Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Baykal’a yapılan saldırı demokratik tepki mi, çete işi mi?

        Geçtiğimiz hafta Van’a giderek partisinin il kongresine katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a yapılan taşlı, yumurtalı saldırıyla ilgili gerilim tırmanıyor. CHP kanadı olayın AK Parti tarafından organize edildiğini iddia etti, AK Parti Van teşkilatı da incelemelere başladı.

        Olayları organize ettikleri öne sürülen AK Parti Van İl Başkan Yardımcısı Aslan Yılmaz ile Merkez İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Cahit Kiraz'ın disiplin kuruluna sevk edilmeleri gündemde.

        Öte yandan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, akrabası Arslan Yılmaz üzerinden kendi hakkında iddialarda bulunduğu gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a 1 TL’lik manevi tazminat davası açtı. İddiasını görüntülerle belgelediğini öne süren CHP ise karşı davaya hazırlanıyor.

        Van’da tırmanıp Ankara’ya uzanan siyasi gerilim, olayın muhataplarıyla bugünkü polemikte.

        Saldırı da suçlamalar da çirkin ve hukuk dışı

        AK Parti Grup Başkanvekili Suat KILIÇ:

        Hangi siyasi lider olursa olsun, olayın yaşandığı yer neresi olursa olsun, siyasi faaliyetlere karşı tahammülsüzlük ve siyasi liderleri veya partileri hedef alan saldırılar, çirkindir, hukuksuzdur, kabul edilemez. Bu noktada Sayın Baykal’a yapılan saldırı da çirkin ve hukuk dışı bir saldırıdır. Olayın failleri her kim ise adaletin önüne çıkarılmaları kamu görevlililerinin vazifeleri arasındadır. Yaşanan bu saldırının hiçbir şekilde tasvip edilebilmesi mümkün değildir. Ancak Sayın Baykal’ın yaşananlardan AK Parti’yi sorumlu tutması da aynı ölçüde çirkin, yakışıksız ve kabul edilemez bir durumdur. Biz kendimize karşı da başkalarına karşı da yapılsa tahammülsüzlük içeren bu tür saldırıları onaylamıyor ve kesin bir dille kınıyoruz.

        Organize bir eylem yok, saldırıyı kınıyorum

        AK Parti Van Milletvekili İkram DİNÇER:

        Sayın Baykal, bölgede kime yakın olduğu bilinen bir haber ajansını kaynak göstererek, bu olayda bizim organizatör olarak durduğumuzu ifade etmiştir. Bir kere, bunu öncelikle reddederim. AK Parti, Van'da yüzde 53 oranında oy almış bir partidir ve bizim partinin oraya organize olarak gittikleri kanaatinde hiç değilim. Taş ve yumurta atılarak gerçekleştirilen bu fiili saldırıda ismi geçenler hakkında Van İl Başkanlığı inceleme başlatacaktır. Ben, bu konuda daha önce gerekli açıklamamı yaptım. Ancak, bir daha söylüyorum; Sayın Baykal'a yapılanları kınıyorum. Ancak Sayın Baykal'ın da bizi suçlaması karşısında üzüntülerimi ifade etmek istiyorum.

        İftiraya maruz kaldım, gelip özür dilesinler

        Olayların üzerimize atılması büyük iftira, yaşananlara üzüldüm

        AK Parti Van İl Başkan Yardımcısı Arslan YILMAZ:

