Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        DÜN Demokrat Parti'nin tek başına iktidar olduğu ilk 8 yıl içinde basına yönelik olarak yapılan baskıları yazdım.

        Dönemin Demokrat Partili Adalet Bakanı Esat Budakoğlu, TBMM'de verilen bir soru önergesi üzerine 8 yıllık iktidarları döneminde 811 gazeteciye hapis cezası verildiğini açıklamıştı.

        Bugün de geri kalan 2 yılda "basın özgürlüğü ve çok partili demokrasi" adına kaydedilen gelişmelere göz atalım:

        21 Ocak 1959: Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Ulus'taki bir yazısı nedeniyle kendisi ve Yazı İşleri Müdürü Ülkü Arman birer yıl hapse mahkûm oldular. Gazete 1 ay süreyle kapatıldı.

        22 Ocak 1959: Demokrat İzmir Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Şeref Balçık'a 15 gün, gazetenin sahibi Adnan Düvenci'ye 1 yıl hapis cezası verildi.

        26 Ocak 1959: Ankara Telgraf Gazetesi sahibi Fethi Giray 17 günlük cezası için hapse girdi.

        11 Mart 1959: Vatan Gazetesi'nden alıntıladığı bir yazıdan dolayı Ulus Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ülkü Arman 1 yıl 4 ay hapse ve 4000 lira ağır para cezasına çarptırıldı. Gazete bir ay süreyle kapatıldı.

        12 Mart 1959: Haber Gazetesi sahibi Vedat Refiioğlu'na usulsüz tekzip yayınlamaktan 12 gün hapis cezası verildi.

        13 Mart 1959: Amerikalı gazeteci Pulliam'ın Türkiye hakkındaki bir yazısını Ulus Gazetesi'nde yayınladığı gerekçesiyle yazı işleri müdürüne 16 ay hapis cezası verildi. Gazete bir ay daha kapatıldı.

        20 Mart 1959: Akis Dergisi Yazı İşleri Müdürü Yusuf Ademhan, 12 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dergi 1 ay süreyle kapatıldı.

        23 Mart 1959: Öncü Gazetesi süresiz olarak kapatıldı.

        26 Mart 1959: İbret Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mustafa Deral, 10 ay hapse mahkûm oldu.

        25 Nisan 1959: CHP'li Kemal Satır'ın konuşmasını yayınlayan Ulus Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Beyhan Cenkçi 10 ay hapse mahkûm oldu. Ulus Gazetesi 1 ay kapatıldı.

        29 Nisan 1959: Demokrat İzmir Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Şeref Balçık 14 gün, Havadis Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Hamdi Tezkan 12 gün hapis cezası aldılar.

        1 Mayıs 1959: Demokrat Parti taraftarları, Demokrat İzmir Gazetesi'ni bastılar, matbaa makinelerini parçaladılar.

        2 Mayıs 1959: CHP Genel Başkanı İnönü'yü karşılamaya gelenleri jandarma zorla dağıttı. 10 kişi yaralandı. Olaya yayın yasağı getirildi.

        11 Mayıs 1959: Yeni Ant Gazetesi'nden Derviş Sami Taşman ve Fethi Taşman 1'er yıl 1'er ay hapis cezasına çarptırıldılar

        20 Mayıs 1959: Vatan Gazetesi yazarı Sadun Tanju saldırıya uğradı.

        27 Mayıs 1959: Zafer, Yenigün ve Ulus gazeteleri 1'er ay süreyle kapatıldı. Ulus Yazı İşleri Müdürü Ülkü Arman 10 ay hapse mahkûm oldu.

        3 Haziran 1959: Demokrat İzmir Gazetesi 1 ay süreyle kapatıldı. Adnan Düvenci ve Şeref Bakşık 16'şar ay hapis cezasına çarptırıldılar.

        24 Haziran 1959: Doğan Avcıoğlu'nun İran Şahı hakkındaki bir yazısı nedeniyle Akis Dergisi ve Avcıoğlu hakkına dava açıldı.

