Hak edenler göreve

“MHK’de başkan Müftüoğlu ve yardımcısı Gezer dışındaki 7 kişiyi kimse tanımıyor. Hakem bile sayılamayacak bu arkadaşlar MHK üyesi olmuşlar. Her konuda hak eden, bilen, yapabilme kapasitesi olan kimse o görevlendirilmeli.”

- Bu haftanın en önemli konusu hakemler oldu. Ne olacak bu hakemlerin hali?

"Aslında mesele sadece hakemlerle ilgili değil. Mesele ülkenin tamamıyla ilgili. Bir ülkede eğer meritokrasi değil de nepotizm geçer akçeyse, o ülke iflah olmaz. Türkiye’de de durum bu. Bir işi en iyi yapan veya yapabilecek olan değil de, iktidar sahiplerine en yakın olan görev alıyorsa, o ülkenin çivisi öyle bir çıkar ki, bir daha yerine zor oturtulur. Türkiye’de olan budur. Hakemlik konusunda da olan budur."

- Kesin çözümü nedir?

"Görevi hak edene vermektir. ‘En bizden’ olana değil, işi en iyi yapabilecek olana görev vermektir. En basit konudan en uzmanlık isteyen konuya kadar bu böyle. Her konuda hak eden, bilen, yapabilme kapasitesi olan kimse o görevlendirilmeli."

- Acaba profesyonellik hakemlere yaramadı mı?

"Ya Allah aşkına ne profesyonelliği kardeşim. Ben anlatayım asıl meseleyi. Hakemlik teşkilatının başında kim var, hakemleri kim atıyor, kim eğitiyor? Merkez Hakem Kurulu. Geldik işin esas yerine. MHK’nın başında kim var? Kuddusi Müftüoğlu. Kuruldaki diğer 8 üyeyi sayabilir misiniz?"

- Ezberden hepsini sayamam.

"Bak ben size sayayım. Başkan Kuddusi Müftüoğlu. Yardımcısı Bünyamin Gezer. Bu ikisini futbolla ilgili herkes tanır zaten. Geri kalan 7 kişiyi de sayayım. Bırakın tanımayı hakem olarak adını duydunuz mu? Hakan Özkan, İsmet Cengiz, Erdal Güleç, Zafer Demir, Yıldıray Aslan, Hikmet Öksüzoğlu, Saadettin Güler. Allah aşkına söyleyin, birinin hakem olarak adını duydunuz mu? Duyduysak bile bir iz bırakmamışlar. Duymamışsınızdır. Çünkü bu isimlerin hiçbirinin doğru düzgün bir hakemliği yok. Bakın ben sorup soruşturdum, Zafer Demir hakem olarak 1 maç yönetmiş, Yıldıray Arslan 1 sezon hakemlik yapmış, o da alt liglerde. Hikmet Öksüzoğlu maç bile yönetmemiş. Diğerleri de farklı değil. Türkiye’de 1000 hakem varsa, başkan Kuddusi Müftüoğlu ve Bünyamin Gezer hariç bu MHK’dekiler o 1000 hakem arasında 993., 994., 995, 996., 997., 998., 999 ve 1000. hakemler olurlar. Ve MHK oluşturulurken, bu hakemler, hakem bile sayılamayacak bu arkadaşlar MHK üyesi olmuşlar. Niye? Çünkü hepsi oraya iktidar kontenjanından gelmiş. Hepsinin iktidar partisi ile bir bağı var. Yahu illa iktidar partisinden olacaksa bari doğru düzgün hakemler olsun. Kuddusi Müftüoğlu ve Bünyamin

Gezer’in de iktidar partisi bağı var ama onlar hiç değilse kariyer sahibi hakemler. Lafım yok onlara."

- Profesyonellik yaramadı mı yani? Ona cevap alamadık.

"Profesyonellik yarım yamalak olmaz. Bakın Federasyon profesyonel hakemlik diye bir müessese oluşturuyor. Peki bu profesyonel hakemlerin başına kim getiriliyor? En parlak hakemimiz Cüneyt Çakır’ın ricası üzerine babası Serdar Çakır. Profesyonel hakemlerin eğitmeni, akıl hocası o."

HEM BÜYÜK MAÇLARIN HEM KÜÇÜK MAÇLARIN!

- Halis Özkahya bir hakemin belki de iki yılda yapabileceği, maçın sonucunu etkileyecek hataları yardımcılarıyla birlikte bir maça sığdırdı. Özkahya için yorumunuz nedir?

"Bütün yorumlar zaten yapıldı ben daha ne diyeyim. Tek kusurlu Halis Özkahya mı? Onun suçu büyük maçın içine etmek. Küçük maçların içine edenlere de bakın. Çünkü onlar da yarın gelip büyük maçların içine edecekler. İşte Kasımpaşa-Rize maçı. Diğer maçlar da farklı değil."

DENİZ ÇOBAN 'BATIRDIM' DEDİ, ASIL KAHRAMAN RIZA ÇALIMBAY

- Gelelim Deniz Çoban’a... Türk futbol tarihinde bir ilk yaşandı. Bu davranışını nasıl açıklıyorsunuz?

"Vallahi iyi yaptı. ‘Ben işi batırdım’ diye itiraf etti. Bir ilktir. Umarım adama ceza vermezler. Kabahatini bilmek erdemdir. Düzeltmenin ilk adımıdır. Yediği haltın farkında olmayan ya da bunu söyleyemeyen o haltı yemeye devam eder. Ama Deniz Çoban’ın itirafında asıl kahraman Rıza Çalımbay. Nasıl büyük bir olgunluk yaptı. Helal olsun. Türkiye’de böyle insanlara ihtiyacımız var. Bir yanda Mahmut Uslu gibiler, bir yanda Rıza Çalımbay gibiler. Siyahla beyaz gibi."