        Protestocu halkın o gergin halini önlemek amacıyla teskin edici ikazları yaparak, insanların daha fazla taşkınlık yapmaması için çaba göstermem suç mudur? Benim Sayın Baykal'a karşı fiili bir saldırıda bulunduğumu, yumurta, taş ve benzeri cisim attığımı ispatlayabilirler mi? Eğer ispat edemiyorsa ki edemez, bana atfen söylenen tüm sözlerin asılsız olduğunu belirtmek istiyorum. Kendisinden özür dilemesini bekliyorum. Yanlış anlaşılmaya sebebiyet vererek hak etmediğim bir iftiraya maruz kaldım. Oysa bu müdahale, son derece iyi niyetle yapılmış, olayın büyümemesi için gösterilen bir çabaydı. CHP'nin yapmadığım bir olayı benim üzerime yıkmasını ve basit siyaset izleyerek bu işi nereye götürmek istediğini doğrusu anlamak mümkün değil. Bu olayın yaşanmasından duyduğum üzüntü ile birlikte olayın bana ve mensubu olduğum partiye mal edilmesi büyük bir iftiradır. Atılan sloganların ne benimle, ne de AK Parti ile bağdaştığı açıkça görülmektedir. Sayın Baykal'ın Van'a geleceğinden haberim olsa o gün orada bulunmazdım. Sadece Kemal Kılıçdaroğlu'nun buraya geleceği yönünde bilgimiz vardı. Yumurtalı-taşlı protestolara karşıyım. Sayın Baykal'a yumurta ve taş atıldığı zaman üzüldüm. Çünkü Baykal yarım asırdır siyasetin içinde olan bir insan ve biz aile terbiyesi almış kişileriz.

        İddialarını ispat etmezse Baykal’ı müfteri ilan edeceğim

        Hüseyin ÇELİK

        AK Parti Genel Başkan Yardımcısı

        Sayın Baykal'ın Van'a gitmiş olmasından duyduğum memnuniyeti, yasal bir faaliyet için Van'a giden herkesi hemşehrilerimin kucaklaması gerektiğini, Van'a ve Van'ın misafirperverliğine bunun yakışacağını söyledim. Öyle anlaşılıyor ki nezaketten ve bu kullandığım nazik dilden kendisi bir şey anlamamış olmalı ki meseleyi bizimle ilişkilendirmeye devam etmekte. Şunu açık bir dille ifade ediyorum ki, bu olayların şahsımla, akrabalarımla ve partimizle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Basına yansıyan görüntülerden ve polis kayıtlarında da bu anlaşılabilir. Sayın Baykal, şayet iddialarını ispat etmezse kendisini kamuoyu nezdinden müfteri ilan edeceğim ve attığı bu iftiradan dolayı kendisine dava açacağım. Sayın Başbakanımız, Sayın Baykal'ın Sivas'tan öteye gidemediğini ifade ederken, fiziki bir gidememeden ziyade, buralara gitmeye yüzü yoktur anlamında ifadede bulunmuştur. Sayın Başbakanımızın, Sayın Baykal'ın ve ülkemizin tüm siyasi parti liderlerinin ülkenin her köşesine gitmesinden ancak memnuniyet duyar. Sayın Başbakan evet sadece bir tespitte bulunmaktadır ve Sayın Baykal'ın Sivas ötesinde aldığı oy da bunun en önemli kanıtıdır. Bir siyasi parti liderinin yaşadığı talihsiz bir olaydan sonra Sayın Başbakan'ın sözlerini 'tehdit' olarak değerlendirmesi ve bunu Sayın Başbakanı, Ak Parti'yi ve benimde içinde bulunduğum bazı parti mensuplarını karalamanın bir aracı haline getirmesi tam da bir Baykal klasiğidir.

        **

        Van siyasetini kirletmek isteyen bir çete organizasyonuydu, oyunu çözdük

        CHP Van İl Başkanı İbrahim Halil KARTAL:

