Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Günümüzde savaşlar eski savaşlardan çok farklı cereyan ediyor, ama en eski savaşla sonrakiler arasında yine de değişmeyen bir yön bulunabilir: Savaşların sebebi genellikle yüzeysel olur...

        Ne dediğimi daha iyi anlatabilmek için, kısa süre önce 100. yıldönümü vesilesiyle yeniden hatırladığımız1. Dünya Savaşı’na bakabiliriz: Avusturya Veliahdı’nın ziyaret ettiği Saraybosna’da bir Sırp militan tarafından suikasta uğratılmasıydı tam 20 milyon insanın hayatını kaybettiği o savaşın görünür sebebi; ancak savaşa katılan ülkelere ve sonuca bakıldığında görünmeyen sebep(ler) daha göze batar hale geliyor.

        Başka imparatorlukları da bitirdi o savaş, ama Avrupa’daki rakip ülkelerin kapışması görüntüsüne rağmen en çarpıcı sonuçlarını bizim bölgemizde verdi: Bizim imparatorluğumuz sizlere ömür oldu, aralarındaki ihtilâfların etkisini günümüze kadar sürdürdüğü 20’den fazla yeni ülke Osmanlı Devleti’nin çatısı altından çıktı.

        Savaşın cephelerinin artık kesin hatlarıyla belli olmaya başladığı günümüze baktığımızda ne görüyoruz: Bu bölgeye yabancı bazı unsurların --ABD’de ve Avrupa ülkelerinde doğmuş, büyümüş, eğitim almış birilerinin-- başını çektiği bir örgüt var karşımızda: Baş kesiyor, kadınları köle alıyor, stratejik bölgelere saldırıyor, dünya sistemine --güya-- meydan okuyor...

        Ne yandan bakarsanız bakın hayalet bir örgüt bu: Lideri insan içine çıkmıyor... Militanları eylemlerini yüzlerini saklayarak gerçekleştiriyor... Bir gün Suriye’de, bir başka gün Irak’ta patlak veriyor... Herhangi bir ülkede her an eylem yapabileceği hissini herkese veriyor...

        Bu hayalet örgütü insanlar Türkiye’de‘düşman’biliyor, Avrupa ülkelerinde ve ABD’de de...

        Tanınmadıkları, bilinmedikleri, amaçları ve hedefleri meçhul kaldığı halde...

        Her şey olup bittikten sonra,“Sırp militan Avusturya Veliahdı’nı neden Bosna-Hersek’te öldürdü?”sorusu nasıl ardından patlayan ve sonradan‘1. Dünya Savaşı’adını alan kapışmanın en az sorulan sorusu olduysa... IŞİD adı verilen örgüt yüzünden çıkacak yeni çatışmanın sonrasında da“Nasıl bu oyuna gelindi?”sorusunu sormak muhtemelen kimsenin aklına gelmeyecek...

        Savaşlar devam ederken, çıkışın görünür sebebinden çok daha fazla düşmanlık sebebi doğar nasıl olsa...

        Gelin, biz, TBMM henüz savaş kararı almamışken önalıcı soruları soralım:‘IŞİD’örgütü neyin nesi sahiden? En abartılı rakamlarla militan sayısının birkaç bini aşmadığı bilinen bir örgüt nasıl oldu da bütün dünyanın karşısında oluşturulan cephede yer almak için yarış ettiği bir‘düşman’halini aldı? Bu kadar az sayıda militanla bu kadar çok devletin savaşması absürd kaçmıyor mu?

        Daha başka sorular da var: Öndegelenleri Batı’da üreyen örgüt militanları yaşadıkları ülkelerde takip altında değil miydi? ABD’de‘Yurtseverlik Yasası’fişleme izni veriyor; 11 Eylül’den beri Avrupa’da birçok ülkenin istihbarat örgütlerinin birincil görevi şimdi IŞİD içerisinde yer alan tipleri izlemek; nasıl oldu da baş kesecek kadar radikalleşmiş militanlar dikkatlerinden kaçtı?

        Kim ne derse desin, safları oluşan bu cepheleşme de, amaçlanan savaş da mantığı zorlayan saçmalıklara işaret ediyor.

        Yarın, her şey olup bittikten sonra, dengelerin alt üst olduğunu, savaşa katılmak için yarış halindekiler dahil bölgedeki ülkelerin varlıklarının veya dirliklerinin tehdit altına düştüğünü görürsek hiç şaşırmayalım.

        Uyarayım: Savaşlar insanlardaki şaşırma duygusunu da katleder...

        Diğer Yazılar