- Sizce bir hakem böyle bir penaltıyı nasıl bir ruh haliyle verebilir?

"Psikiyatr mıyım ben? Bilemem! Kendi itirafından çıkardığım sonuç şu. Kırmızı kartı haksız verdiğini düşündüğü için altında ezilmiş, bir penaltı ile durumu kurtarmak istemiş olabilir."

ÇAKIR'IN ADAMI ÇAKIR'IN ADAMINI ISIRIR MI?

- Maç gözlemcileri herkesin yüzde yüz anlaştığı konularda bile hakemleri haklı buluyor. Ve puanları yüksek veriyorlar. Örneğin Metin Tokat Trabzon maçında Cüneyt Çakır’a yüksek puan verdi. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?

"Ben de oraya geliyordum zaten. Gözlemcilerin atamalarında da sorun var. Çünkü oraya Serdar Çakır’ın talebi ile koyulan iki kişi var. Gözlemcileri onlar atıyor. Yani Serdar Çakır’ın eğittiği hakemleri değerlendirecek kişileri atayanlar da Serdar Çakır’ın adamları. Neyin ne olduğu netleşiyor mu bunları duyunca. Serdar Çakır’ın adamı, Serdar Çakır’ın adamını ısırır mı?"

KWEUKE GİBİ OLMAK TÜRKİYE'DE MÜBAH!

- Puan için futbolda her şey mübah mı peki? Örneğin TFF sizce Rizeli Kweuke’ye bir ceza vermeli mi?

"İngiltere’de olsa verirler herhalde. Türkiye’de ise Kweuke olmak mübah. Üstelik de Rize futbolcusu. Ceza vermek için yürek yemiş olması lazım Disiplin Kurulu üyelerinin."

MÜFTÜOĞLU EN İYİ İSİM

- Peki Kuddusi Müftüoğlu ne yapmalı?

"Kuddusi Müftüoğlu bir şeyler yapmaya çalışıyor. İyi niyetli olduğunu anlıyorum ama yapamaz. Baştan teslim olmuş. Öyle bir yönetim kurmayı kabul edince yapacak bir şeyi yok. Genç hakemler bulup çıkarıyor, Anadolu takımlarının maçlarında onları pişirmeye çalışıyor ama havuzun üstü pislik dolu. Ben yine de Kuddusi Müftüoğlu’nun mevcut tablodaki en iyi isim olduğunu düşünüyorum."

FENERBAHÇE'DE TÜM SUÇU HAKEMLERE YIKACAKLAR

- Daha henüz 6. hafta ama ortalık toz duman. Bugün Aziz Yıldırım basın toplantısı düzenleyecek. Bu lig nasıl bitecek?

"Bakalım ne diyecek Aziz Bey? Esip yağıp gürler. Fenerbahçe, Beşiktaş karşısında bu sezon oynadığı en iyi, en derli toplu maçı oynadı ama yine de takım iyi değil. Hoca sorunu var gibi görünüyor. Allah’tan hakemler imdatlarına koştu. Şimdi bütün suçu hakemlere yıkacaklardır."

FERRARİ’Yİ MİNİBÜS ŞOFÖRÜ KULLANMIYOR

- Son olarak Pereira-Van Persie tartışması devam ediyor. Sizin ‘F.Bahçe Robben’in değil Mourinho’nun peşinde olmalı’ görüşünüz bence yüzde 100 doğru galiba.

"Daha önce de söyledim, “Şenol Güneş olsam Gomez’siz, Pereria olsam Van Persie’siz başlamam” diye. Bu oyuncular maça kenarda başlamaz. 90 dakikayı çıkaramayacaklarsa bittiği noktada oyundan alınırlar ama maça ilk 11’de başlarlar. Bu benim fikrim. Mourinho görüşüme gelince. Bu ülke o kadar dibe vurmuş ki, söylenene değil, söyleyene bakıyor herkes. Bazı Fenerbahçeliler’den ne çok laf işittim bir bilseniz. “Sen kendi takımına bak, sen kendi işine bak. Sen kimsin de bize akıl veriyorsun” diye. Bunu söyleyenler aptallar. Akıl, düşmanından gelse bile alacaksın kardeşim. Üstelik de bedava. Ama şunu da gördüm. Aklı başında Fenerbahçeliler de benim gibi düşünüyor. Ferrari yarış takımı “Otomobilim iyi” diye direksiyona Taşlıtarla hattından minibüs şoförü getirmiyor. “En iyi otomobile en iyi sürücü olur” diye milyon dolarlar verip en iyi sürücüyü getiriyor. Ya da McLaren veya Mercedes. İyi otomobil iyi sürücü ister. Otomobil kötüyse sürücü bir şey yapamaz ama otomobil iyiyse sürücü yarışı kazandırır. İyi otomobili, güçlü otomobili kötü pilota verirsen ya virajda yoldan çıkar ya duvara bindirir ya da rakibi sollayamaz."

KOMPLO TEORİSİ AMA GERÇEK DE OLABİLİR!

- Lig daha baştan kopmasın, Fenerbahçe farkı açmasın diye Fenerbahçe’nin puanlarının çalındığı söyleniyor. Komplo teorisi mi, gerçek mi?

"Komplo teorisi ama bugünün Türkiye’sinde kulağa yanlış gelmiyor. Her şey olabilir. Bunu zaman zaman ben de düşünüyorum, söylüyorum. Bir yanda sahibinin kim olduğu belirsiz Digitürk’ün çıkarları, bir yanda Digitürk’le fazla içli dışlı federasyonlar. Her şey olabilir. Ama 3 puanlı sistemde 6 puan fark çok da önemli değil. Daha ligin başındayız."