi, futbolcular kazanıyor maçı. Ama Hamza Hamzaoğlu da çok hata yapıyor. Şampiyon olursa kalır gibime geliyor ama ben yönetici olsam büyük olasılıkla Hamza Hoca ile devam etmezdim.

        - Hamza hoca, Gaziantep maçında özellikle Yasin konusunda çok eleştirildi. Sizce doğru bir eleştiri mi?

        Vallahi sonradan eleştirmek kolay. Hamza Hoca, Olcan’ın kariyeri daha iyi diyerek ona güvenmiş olmalı. Ama Yasin’in bu sene özellikle de son maçlardaki formunu göz ardı ederek hata yaptı. Asıl sorun Galatasaray’ın yeniden yavaş oyuna dönmesinde. O kadar yavaş atağa kalkıyor ki, rakip 11 kişi ile önüne diziliyor. Ondan sonra duvara toslayıp geri dönüyor. Yasin sürati ve çabukluğu ile bunu değiştirebilen tek isim. Hele hele Sneijder gibi bir oyuncunun yokluğunda.

        BEŞİKTAŞLILAR HAKEME DUA ETSİN!

        - Beşiktaş için neler söyleyeceksiniz? Bilic’in tercihleri de çok eleştiri aldı. G.Saraylı olarak stres yaptınız mı?

        Üç şampiyon adayı da iyi oynamadan ilerliyorlar. F.Bahçe-G.Saray maçından sonra “Bu Fener, Anadolu takımlarına daha çok puan kaybeder” demiştim ve bana kızmışlardı. Üç takım da hala puan kaybetme potansiyeli taşıyor. Beşiktaş’ın da son maçında kötü oynadığı çok açık. Dua etsinler hakem maça 7 dakika ekledi de son saniyede bir gol bulabildiler.

        MAÇLAR ÖNE GEÇİNCE BİTER DESİNLER

        - 7 dakika uzatma rakip taraftarların tepkisini aldı. Siz ne diyeceksiniz?

        Ya federasyon ya da Lig TV ‘bu üç takımın mücadelesi son ana kadar sürsün’ istiyor olmalı ki, F.Bahçe maçına 6, Beşiktaş maçına 7 dakika eklendi. Bence şöyle yapsınlar “Maçlar şampiyon adayları öne geçince biter” desinler daha iyi olacak!

        LİG TV’DE HİÇBİR YENİLENME YOK

        - Geçen haftaki Piero tartışması için ne düşünüyorsunuz?..

        Ben bir G.Saraylı olarak Lig TV’ye zerre güvenmiyorum. Yıllardır beni rahatsız eden şey; maç anlatımlarında bile bir G.Saray antipatisi seziyor olmam. G.Saray gol yeyince, yenilince mutlu olan spikerleri var. Koca yayıncı kuruluşta bir tane bile G.Saray sempatizanı spiker olmaması sizce normal mi? Hadi bu subjektif bir değerlendirme. Yayınlar iyi mi? Yıllardır bir Piero tutturmuş gidiyorlar. Yahu aynı platformun bir diğer kanalında İngiltere ligi yayınlanıyor. Bir izleyin be kardeşim. Grafikler. Oyuncu değişiminde sahada canlı yayının üzerine yansıtılan taktik değişiklikler, çekimler, açılar. Lig TV’de hiçbir yenilenme yok. Belli ki, Lig TV yönetimi de artık sıkılmış, bıkmış, yorulmuş. Piero tartışmasını da bu bağlamda değerlendirirsek, güvenmiyorum.

        PAŞA İLK 5 TAKIM ARASINDA OLMALIYDI

        - Kasımpaşa haftalardır ilk kez kazandı. Uzun zamandır ilk kez topu ısırarak kazandılar. Yeni başa geçen Önder Özen hoca için neler söyleyeceksiniz?

        Kasımpaşa’nın kadrosu ve imkanları ile bugün ilk beş takım arasında olması lazımdı. Garip olan Kasımpaşa’nın kazanması değil kazanamamasıydı. Önder Özen biraz daha iyi bir Kasımpaşa yaratırsa o takım çok işi yapar.

