Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MARMARİS’ten Datça’ya doğru yol alırken, sağda, üzerinde “Bördübet” yazan, sanki göze çarpmamak için özellikle küçültülmüş bir işaretle karşılaşıyorsunuz. Sapmadan önceki “çift yol” o noktadan itibaren yerini sıradan bir asfalta bırakıyor. Sabırla 20 dakika kadar giderseniz, sonunda hiç beklemediğiniz güzellikte bir tesise ulaşıyorsunuz...

        En kalabalık döneminde bile sadece 40 aileye hizmet veren bir tesis burası. Kapısından girdiğimde “yalancı cennet” tanımını düşündüren bir manzarayla karşılaştım: Göz alabildiğine yeşilliğin hâkim olduğu, azraklar ve ağaçlar arasında yer alan, hepsi tek katlı küçüklü büyüklü ahşap evler... Önlerinde istirahat mahalleri ve bir de hamak...

        Karşı adada plajı da var.

        Tesisin sahibi Uyar Ailesi’nden Şebnem Hanım, ‘‘Çoğu konuğumuz buraya kafasını dinlemek ve okuyarak dinlenmek için geliyor’’ dediği için, ilk evin önündeki hamakta elindeki kitaba yoğunlaşarak kaykılmış birini görünce şaşırmıyorum.

        Uyar Ailesi, benim böyle bir yerim olsa sadece kendime ve yakınlarıma açık tutacağım bu güzellikleri, 18 yıldır, tabiatın değerini bilen herkes için erişilebilir kılmış. “GoldenKey”in konuk listesi bayağı zengin.

        Göz zevkini doyurmakla kalmıyor tesis, mutfağı da damak zevki sahiplerine hitap ediyor...

        Son birkaç günü Marmaris çevresinde geçirdim ve her gelişimde mütebessim görmeye alıştığım turizmci dostları bu yılın hayal kırıklıklarıyla baş etmeye çalışır buldum.

        Marmaris’e her ülkeden turist geliyor. Bir gelen her yıl yeniden gelmek istediği için otel sahipleri ve çalışanları çoğunu tanıdıkları konuklara muhatap. Bildik yüzlere her yıl yenilerinin eklenmesine alışmış otelciler, turizm mevsiminin açıldığı şu günlerde, hüzünlü bir görüntü veriyorlar.

        Uzun yıllardır gelenler yine geliyorlarmış; ancak Marmaris’i birkaç yıldır tatil mekânı seçenlerden bazısı bu yıl başka ülkeleri tercih etmişler; yeni gelmesi beklenenlerin bir bölümü de son anda rezervasyon iptaline gitmiş...

        ‘’Cazip kampanyalar ile yerli konuk çekmeye çalışıyoruz’’ dedi bir turizmci...

        Neden?

        Ruslar ekonomik kriz sebebiyle gelemiyor, ama bu daha çok Antalya’nın sorunu.

        En fazla vurgulanan sebep, ülkemizin dış görüntüsünün son zamanlarda aldığı darbeler... Fenerbahçeli futbolcuların bindiği otobüse Rize çıkışında ateş açılması Hollanda’da şok etkisi yapmış mesela. Bir dostum, ‘’İnanmayacaksınız ama’’ dedi, “Bizlerin gülüp geçtiğimiz olaylar Çin basınında bile ciddi haber konusu oluyor...’’ Batı basınında yer alan haber ve yorumlar ise vatandaşları tatil için Marmaris’i tercih eden Avrupa ülkelerinde etkili olmuş.

        Bir Fransız bisikletçi, çıktığı dünya turu kapsamında, Marmaris yolundayken, bir aracın arkadan çarpmasıyla hayatını kaybetmiş... Fransız basını araç şoförünün mahkeme tarafından serbest bırakılmasına ayaklanmış... Biri, ‘’Şimdi Fransa’dan da iptaller başlar’’ dedi.

        Zengin turistleri Marmaris’e getiren mega yatlar ve tekneler de bürokrasi yüzünden buraya uğramaz olmuş...

        Henüz tek tük ailelerin bir-iki odasını pansiyon olarak ziyaretçilere kiraladığı 1960’lardan, çok sayıda lüks otelin müşterilerle dolup taştığı günümüze kadar, defalarca gelip kaydedilen gelişmişliği yakından müşahede ettiğim bir yer Marmaris...

        Turizmin değiştirip dönüştürdüğü bir yer. Sakinlikten hoşlananlar için “GoldenKey” varsa, muhafazakâr kesim için “Angel’s Peninsula” da var, kalabalıktan hoşlananlar için sahilinde sayısız başka tesis de.

        Bu mevsim daha çok yerlilere çalışacaklarına göre, henüz ayak basmamış olanlarınız da Marmaris’i tanıma şansı bulabilecek.

        Diğer Yazılar