Çantamda yüzlerce kitap taşıyorum
HT CUMARTESİ/ Gülenay BÖREKÇİ
Bu köşenin adı, “Kâğıt Kokusu” ama pek aldırış etmeyin, çünkü galiba ben artık gerçek bir e-kitap bağımlısıyım. Elektronik kitap denen icadın ne şahane, ne hayat kolaylaştıran bir şey olduğunu keşfettim ve bağımlılık seviyem her geçen gün artıyor.
Kitapları benim kadar seven biri için çok kitaba sahip olmak harika bir şey, kabul ediyorum ama ağır bir yüke de dönüşebileceğini 2 yıl önce taşınmak zorunda kalınca öğrenmiştim. Kitapları kutulara yerleştirmek, kitaplık raflarını ertesi gün bir daha monte ettirmek üzere sökmek, en kötüsü de bütün o ciltleri tek tek tozlarını temizleyerek yeniden raflara yerleştirmek... Taşıyanların özensizliği yüzünden hırpalanan, bazen de kaybolan kitaplar da cabası... Açıkçası zahmetli ve yıpratıcıydı, o moral bozukluğuyla kitaplarımın yarısından çoğunu ihtiyacı olduğunu düşündüklerime dağıttım. İtiraf edeyim bu radikal kararı almamda e-kitabın kolaylıklarını, güzelliklerini keşfetmemin etkisi büyüktü. Artık her gece Türkiye’den ve dünyadan e-kitap platformlarına bakıyor ve haftada en az birkaç kitap satın alıyorum. Tabii Türkçe e-kitap
platformları henüz çok zengin değil ama birkaç yıl içinde bu durumun değişeceğine eminim.
30 SANİYEDE O KİTAP SİZİN
Gelelim bağımlılığımı perçinleyen olaya, yani bu yazıyı yazma sebebime... Tamamen yerli yatırımla hayata geçen ve Türkçe kitaplara daha rahat ulaşma olanağı sağlayan e-kitap okuyucu Calibro geçen hafta çıktı. Test edeyim, şurasına bakayım, burasını kurcalayayım derken kaptırıp gitmişim. Bugüne kadar ne büyük hata yaptığımı, bir e-kitap okuyucuyla okumanın tablette okumaktan çok başka bir şey olduğunu böylece anladım. En basitinden, tablette kitap okurken teknik olarak gözünüz 20 dakikada yorulmaya başlıyor, e-kitap okuyucuda ise saatlerce yorulmadan okuyabiliyorsunuz. Bu kadar değil tabii, başka muhteşem özellikleri de var... Kitap satın almak için evden çıkıp arabayabinmeniz, kitapçıya gitmek için yağmur çamur demeden yürümeniz gerekmiyor; 30 saniye içinde istediğiniz kitaba ulaşıyorsunuz. Sonra aldığınız kitabı her yerde, her zaman okuyabilirsiniz. Yağmurlu ya da karlı bir ortamda, karanlıkta, plajda keskin güneş ışığı altında... Mesela babil.com’a üye olduğunuz takdirde kitaplarınıza sadece Calibro okuma cihazından değil, markası ne olursa olsun bilgisayarınız, Android ve iOS destekli akıllı cihazınızdan da ulaşabilirsiniz. Yayıncılar açısından da kâğıt, baskı, stok, dağıtım gibi giderleri ortadan kaldırdığı için e-kitapların fiyatları daha ucuz. Bu da korsanla savaşta etkili bir silah olarak çıkıyor karşımıza. Baskısı tükenmiş kitapları okurla buluşturarak yeniden ekonomik hayata döndürmek de yayınevleri için küçümsenemeyecek bir maddi kazanç sayılmalı. Kâğıt kullanmak için ağaçları yok etmek gerektiğini düşünürseniz bu cihazlar ayrıca son derece çevre dostu. Özetle e-kitapla ilişkimde durum bu. Halihazırda balayı dönemimizi yaşıyoruz... Kitaplarımın çoğunu dağıttığımı yazının başında söylemiştim ama orijinal baskıları, hayatımda önemli yeri olan, tasarımlarını beğendiğim yahut tarafıma imzalanmış kitapları saklıyorum. Üzerlerindeki mürekkep lekelerini, sayfalarındaki kırışıklıkları bile sevdiğim ve kolay kolay vazgeçemeyeceğimi bildiğim eski kitaplarım da duruyor. Onlarla bir geçmişimiz var çünkü; her birini ne zaman aldığımı, kiminle okuduğumu, ilk okuduğumda ne hissettiğimi hatırlıyorum... Bunu da e-kitap okumanın kolaylığına ve kütüphanemi cebimde gezdirmenin rahatlığına bile değişmem, doğrusu.
Calibro’nun özellikleri
Basic ve dokunmatik ekran özellikli Touch Lux olmak üzere iki modeli bulunan ve ekran ışığı ortama göre ayarlanabilen Calibro adlı ilk yerli okuma cihazı, ülkemizin yeni kitap platformu babil.com ile bağlantılı çalışıyor. 6 inç ekran büyüklüğüne sahip olan Calibro, tam 3 bin kitap alıyor, yine de cebinizde taşıyabileceğiniz kadar hafif. İstediğiniz kitabı 30 saniyede indirebiliyor, Sesli Sözlük desteğiyle bilmediğiniz kelimelerin anlamını öğrenebiliyorsunuz. Ayrıca kenarlara not alabiliyor, seçtiğiniz bölümleri sosyal medyada paylaşabiliyorsunuz. Şarj süresi 10 bin sayfa okumaya yetiyor, bu da yaklaşık 1 ay demek. En önemlisi, bu cihaz elektronik mürekkep özelliği taşıyan ve “paper sense” yani “kâğıt hissi” veren ekranı sayesinde gözü yormuyor. Çünkü tablet, akıllı telefon ve bilgisayarların aksine elektronik okuma cihazında kitabınızı, doğrudan yayılan ışıkla değil, dışarıdan yansıyan ışıkla okuyorsunuz.
