Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sezon başında Ergin Ataman, “EuroCup’ı kazanıp, şampiyon olup, Euroleague’e geri döneceğiz” dediğinde önlerindeki yolun ne derece zorlu engellerle dolu olduğunu elbette o da biliyordu. Ancak büyük hedeflere ulaşmak önce o hedefleri koymaktan geçiyordu. Ve Ataman, henüz yolun başında yaktığı o kıvılcımı, sezon ilerledikçe ateşe çevirip, dün de Abdi İpekçi’de 40 dakikalık yangınla gerçeğe dönüştürdü.

        Ataman’ın ağzından bu sözler çıkarken, O’nun boşuna böyle bir hedef çizmediğini anlamak için, Türkiye’ye yurt dışında başka bir kulübün başında (Montepaschi Siena) ve yine bir Türk takımı Beşiktaş’ın başında kazandırdığı EuroChallenge Kupası’na bakmak yeterli.

        Evet; elindeki 6 milyon dolarlık bütçe ile küçük çaplı bir “mucizeye” imza attı Ataman... Kendi alacağından “indirim” yapıp, nasıl bir Galatasaraylı olduğunu cümle aleme gösterdi. Hedefi koyup, kadro oluşturmadaki becerisini bir kez daha konuşturan Ataman, işte bu yüzden Türk basketbolunun “kimya profesörü” tanımlamasını fazlasıyla hak ediyor. Alkışların en büyüğü elbette O’na...

        Ve tabii ki sahada tüm sezon boyunca aldığı (ya da alamadığı!) paranın hakkını fazlasıyla veren oyunculara da gönülden tebrikler... Tüm takımın ağabeyi, lideri, her şeyi olmayı başarıp, sahada canla başla mücadele ederek tüm takım arkadaşlarına örnek olan Sinan Güler’le başlamak gerek... O’nun sahadaki varlığı hep “sigortaydı” Galatasaray için... Dün de öyleydi... Son Strasbourg hücumunda topu kapışı ve ardından maçı bitiren turnikesi sanki tüm sezonun özeti gibiydi... Sinan gibi yine sahada varını yoğunu ortaya koyan Lasme’si, Göksenin’i, “buz adam” Micov’u, Schilb’i, sezon ortasında gelip müthiş enerji katan Davis’i, Jerrels’ı ve tabii son çeyrekte sahneye çıkıp neden sezonun MVP’si olduğunu kanıtlayan McCollum’uyla hepsi de dünkü zaferi fazlasıyla hakettiler; helal olsun... Tüm olumsuzluklara karşın Ataman’la birlikte takımı ayakta tutmayı başaran yardımcısı Yakup Sekizkök’le, menajer Ömer Yalçınkaya’yı da unutmayalım, ve bu başarı öyküsünün baş köşesine koyalım.

        Artık Galatasaray için aslolan, çıtayı yükseltip, Kupa 2’yi havaya kaldırdıktan sonra geri döndüğü Devler Arenası’nda, Euroleague’de de büyük hedefler peşinde koşmak... Umarım Galatasaraylı yöneticiler, dün Abdi İpekçi’de gelen kupaya rağmen, taraftarların “Yönetim istifa” haykırışlarından bir ders çıkarırlar. Artık top onlarda... Ataman ve ekibine Kupa 1’de de büyük hedeflere doğru ilerleyecek ortamı oluşturmak, futbolun “topyekün” inişe geçtiği bu ülkede “parlamaya” ve “yükselmeye” devam eden basketbola Galatasaray olarak hak ettiği değeri vermek görevin de ötesine geçip bir “zorunluluk” haline gelmiştir; biline... Ne yapın edin, Euroleague’e yakışır bir bütçeyi denkleştirin... Hiç olmadı, futbolda 2 süper yıldızdan (!) feragat edin. En azından paralar boşa gitmez!..

        Diğer Yazılar