Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bizim Hakan Özenen, uzunca bir süredir yaz kış demeden motosikletle geziyor.

        “Oğlum 50 yaşını geçtin. Düşüp bir tarafını kıracaksın, bu yaştan sonra zor kaynar” diyorum ama dinlemiyor.

        O yüzden de Mercedes’in kendisine denemesi için yolladığı E220d’den bir gün kullanıp sıkılmış, motoruna geri dönmüş. Mercedes’i de “Bir de sen dene” diyerek otoparktaki yerini tarif edip anahtarı verdi. Ben de akşamüzeri otoparka indim ama ara ki bulasın. Bir Mercedes var tarif ettiği yerde ama E değil S serisi.

        Sonunda aklım başıma geldi, anahtara bastım. Allah Allah S serisinin kapılarının açıldığını gösteren sinyaller yandı. Açtım kapıyı bindim ve Hakan’ı aradım. “Ya sen benimle kafa mı buluyorsun. Bu E değil S serisi” dedim.

        “Ya git işine” dedi, telefonu suratıma kapadı. Sevgili okurlar şaka falan yapmıyorum.

        Yeni Mercedes E serisi, yemin ederim ki S serisiyle neredeyse aynı.

        Ben ki bir süredir yollarda gördüğüm C serisi Mercedes’leri S serisinden yakına gelmeden ayıramazken, E serisini S serisinden ayırt etmek mümkün değil. Yeni E’nin S serisiyle benzerliği sadece dış görünümde değil, iç görünümde de hayli fazla.

        Yuvarlak havalandırma kanalları, havalandırma tuşları, koldan otomatik vites, göstergeler, orta konsoldaki telefon ve kumanda düğmeleri hemen hemen aynı. Analog saatin yeri biraz değişmiş ve bazı kumandalar biraz daha alçak bir pozisyona yerleştirilmiş, ama farkı ancak bir uzman göz anlar. İç döşeme kalitesi de hayli artmış. Deri kullanımı bollaşmış ve S serisine benzemiş. Ön koltuklar S serisiyle çok yakın. Az daha küçük.

        Eski E serisinde son derece kötü görünen arka koltuklar bile modernleşmiş, S serisinin arka koltuklarına benzemiş.

        DİZEL MOTOR HAYLİ SESSİZ VE EKONOMİK

        Yeni E serisinin sürüşüne gelince...

        2 litrelik motor 195 beygir ve muhteşem bir 400 nm’lik tork üretiyor ki, bu da otomobilin S 350 gibi gitmesini sağlıyor. Üstelik de dizel motor hayli sessiz ve hayli ekonomik.

        Şehir içi kullanımda 8 litre, şehir dışı kullanımda 6 litre gibi bir tüketimi var.

        S serisinde olan ama E’de olmayan adaptif cruise kontrol çok başarılı. Öndeki araçlarla mesafeyi çok iyi ayarlıyor. E serisinde S serisinde olmayan bir özellik daha var, otomobil siz direksiyonu bıraksanız bile şeritleri takip ederek viraj alabiliyor ama yine de ellerinizi direksiyondan ayırmamak en iyisi. E serisinde var olan “kendi kendine sollama” özelliği ise güvenlik izinleri alınamadığı için pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de satılan E serisi otomobillerde de bulunmuyor.

        Frenler kusursuz. Tek eksik ne biliyor musunuz? Çok kontrollü. Sportif bir sürüş yapmak imkânsız. Fazla oturaklı, fazla güvenli. BMW’nin verdiği sportif hissiyatı vermiyor.

        DERİ-KUMAŞ KARIŞIMI KOLTUKLARI SEVDİM

        Eskisindeki özensiz dikiş ve şekil gitmiş, gayet özenli bir işçilik gelmiş.

        Denediğim otomobilde çok sevdiğim bir artı özellik de koltukların deri-kumaş karışımı olmasıydı. Böylelikle oturduğunuz yer kumaş olduğu için poponuza yapışmıyor, sıcakta ve soğukta rahatsızlık vermiyor.

        Ancak yine denediğim modelde kullanılan kumaş bana göre değildi.

        Daha çok arabesk müzik sanatçılarımızın dekorasyon dergilerinde sergiledikleri evlerindeki mobilya kumaşlarına benzeyen parlak, janjanlı bir kumaş kullanılmış. Keşke Mercedes de Maserati gibi Zegna ile ya da Alman olmasını tercih ediyorlarsa Hugo Boss ile işbirliği yapsa. Buna mukabil, otomobilin iç döşemesinde kullanılan koyu kahverengi deri ve hem ön konsolda, hem ön ve arka kapı içlerinde kullanılan ahşap kaplamalar şimdiye kadar gördüklerimin en zevklisiydi diyebilirim.

        Gördüğüm en güzel Mercedes iç dizaynı yeni E serisininki diyebilirim.

        E serisi, donanım ve yazılımda da S serisini yakalamış ve hatta sollamış.

        Yeni ekran arayüzleri S serisinde kullanılanın daha iyisi ve kullanıcı dostu.

        Eski E serisinde dizaynırların nereye sokacaklarını bilemedikleri için ortada bıraktıkları ekran da artık yok.

        Yeni E serisinde, S serisine özel olarak yapılan Burmester Highend ses sisteminin bir benzeri kullanılmış. Ses düzeni gerçekten harika.

        S serisinin iç ambiyans aydınlatmalarının aynısı yeni E serisinde de yerini almış.

        Yeni E’nin içinde kendinizi S serisinin içindeymiş gibi hissediyorsunuz. Çok az daha küçük, o kadar.

        Böylelikle yeni E, en önemli rakipleri BMW 5 serisi ve Audi 6 serisinden çok daha şık bir iç mekâna sahip olmuş.

        Her açıdan rakiplerini geçmiş.

        KULLANIMDA BU KEZ DAHA DA ÖTEYE GİTMİŞ

        Kullanıma gelince... Mercedes’in kullanım açısından pek sorunu olduğu görülmemiştir.

        Bu kez daha da öteye gitmiş. Yeni E’nin Eco, Comfort, Sport, çok sport ve individuel kullanım seçenekleri var.

        Bagaj ise nasıl oluyorsa S serisinden bile büyük. Bence Mercedes, yeni E serisi ile müthiş bir iş yapmış. Ancak ortada kocaman bir sorun var.

        Böyle bir otomobil varken, niye iki mislinden fazla bir para verip S alsın insanlar. Hiçbir eksiği yok, üstelik daha derli toplu.

        Eğer şoför kullanmayacaksanız E, S’ten daha kullanışlı.

        Hele bir de bunun Long versiyonunu yapsalar S’e gerek kalmaz.

        Ve tabii daha genel bir soru olarak şu da akla geliyor.

        Mercedes’in C, E ve S serilerinin birbirine bu kadar benzemesi iyi bir şey mi?

        En hoşuma giden özellik ise cep telefonunuzu otomobilin bilgi ekranıyla eşleyebilmeniz. Böylelikle telefonunuzu otomobilin işletim sistemi ile entegre ediyor ve otomobilin kumandaları ile telefonunuza kumanda edebiliyor, size gelen mesajları ise okumuyor, bilgisayar seslendirmesiyle dinleyerek öğrenebiliyorsunuz. Tabii bu fonksiyon, eşli seyahatler sırasında bazıları için tehlikeli olabilir :)))

        Diğer Yazılar