        DURSUN ÖZBEK İÇİN ‘YENİ BAŞKAN’ DİYEMEYİZ

        - G.Saray’da seçimle ilgili gelişmeleri değerlendirir misiniz? Dursun Özbek için ‘yeni başkan’ diyebilir miyiz?

        Diyemeyiz. Dursun Özbek’in adamlığına kimsenin bir şey dediği yok ama G.Saray tecrübesinin sıfıra yakın olması tedirgin ediyor. Kulüple daha önce hiçbir yakınlığı olmamış. Olaya hakimiyeti konusunda şüpheler var. Yönetimi oluşturma konusunda da sıkıntıları var. Ali Dürüst girmiyor. Abdurrahim Albayrak da “Ben tek başıma girip ne fayda sağlayabilirim, iyi bir ekip olması lazım” diyor ki, haklı. Bu yüzden de camiada hala arayışlar var. Her an her şey olabilir. Tabii adını bile bilmediğim ve hatırlamadığım diğer adaylara göre Özbek’in şansı çok çok fazla.

        İDEALİ İNAN KIRAÇ’IN BAŞKAN ADAYI OLMASI

        Ben yine de güçlü bir çatı aday konusunda ısrarcıyım. Faruk Süren veya benzer bir tecrübeli isim altında çok iyi bir kadro. Bu olursa bugün yönetime girmeyen herkes girer. Ali de, Abdurrahim de. Dursun Özbek de o kadroda yer alır. İdeali İnan Kıraç’ın başkan adayı olması. Altında herkesi toplayacak. Hatta Faruk Süren de o kadroya girmeli ve girer de...

        - Böyle bir kadroyla yönetime siz de girer misiniz?

        Ben bugüne kadar Galatasaray için elimden gelen her şeyi yaptım. Ama yönetimlere girmeme kararım var. Zaten benden hazzetmeyen bir grup Galatasaraylı da var. Onlarla da muhatap olacağım bir durumda olmak istemem.

        CİMBOM ŞAMPIYONLUĞA DAHA YAKIN

        - Üç takım arasındaki yarış nereye gider?

        G.Saray’ı şampiyonluğa daha yakın görüyorum. Beşiktaş, Trabzon’a ve Galatasaray’a gidecek. Fenerbahçe’nin çok zor bir Sivas maçı var. Galatasaray-Beşiktaş maçının sonucu düğümü çözer.

        MELO’NUN SÖZLERi TAM BİR DENSİZLİK

        - Maçtan sonra Melo’nun Gaziantep’i ‘mücadele etmesi’nden dolayı üstü kapalı şekilde eleştirmesine hem Okan Buruk hem de Hamza hoca tepki gösterdi. ‘Keşke bu sözü söylemeseydi’ dediler. Siz ne düşünüyorsunuz?

        Melo’nunki tam bir densizlik. Gaziantep elbette oynayacak, elbette direnecek. Çok sertlik yapılırsa tamam Melo haklı ama rakibi iyi oynuyor, direniyor, saldırıyor diye eleştiremezsiniz. O zaman Eskişehir de Fenerbahçe’ye direnmesin, Karabük de Beşiktaş’a. Futbol bu. Rakip elbette direnecek.

        - Galatasaray’ın haftalardır ilk defa gol yememesinde Melo’nun dönüşünün rolü var mı?

        Mutlaka var.

        KIRMIZILIK HAREKETLERİ OYUN DURDUKTAN SONRA

        - Hakem hocaları Melo’nun bu sezon kırmızı kart görmemesini şaşırtıcı buluyorlar. Sizin görüşünüz nedir?

        Melo’nun Avrupa kariyerine bakmak lazım. Orada kırmızı kart ne kadar görmüş, burada ne kadar görmüş. Bence Melo sertlik açısından futbolun içinde kalan bir oyuncu. Melo’nun kırmızı kartlık hareketleri genelde oyun durduktan sonra yaptıkları.

        Diğer Yazılar