Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Doğu Ekspresi’nde Cinayet’in 80’inci yılı gelmişken, üstelik Agatha Christie’nin 125’inci doğum yılı yaklaşırken, İstanbul’un ikonik müze-oteli Pera Palace Jumeirah’a yeniden konuk oluyorum. Geceyi yine meşhur 411 numaralı odada, bir zamanlar Agatha Christie’nin kaldığı odada geçireceğim ama öncekinden farklı olarak bu kez gün içinde İstanbul’u gezeceğim. Çünkü otel bünyesinde “Zamanda Yolculuk” adlı yeni bir tur programı başlıyor; ilk konuk benim. Buna göre Agatha Christie hayranları dilerlerse bir rehber eşliğinde İstanbul’un en özel mekânlarını gezecek ve şehrin tarihini, atmosferini, kültürünü yakından tanıyacak. Böylece, hiç değilse bir günlüğüne İstanbul’a yabancıymışım gibi davranmaya karar veriyorum. Âşık olduğum birini tanımıyormuş numarası yapmaya benziyor... Müzeleri, camileri, kiliseleri, tarihi yerleri dolaşıyor, Mısır Çarşısı gibi mekânlarda kalabalığın enerjisi ve baharatların, kurutulmuş çiçek çaylarının kokularıyla büyüleniyorum. Mısır Çarşısı’ndaki Topkapı Baharatçısı’nda çay içiyoruz. Duvarlarda aktris Jodie Foster ve yönetmen Peter Jackson gibi ünlülerin fotoğrafları var. Ardından rehberim beni yüksek bir yere çıkarıyor, birlikte silueti seyrediyor, bu şehre bir kez daha âşık oluyoruz.

        HEMINGWAY KOKTEYLİ VE CASUSLARIN GÖLGELERİ

        Otele döndüğümüzde kütüphanenin hemen yanındaki bara atıyoruz kendimizi. Nar taneleriyle renklendirilmiş Hemingway Kokteyli iyi geliyor... Ünlü yazar da otelin müdavimlerindenmiş. Müzayedelerden toplanmış orijinal kitapların yer aldığı kütüphane enfes. Önde Umberto Eco imzalı Gülün Adı duruyor. Pera Palace Jumeirah’ın Genel Müdürü Pınar Kartal Timer’den Eco’nun her yaz burada kaldığını öğreniyorum. Ayrıca tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi dünyaca ünlü yazarlar, yönetmenler ve aktörlerin de gelmeye devam ettiğini öğreniyorum. Müdavimlerden siyasetçi yazar Charles King, Midnight at the Pera Palace: The Birth of Modern Istanbul adlı bir kitap yazmış. İki hafta önce çıkan kitapta otelin geçmişinde yaşanmış ve tüm dünyayı ilgilendiren şiddet, seks, casusluk ve entrika hikâyeleri anlatılıyor. Başlangıç noktası, 31 Aralık 1925, yani Türkiye’nin miladi takvime göre kutladığı ilk yılbaşı gecesi. Anlaşılan o tarihte otelde yeni yılı kutlayan herkesin geleceği belirsizmiş. King, Avrupa kulüpleri, operetler, kafeler, pastaneler, dükkânlar, tiyatrolarıyla çok renkli bir kültürel atmosfere sahip olan Pera (Beyoğlu) için “Hiçbir zaman sadece Türk olmadı, Müslümanlar kadar Ermenilerin, Rumların, Yahudilerin de mekânıydı” diyor. İstanbul’un o dönemdeki en lüks otelinde kozmopolit bir kitle kalıyormuş, 1917 Bolşevik Devrimi’nden kaçan Beyaz Ruslar, sürgündeki Troçki gibi liderler, Alman profesörler, İngiliz diplomatlar, Amerikalı girişimciler, aktörler, şairler, kitaptaki tanımla “hep iyi kalanlar ve asla iyi olmamışlar”... Bir de lobiyi mesken tutmuş casuslar varmış; efsanevi Mata Hari, “Cicero” kod adlı Elysa Bazna ve Kim Philby... Eğlence üstüne eğlence düzenlenir, en şık ve Avrupai davetler verilirken Haliç’in sularına yansıyan dolunay sayısız gizli bilginin alınıp verilişine şahitlik etmiş. Kitabın sonraki bölümlerinde dünyayı sarsan başka olaylar da anlatılıyor, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi zulmünden kaçıp müstakbel Papa 23’üncü John’un yardımıyla İstanbul’a sığınan Yahudilerin hikâyelerini okuyoruz.

        Lakin itiraf edeyim beni bekleyen daha sakin bir gece... Yemeği bir İstanbul âşığı olan annemle, Agatha Restoran’da yiyeceğiz. Orient Express mönüsünden ilhamla yaratılan yemekler harika. Karalahana çorbasıyla başlayıp somon tartarla devam ediyoruz, kırmızı lahanalı ördek budu ve çikolatalı tatlıyla bitiriyoruz. Kaotik Pera Palas tarihinin en sakin ve hadisesiz yemeklerinden biri bu. Annemle Agatha Restoran’a daha sık gelmeye karar veriyoruz.

