Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BU öyle alışıldık türden bir “bayram yazısı” olmayacak, ama yine de oyun bozanlık yapmayayım ve geleneğe uyup daha girişte hepinizin bayramını kutlayayım istedim.

        Geleneksel bayram yazısı, günün anlam ve önemine uygun olmak zorunda. Sonuçta, ülkemizde büyük çoğunluğun oruçlu geçirdiği, kötülüklerden uzak durmayı hedefleyen bir ayın bittiği gün bugün...

        Sabahın erken saatlerinde yollara düşüp camileri dolduracak bazılarımız; oralarda bayramların birlik ve beraberlik içerisinde kutlanması gerektiğine dair vaazlar dinlenecek... “Bir ay boyunca nefsinizi terbiye ettiniz” diyecek hocalar vaaz kürsüsünde ve ekleyecek: “Önümüzdeki 11 ay boyunca da birbirinize karşı sevgi dolu ve merhametli olun...”

        Son 30 yıl içerisinde dini bayramların ilk günü neler yazdığımı zihnimde şöyle bir canlandırdım. Umutları besleyen yazılarla çıkmışım okurların karşısına. Geride bıraktığımız günler yürek burkan olaylara sahne olmuş ve zorlu geçmişse de öyle yapmışım, birbiri ardına gönlümüzü ferahlatan gelişmeler yaşanmışsa da...

        Okurlar bayram günlerinde öyle yazılar bekler; aklı başında yazarlar da beklentileri gözetmeyi bilir...

        Çok daha akıllıysa yazarlar, okurların beklediğine cevap teşkil etmeyecek yazılarla neşeleri kaçırmak yerine, köşelerini boş bırakmayı tercih ederler... Habertürk okurlarıyla buluşalı henüz bir-iki hafta olmuşken, daha başlar başlamaz yıllık izin kullanma lüksüm olmadığına göre, bayramda köşeyi tatile sokmam da mümkün değil.

        Huzurumuzu kaçıran olaylar çok...

        Bayrama kaç ülkede silahlar konuşurken girdiğimizin hesabını tam bilmiyorum. Müslümanların yaşadığı coğrafyanın hemen her köşesi kanlı olaylara sahne oluyor:

        Kara Afrika’da Boko Haram diye bir örgüt var; küçük yaştaki kızları kaçırmasıyla ünlü bu örgüt kendisinin en doğru İslam anlayışını temsil ettiği iddiasıyla etrafına terör saçıyor...

        Suriye ve Irak’ta petrol ve su zengini bölgeleri eline geçirerek ilerleyen IŞİD adlı örgütün her iki ülkedeki dindaşlarına reva gördüğü muamele ortada; kendi dininden olmayanları insan yerine koymuyor zaten... İslam’ın kültür mirası eserlerini yerle bir eden IŞİD’in, elinde rehin tuttuğu Türk diplomatları bayramda evlerine gönderme inceliğini göstermesini beklemiyordum; herhalde sizler de beklememişsinizdir...

        Myanmar dünyanın bir ucunda, Gazze de öteki ucunda... Myanmar’ın (eski adı Burma) yerli Müslüman halkı Rohingyalar kitle kıyımına uğruyor; Gazze’de yaşayan Filistinliler de, bayrama, üzerlerine bombalar yağarken giriyorlar...

        Suriye’deki Baas rejiminin kendi halkını yok etme operasyonlarını hiç eksiltmeden sürdürdüğünü Gazze’de yaşanan yürek yakıcı kıyım görüntüleri yüzünden neredeyse unuttuk...

        Libya’da, Irak’ta, Mısır’da, Afganistan ve Pakistan’da da çok sayıda insanın hayatına mal olan kanlı eylemler hızını artırarak devam ediyor...

        Çok şükür bizde kan durdu diye bayrama sevinçle girebilirdik; ama hem İslam coğrafyasında yaşananlar dudaklarımıza tebessüm kondurmamızı engelliyor, hem de bayram sevincini haram eden çatışmacı bir ortamdan bizler de geçiyoruz...

        Daha önceleri “cami-kışla” çelişkisinden söz edilirdi hem de hiç gereği yokken, şimdi çelişki caminin içine kadar girdi. Aynı camide yan yana saf tutan insanlar birbirlerine karışık hislerle bakıyorlar... Böyle bir ortamda gelin de ağız tadıyla bayram kutlayın bakalım...

        Çatışmaların etkisini yitirdiği bayramlar dileğiyle...

        Diğer Yazılar