        Olaya önyargıyla yaklaşmadan evvel soğukkanlılıkla, iki gün sabrettim, vatandaşlarıma, esnafa sordum, daha sonra namuslu dürüst bütün Vanlıların izlenimlerini aldım. Hatta sevindirici ve samimi bir şey söyleyeyim, AK Partili olmayan AK Partililerden doğru, dürüst bir bilgi akışı geldi bana. Bu sağlıklı değerlendirmeden sonra kendi vicdani kanaatim değil, AK Parti kurnazca bir oyun içine girdi. Birincisi o gün Cuma günüydü. Hemen yanı başımızdaki 3 bin kişilik Cuma namazına gelen topluluğu yönlendirmek istediler. Namuslu, dindar vatandaşlarımız bu oyuna gelmediler. Bu oyunu BDP’ye mal etmek, BDP sloganlarını kullanmak istediler. Ancak BDP’nin İl Başkanı anında beni aradı ve “Bizim bu olaylarla hiçbir bağlantımız yoktur. Bu çapulcular bizden değiller” dedi. Biz de bu olay hakkındaki değerlendirmemizi basın açıklamasıyla kamuoyuna kanıtlarıyla sunduk, olay netleşti. Bu bir çete organizasyonudur. Bu Van Gölü’nü kirletmek isteyen, Van siyasetini kirletmek isteyen, bir ailenin ele geçirmek istediği kuşatmayla, temiz Van insanını Türkiye kamuoyunda küçük düşürmek isteyen bir çetenin organizasyonuydu. Bizler bu oyunu çözdük, kamuoyu ikna oldu. Bundan sonrası artık yargınındır. Yargı için de ‘Hodri meydan’ diyoruz. Çünkü yandaş yargı onlara hiçbir zaman mal olmadı ve olmayacak, benim Türkiye’deki inancım budur. Her şeyden alnımız aktır. Van bu konuda kenetlendi. Bana yapılan kötülüğün başındaki kişi malum kişidir. Kamuoyunu ne kadar yanıltırsa yanıltsın gerçek gün gibi ortaya çıkmıştır.

        Huzursuzlukları kendileri yaratıp başkalarına mal ediyorlar

        CHP MYK üyesi Savcı SAYAN

        Herkes bu saldırıyı kimin yaptığına dikkat çekmeye çalışıyor ama burada daha önemli olan bir nokta var: Bölgede büyük sıkıntı var, halk iki parti arasında, AK Parti ve BDP arasında sıkışmıştır. Bölgede BDP’ye büyük destek var biliyorsunuz ama BDP’ye destek olanlar kadar onlara oy vermek istemeyen bir kitle de var. Bu kitle alternatif arıyor, AK Parti de bu arayışı engellemek için bütün gücüyle uğraşıyor. En başta, olaylar çıkartıp sonra da yatıştırarak, kardeşliği temin eden benim diyerek yapıyor bunu. İkinci olarak da yoksulluğu yaratarak. Bakın sizi BDP değil, CHP değil ben kurtarırım diyerek ve insanları bir kömüre, makarnaya muhtaç ederek. Biz oraya gittik ve bu oyunu bozduk. Bu oyunu yeniden canlandırmak için ne yapacaklar? CHP bölgeye geldi, huzuru bozdu, AK Parti olmasa sizi kimse kurtaramazdı diyecekler.

        Bu organize bir şekilde içlerinden bilgi alarak, içlerinden emir alarak öyle bir organizasyonu gerçekleştirmişlerdir. Bu kesinlikle sıradan, spontane gelişmiş bir şey değildir. Çünkü bu kişiler gençlik kolları, merkez ilçe yönetim kurulu üyesi ve il başkan yardımcısıdır. Her birisi ayrı bir koldan komuta ediyor, bir topluluğu yönetiyor. Sonra üçü birden birleşiyor. AK Parti, ağa marabası vasıtasıyla bir adamı isyan ettiriyor. Sonra da gidip onu kurtarıyor. Sonra da o adama diyor ki, “Ben seni kurtardım”, o adamı kendisine mecbur ettiriyor. AK Parti huzursuzluk yaratıp, huzursuzluğu başkasına mal ediyor. Bence Mersin’deki, Adana’daki olaylar da, Diyarbakır’da taş atan çocuklar da araştırılmalı, kamera kayıtları var.

        Diğer Yazılar