Demir yumruk

Senegal karşısındaki Devler’in görüntüsü, Kanada maçının kopyası gibiydi. Savunmada sıkıntı yoktu. Hatta Kanada maçına kıyasla Ay-Yıldızlılar daha istekli, gayretli ve mücadeleci görüntüsüyle işin defansif kısmında üst düzey bir performans ortaya koyuyordu... Ama ya hücum?..

7’de 1 isabetle girdiğimiz, ilk çeyreğinde topu topu 4 basket bulabildiğimiz oyunda Melih’in son andaki üçlüğü olmasa Senegal’e karşı bu periyodu 7 sayıyla kapayacaktık!

İkinci çeyrekte skordaki tıkanıklığı açan Melih ve Sinan’ın üçlükleri olsa da Senegal, ribaundlardaki üstünlüğü ve ikinci şans toplarıyla maça tutunmaya devam etti. Bu çeyreğin sonunda Semih ve Ömer’le iki uzunlu sisteme dönen Ataman’ın bu hamlesi meyve verince gelen 9-0’lık seri ve Dixon’ın 2 maçtır üzerine binen ölü toprağını atan üçlüğü ile devrede 10 sayılık avantajı yakaladık.

İkinci yarıya da 2 uzunla başladık başlamasına... Ancak Senegal 4 kısaya dönüp oyunu süratlendirince ve penetreye yönelince işler yine karıştı. Bunun yanında, rakibin iki uzunumuza faul yapıp çizgiye götürmesi ve onların da arka arkaya atışları kaçırmasıyla son periyoda girilirken kriz yine kapıyı çalmıştı. Farkın 1 sayıya kadar eridiği bu süreçte taşın altına elini kim koyacak derken, Bobby Dixon adeta küllerinden doğdu.

Maçın 36. dakikasına kadar 2 maçtaki toplam şut isabeti 2/25 olan, yani kullandığı 25 topun 23’ünü kaçıran o adam Dixon’dı... Son 4 dakikada hiç kaçırmadan 4/4 isabetle ve 5/5 serbest atışla Ay-Yıldızlı ekibin 15 sayısına imza atan o adam da Dixon’dı... Başka bir oyuncu olsa, yorucu sezonun getirisiyle yaşadığı bu çöküntü ve sürekli kaçırmanın getirdiği psikolojik baskı altında ezilir, kendine gelemezdi. ABD asıllı guard, özel bir oyuncu olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Çöktü mü topyekün çöken, coştu mu yine hep birlikte coşan yapımız bizi Manila’da yine zorluyor. Eğer silbaştan yapmayı başarabilirsek ve yarın Fransa’nın karşısına stresi arkasında bırakmış, özgüvenini kazanmış bir şekilde çıkabilirsek dün Yeni Zelanda’nın yarım bıraktığı işi tamamlayıp, Manila’dan sürpriz bir olimpiyat vizesi çıkarabiliriz. Sonuçta favori Fransa ve kaybedecek bir şeyimiz yok...