Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ŞAFAK Pavey, TBMM'de AK Partilileri kızdırınca, Sabah yazarı Sevilay Yükselir de Şafak Pavey'e kızmış olmalı ki, onun bir kolunu ve bir bacağını kaybetmesine neden olan kazayı gündeme taşıdı.

        Twitter'dan, "Şafak Pavey'in kolunu ve bacağını kaybetmesine neden olan tren kazasında Şafak Pavey birini kurtarmak isterken trenin altına düşmedi. Kocası kendisini terk ettiği için kendini trenin altına attı" diye bir şeyler zırvalamış.

        Şafak Pavey'i siz milletvekili olarak tanırsınız belki ama ben onu çok daha eskiden, çocukluğundan bu yana tanırım.

        Annesi Ayşe hem meslektaşım, hem de arkadaşımdır.

        Kaderin cilvesidir belki de, Şafak o talihsiz kazayı geçirdiği sırada annesi Ayşe Önal'la Teke Tek'i beraber hazırlıyorduk.

        O sıralarda Ayşe, Teke Tek'in editörüydü.

        Şafak da çocukluktan genç kızlığa yeni geçmiş, bir dünya güzeli olarak annesinin yanındaydı.

        Çok genç yaşında bir aşk evliliği yaparak yurtdışına gitti.

        Bir süre sonra da o talihsiz kaza oldu.

        Kaza sırasında Şafak ile eşi arasında hiçbir sorun yoktu. Ancak kazadan sonra eşi Şafak'ı terk etti.

        Şafak ise o muazzam karakteri sayesinde, ne geçirdiği kazanın ondan alıp götürdüklerini, ne de âşık olduğu adamın kendisini terk etmesini zerre dert etmeden hayatını sürdürdü.

        Bir gün yakınmadan, bir gün sızlanmadan, bir gün kimseye yük olmadan.

        O yaşta o olayları yaşayan kaç kişi Şafak Pavey'in gösterdiği dirayeti gösterebilir, o olaylardan eksilerek değil, artarak çıkabilirdi bilmiyorum.

        Şafak Pavey, çok okkalı bir anneden doğmuş, ama annesini bile sollamış, hayatımda gördüğüm görebileceğim en güçlü insanların biri, birincisidir.

        Sevilay Yükselir'in zırvalamasına gelince...

        Öyle olmadığını herkes biliyor ama velev ki, kocası onu terk ettiği için trenin altına atlamış olsun...

        Sana ne!

        Şafak Pavey bir günden bir güne kazanın onda bıraktığı izler üzerinden bir şey mi söyledi, bir siyaset mi yaptı da böyle bir saçmalığı yazma cüretini gösteriyorsun!

        Ki öyle olmadığını en iyi bilen de Sevilay Yükselir'dir herhalde.

        Çünkü birkaç yıl önce Şafak Pavey'le bir röportaj yapmış ve röportajı şu sözlerle anlatmıştı:

        "Ben acayip iradeli ve mücadeleci biriyim diyen bir insan bile 19 yaşında İsviçre'de geçirdiği tren kazasında bir bacağını ve kolunu kaybeden Şafak Pavey'le tanışınca hayretler içinde kalıyor. Bugün, 1996'da yaşadığı o korkunç kazayı olduğu yerde bırakıp, önüne bakan ve protez bacak ve koluyla yaşama sıkı sıkı tutunarak, 'İşte azim! İşte yaşama sevinci...' dedirten Pavey'le yaptığım söyleşiyi keyifle okuyacaksınız."

        Sevilay Yükselir, Şafak Pavey'i o gün böyle anlatıyordu.

        Bugün değişen ne ola!

        Galatasaraylılar sizi tutuyor Aziz Bey

        AZİZ Yıldırım, tam da dönemin ruhuna uygun bir hareket tarzı içinde.

        Türkiye'de artık işler böyle daha rahat yürüyor.

        Bir karşıtlık yaratacak, o karşıtlıkla mücadele ettiğini söyleyerek kitleleri kazanacaksın.

        Aziz Yıldırım bu "tutmuş" yöntemi spor siyasetinde en iyi uygulayan adam.

        O nedenle de Fenerbahçe başkanlığında 20 yıla doğru ilerliyor.

        Aziz Yıldırım dün de Fenerbahçe kongresinde Mehmet Ali Aydınlar'ı Galatasaraylıların başkan adayı olarak gösterdi.

        Aziz Bey'in belli ki dünyadan haberi yok.

        Galatasaraylıların başkan adayı Aydınlar değil, tam aksine Yıldırım'ın ta kendisi.

        Girsin Galatasaraylıların internetteki forumlarına, Twitter'daki yazışmalarına, durumu gözleriyle görsün.

        Galatasaraylılar Aziz Yıldırım'ı sevmiyorlar ama istisnasız biçimde Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe'de başkan olarak kalmasını istiyorlar.

        Çünkü Galatasaraylıların en fazla şampiyonluk kazandıkları dönemin, Aziz Yıldırım'ın Fenerbahçe başkanlığı dönemi olduğunu biliyorlar.

        Aziz Yıldırım döneminde Galatasaray'ın göğsüne bir yıldız daha taktığını ve Yıldırım kalırsa bir yıldızı daha takacaklarını düşünüyorlar.

        Bundan da ötesi, Aziz Yıldırım başkan olarak kaldığı sürece Fenerbahçe'nin üzerine yapışan damgalardan kurtulamayacağını düşünüyorlar.

        Bu yüzden de Aziz Yıldırım'ın başkan olarak kalmasını istiyorlar.

        Başta Ali Koç ve Ferit Şahenk olmak üzere bir başka ismin Fenerbahçe'nin başına geçmesini Galatasaraylılar hiç ama hiç istemiyorlar.

        Biz bu kadar zengin miyiz, salak mıyız!

        APPLE'ın yeni cep telefonu Türkiye'ye gelmiş sonunda.

        Halkımız merakla bekliyordu.

        Türkiye gibi bir başka ülke var mıdır bilmiyorum.

        Aylık geliri 1500 TL olan birinin bile elinde 2500 TL'lik süper akıllı telefon.

        Oysa akıllı telefonun bunun dörtte biri, beşte biri fiyatına olanı bile var ama hayır.

        Herkesin elinde en pahalısı.

        Her yıl telefon ithalatına milyar dolar ödüyoruz.

        Büyük bölümü de ürüne değil, havasına gidiyor bu paranın.

        Oysa Türkiye'deki bazı operatörler bu akıllı telefonların hemen aynısını ürettiriyor ve ülkeye maliyetini 10'da bire, tüketiciye maliyetini 5'te bire düşürüyorlar.

        Fakat herkeste bir züppelik.

        En pahalısından alıyor herkes.

        Tabii anlamadığım bir başka şey de bu akıllı telefonların Türkiye'deki satış fiyatları.

        Amerika'da bir iPhone 500 dolar. Yani 1000 TL.

        Aynı telefon Türkiye'de 2500 TL.

        Fiyatı görünce düşünüyorum, "Biz salak mıyız?" diye.

        Herkesin elindeki telefonu görünce yanıtı alıyorum.

        NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

        Kullanmayı bilmediğimiz şeylere tonla para vermediğimiz zaman.

        Diğer Yazılar