        8 Temmuz 1959: Ulus Gazetesi'nden Oktay Verel ve Beyhan Cenkçi birer buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldılar.

        16 Aralık 1959: Vatan Gazetesi 1 ay kapatıldı.

        5 Ocak 1960: Şahap Balcıoğlu, Amerikalı bir gazetecinin yazısını Türkiye'de iktibas ettiği için mahkûm olduğu 16 aylık cezasını çekmek üzere cezaevine girdi.

        25 Şubat 1960: CHP'li gazeteci Cemil Sait Barlas (Mehmet Barlas'ın babası) 10 ay hapse mahkûm oldu.

        7 Mart 1960: Ahmet Emin Yalman, 15 ay 16 günlük mahkûmiyetini çekmek için cezaevine girdi.

        12 Nisan 1960: Demokrat Parti Grubu, yayımladığı bir bildiriyle CHP'yi "Silahlı ve tertipli ayaklanmalar hazırlamakla ve bir kısım basını da yalan ve çarpıtılmış haberlerle bu ayaklanmayı desteklemekle" suçladı. Üç aylık bir "Tahkikat Komisyonu" kuruldu. Komisyon, gazeteleri toplatma ve matbaaları kapatma yetkisiyle donatıldı.

        27 Nisan 1960: Komisyonun ilk icraatı ülkedeki tüm siyasal etkinliklerin ve Meclis görüşmelerinin yayımlanmasını yasaklamak oldu.

        28 Nisan 1960: TBMM görüşmelerini haber yapan tüm gazeteler toplatıldı. İstanbul Üniversitesi 1 ay süreyle kapatıldı.

        30 Nisan 1960: Ali Ulvi'nin bir karikatürü nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi 10 gün süreyle kapatıldı.

        4 Mayıs 1960: Yeni Sabah 10 gün süreyle kapatıldı. Demokrat İzmir Gazetesi'nden 16 kişi çeşitli cezalara mahkûm oldu.

        6 Mayıs 1960: 555K gösterilerini haber yapan Zafer Gazetesi kapatıldı.

        9 Mayıs 1960: Hür Adam Gazetesi kapatıldı.

        18 Mayıs 1960: Akşam Gazetesi kapatıldı.

        22 Mayıs 1960: Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı, haberleşmeye sansür ve sınırlama getirildiğini açıkladı. 5 kişinin bir araya gelerek dolaşması yasaklandı.

        İki gündür bunları niye yazdım biliyor musunuz!

        Basına baskı veya sansür sadece bugün olmuyor.

        Bunların ağababasını yaşadı Türk basını. Her güçlü iktidar, basını susturmaktan hoşlandı.

        Ama ne olursa olsun Türkiye hep ileri gitti.

        O günü yaşayanlar bugün olan biteni kulaklarına damlatmazlar.

        JAPONYA'DA TÜP PATLAMASI

        BAŞBAKAN Erdoğan’ın Aygaz olarak nitelendirdiği tüpgazla nükleer enerjiyi karşılaştırmasını oldukça garipsedim.

        Nükleer enerjinin olası tehlikelerine karşı “Aygaz’da da tehlike var. Kullanmıyor muyuz” demek çok da yerinde bir argüman olmadı.

        “Yeni nesil santrallar çok daha güvenli” denilseydi, belki bir yaklaşım olabilirdi ama tüpgazla karşılaştırmak pek de makul değil.

        Tüpgaz kaçak yaptığı zaman havalandırıyorsunuz. Konu bitiyor.

        Peki radyasyon kaçağında ne yapacağız!

        Havalandırma yoluyla çevreye mi yayacağız mesela!

        Tüpgaz patladığı zaman bilemedin bir ev veya bir işyeri tahrip oluyor. Olay yerinde bulunanlar tehlike altına giriyor.

        Ya nükleer santral patladığı zaman. Mesela, Japonya’da tüpgaz patlasaydı dünya yine bu kadar paniğe kapılacak mıydı!

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ

        Konsoloslarımıza ebleh demediğimiz zaman.

        Diğer Yazılar