Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sanıyorum bu soruyu dünyanın her yerinde birçok piyasa profesyoneli ve tasarruf sahibi soruyor. Haziran 2016’da Amerikan 10 yıllık hazine kâğıdının faizi % 1.32 iken dolar endeksi 94’tü. Bugün faiz % 2.90’ı aştı, ancak dolar endeksi 89’da. Hatta, Aralık 2016’da dolar endeksi 103.8’di; ABD 10 yıllık faizi ise % 2.44! Hani faizler yükselirse dolar değer kazanırdı? Bu da dünyada risk iştahını kapatırdı. İkisi de çalışmadı. Neden? Çünkü korelasyonlar koptu, değişti. Başka bir ifadeyle varlık fiyatları arasındaki ilişkiler eskisi gibi değil. Bunun sebepleri var elbette. Küresel büyümenin geri dönmesi, genele yayılması ve enflasyonun yeniden şöyle bir uğrayıp “merhaba” demesi gibi. ABD bütçesinin, milli hasılaya oranla % 5’lere varacak kadar açık verecek olması ve bütçe rehberliğinin zayıf olması; ABD büyüme döngüsünün erişkin, Avrupa büyümesinin henüz gençlik çağında bulunuşu; ABD’nin bütçenin yanında verdiği geniş ticaret açığıyla birlikte ikiz açık vermesi; büyümenin artık herkesin sahip olduğu bir kıymete dönüşmesi; Avrupa, İngiltere merkez bankalarının da para politika değişikliğine gitmeleri ve sıkılaşmaları.

        Son olarak... 2017’de başkan seçilerek dolar endeksini 14 yılın zirvesine taşıyan Donald Trump’ın ekonomik vaatlerinin realize olmaması. Bunu da en son ve en önemli maddelerden biri olarak eklemeliyiz.

        ***********

        VENEZÜELLA’NIN DELİ PETRO’SU

        Rusları sıcak denizlere açma hayali kuran ve St. Petersburg şehrini sıfırdan kurduran Petro’nun ak sakallı hayaleti şu günlerde Venezüella Devlet Başkanı Maduro’nun rüyalarına giriyor. Kendisi de hiç yoktan bir vizyon yaratıp uygulamaya çalışıyor. Venezüella ekonomisi günden güne erirken, insan hikâyeleri de bir drama dönüşüyor. Üstüne ABD’den gelen ambargo sebebiyle ülkenin mal alım satımı yapmasını geçin, borcunu ödemek için borçlanması dahi neredeyse imkânsız hale geldi. Bunu aşmak için Başkan Maduro kripto çılgınlığını kullanmak istiyor. Kendi kripto parasını çıkarmak isteyen ülkenin bulduğu isim: Petro.

        Nasıl olacak bu Petro, nedir prospektüsü? Petro önce düşük fiyattan büyük yatırımcılara satılacak ve ardından yüksek fiyatla piyasaya sürülecek. İsterseniz ülkenin para birimi Bolivar ile takas olabilecek. Bu arada, ABD Doları/Bolivar resmi oranla 10’dan işlem görürken bu parite piyasada 200 binden geçiyor. Yine bu hesapla asgari ücret aylık 4 dolara tekabül ediyor. Yani Petro’yu Bolivar yapmak ister misiniz? Orası biraz sorunlu. Ülkeden yapılan açıklamaya göre, petrol ya da diğer mallar da bu parayı destekliyor olacak. Gel gelelim, bağlayıcı bir sözleşme ya da somut bir plan yok. Sadece “olabilir” deniyor. ABD halihazırda Petro almanın kendi vatandaşları için suç olacağını açıkladı. Bakalım “özgür ruh” kripto para endeksleri gerçekten bu parayı endekslerine alıp alım satım yaptıracak mı? Hiç sanmıyorum.

        Petro tasarımcılarının, yine kendi kullanım kılavuzlarına göre, “blockchain/ zincir kayıt” sistemi mantığını da tam anlamadıkları ortaya çıkıyor. Bu teknoloji sayesinde spekülasyonun olmayacağını anlatan belge baştan problemli. Blockchain en basit haliyle bir açık kayıt düzeni. Finansal spekülasyonu engelleyebilecek bir sistem değil. Mevcut kripto paraların düzeninden de bu belli.

        Petro ile 6 milyar dolar gelir hedefleyen ülke, bana göre bu hedefe ulaşamayacak. Ambargolar sürdükçe açlık, can kayıpları ve günden güne milyonlara varan kur/faiz/enflasyon sarmalı ne yazık ki ülkeyi bekliyor.

        Paraya Türkiye’den ilgi olduğunu görünce yazmak istedim...

        Diğer Yazılar