Vaktini tamamlayan seninle vedalaşıyordur.
Çok derindir…
Nefes alamayacak kadar boğulmuş bedenin başrol kahramanısın sen.
Öylece bitti mi ?
Her şey yolundaydı ve birden ne olduğunu anlamadan biti mi verdi ?
İlişkilerimizde aslında öyle bencil kurgular içerisine giriyoruz ki, kimi nereye hangi şekilde yakıştırıyorsak “ onun yeri burası, otur bakalım “ misali bir bencillik bizimkisi.
Öyle değil işte…
Hiç de öyle değil…
Çünkü ilişkiler tek taraflı ruh ve kalp taşımadığı için kimse kimseye ait değildir.
Ödünç zamanlarımız vardır birliktelik adına borçlandığımız.
“Sana zamanımı verdim, vaktimi çaldın “ hesaplarımızla birbirine benzer türden final cümlesini haykırırız.
Ya iç ses ? ( başlar kendini suçlamaya )
“Bende eksik neydi de bu ilişki ‘ömürsüzleşiverdi.’? ”
“Benden sonra tercih edeceği kişinin farkı ne olabilir ki ?”
“Onu daha çok severse…”
İlişki de bencillikte tek taraflı değil.
Peki ya, sana ait olduğuna inandığın kişinin bencilliği?
Hadi başlayalım...
Sevmediğin mekanlara mı sürükledi ?
Sadece kendi arkadaşlarıyla mı görüştürdü seni ?
En basitinden acı sevmediğin halde acılı yemekler mi sipariş etti sana ?
Sinemaya gitmekten hiç hoşlanmadı mı ?
Bu kısa örnekler çok mu basit kaçtı :) İşte bunlar gibi daha nicelerinin başlık anlamı bencilliktir.
Ve sen, uyum sağladığına inandığın ‘doğru sevgili’ öyle mi ?
Sevgiliye odaklı yaşamaktan bıkmadık, usanmadık. İşin kötü tarafı bunun farkına da varamadık.
Bu yüzden o iki kişi arasında yükselen ve uzun süreceğine inandığımız heyecanın zamanla yok olmasının nedenlerinden biridir bencillik.
Bak ben sana bir şey hatırlatacağım...
Öyle ya da böyle…
O, hayatında var olması gereken vaktin insanıydı ve zamanını tamamladığı için artık senin değil.
Bu yüzden, geride bıraktığını sorgulamak hiç bir zaman sana bir şeyler kazandırmayacak.
Ne mi yapacaksın ?
Bırakacaksın O sende nefesi kalmamış insanı.
Ve sen, ilerisi için sana hazır olabileceklere yer açacaksın.
Biliyorum kolay değil ama artık sana ait olmayanda kalmak, kendine yapabileceğin şey de değil.
*******
E…
Ayrıldık… “ onu da konuşacağız “
Cumartesi paylaşmak üzere…
Bana sizde biriken her ne ise yazın…
Ben de kalbimin, ruhumun ve hatta bedenimin biriktirdikleri ile sizlere cümleler kurayım.