        Agatha’nın anahtarının esrarı

        Polisiye romanların unutulmaz yazarı Agatha Christie Doğu Ekspresi’nde Cinayet romanını Pera Palas’ta yazmış. 1979’da romanı film haline getiren Warner Bros firması, Christie’nin, bilinmeyen 11 günlük macerasını aydınlatmak için medyum Tamara Rand’e başvurmuş. Rand, Christie’nin ruhunu çağırdığında bilin bakalım ne olmuş? Yazarın ruhu hayatının kayıp dönemine ışık tutacak anahtarı Pera Palas’ın 411 numaralı odasında bulacaklarını söylemiş. Böylece yerli, yabancı gazeteciler eşliğinde inceleme yapılmış ve gerçekten de odanın zeminine gizlenmiş paslı bir anahtar bulunmuş. Otelin o yıllardaki sahibi anahtarı karşılığında 2 milyon dolar istemiş ama Warner Bros bunu kabul etmemiş. Derken yeniden Tamara Rand’a gitmişler ama Christie’nin ruhu bu kez elinde o anahtar olmayan kişilere hakikati anlatamayacağını söylemiş. Tam Warner Bros artık anahtarı satın alacağı sırada otel çalışanları greve gitmiş, anahtar ABD’ye gönderilememiş. Şimdilik bir banka kasasında duruyor, bir kopyasıysa otelde sergileniyor.

        Bir müze-otelin tarihçesinden notlar

        Pera Palace Jumeirah’ın geçmişini, Genel Müdür Pınar Kartal Timer’le konuştuk.

        - I. Dünya Savaşı, İstanbul’un işgali, Kurtuluş Savaşı, Cumhuriyet’in ilanı ve II. Dünya Savaşı gibi birçok tarihi olayın sessiz ve vakur tanığı olan ve T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait Pera Palace Jumeirah’ın üst kullanım hakları, 1 Aralık 2011’den bu yana Maçka Konaklama ve Otel Hizmetleri A.Ş.’ye ait. Otelde bugüne kadar en az altı devlet başkanı, 11 kral ve dünyaca ünlü 39 edebiyatçı kaldığını biliyoruz. Bazılarının kaldığı odalara adları verilmiş. Mesela Agatha Christie Odası, Greta Garbo Odası, Ernest Hemingway Süiti, Pierre Loti Süiti, İmparator Franz Joseph Süiti, ve Kral VIII. Edward Süiti...

        - Pera Palas’a “müze-otel” statüsü, 1981’de, yani Atatürk’ün 100’üncü doğum gününde verilmiş, 101 numaralı oda bugün Atatürk Müzesi. (Cumhuriyet’in kurucusu cephe dönüşlerinde İstanbul’a geldiğinde Pera Palace’ta kalıyor, ülke için önemli kararları burada alıp üst düzey misafirlerini burada ağırlıyormuş. Hafta içi 11.00-12.00 ve 15.00-16.00 saatleri arasında gezilebilen 101 numaralı odada özel eşyaların yanı sıra yerli yabancwı nadide Atatürk kitapları, dönemin dergileri, imzalı fotoğraflar, madalyalar da yer alıyor. Dekorasyonda Atatürk’ün en sevdiği renk olan şafak pembesi tercih edilmiş.

        - 1892’de inşa edilen otel, İstanbul’un demir ve çelikten yapılmış ilk modern binası. O dönemde özel bir sistem geliştirerek doğal bir havalandırma oluşturmayı amaçlamışlar. Girişteki Kubbeli Salon’un tavanındaki vitraylar istendiğinde tıpkı bir çiçeğin taç yaprakları gibi açılıyor ve sözünü ettiğim doğal havalandırmayı sağlıyormuş. Pera Palas aynı zamanda İstanbul’da elektrik bağlanan ilk bina. Antika değerindeki elektrikli asansör hâlâ kullanımda.

        - İstanbul’un ilk moda defilesi, 1926’da Pera Palace’ta düzenlenmiş.

        Kimler geldi kimler geçti

        Pera Palace Jumeirah’ın konuk listesinde Atatürk, İnönü, Menderes, İngiltere kralı VIII. Edward, Kraliçe II. Elizabeth, ABD Başkanı J.F.K.’in eşi Jacqueline Kennedy, Avusturya- Macaristan İmparatoru Franz Joseph, Yugoslavya devlet başkanı Mareşal Tito, Arnavutluk Kralı Zogo, İran Şahı Rıza Pehlevi, Sırbistan Kralı Pierre, Bulgar kralı Ferdinand gibi isimler var. Müdavimler arasında, aktris Sarah Bernhardt, Greta Garbo, Zsa Zsa Gabor, Maria Bell, yönetmen Alfred Hitchcock, yazar Pierre Loti, Ernest Hemingway, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Falih Rıfkı Atay, balerin Dame Ninette de Valois, müzisyen Mikis Theodorakis de sayılabilir. Bugün de İstanbul’a gelen ünlüler kalmak için hâlâ en çok burayı tercih ediyor. Mesela Ben Affleck, Ralph Fiennes, Liam Neeson, Luc Besson, Darren Aronofsky, John Galliano, Umberto Eco, Paulo Coelho, Barbara Nadel, Shirley Manson, Michael Nyman, Belinda Carlisle, Mario Frangoulis, PSY ve daha birçokları... Otelin gelmiş geçmiş en ünlü müdavimiyse elbette polisiye yazarı Agatha Christie.

        Agatha Christie’nin ünlü kahramanı Hercule Poirot döndü. Hikâyesini artık Sophie Hannah sürdürecek. İlk macera Altın Kitaplar’dan çıkan Monogram Cinayetleri. Ayrıca Twitter’daki Pera Palace Jumeirah takipçilerinin ortaklaşa yazacağı bir polisiye roman etkinliği de başlamak üzere.

        Diğer Yazılar