Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Planlarda yeri olmayan üçüncü köprü yapılabilir mi?

        GÜNDEMİ uzun süremeşgul eden “İstanbul’a üçüncü köprü” tartışmaları

        güzergâhın da belirlenmesiyle iyice alevlendi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, daha önce ortaya atılan Tarabya- Yalıköy ve Havantepe-Tokatköy

        güzergâhlarının aksine, 3’üncü Boğaz Köprüsü’nün Garipçe-Poyraz Köyü’nü

        birbirine bağlayacağını söyledi, ilk tepki CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin’den geldi.

        “200 kilometrelik güzergâhta ormanlık alanlar ve su havzaları nasıl korunacak? Bakan ‘en az zarar’ diyor. En az zararın limitinin ne olduğunu bilmiyoruz. Açıklanan köprü çalışması tamamen korsandır. Bu köprü ne binlik ne de yüz binlik planlarda vardır. Kentte yapılacak en küçük bir değişiklik bile önce planlara işlenir. Ardından uygulamaya geçilir. Çakılacak tek bir çivi bile yasadışıdır. Bu köprü korsandır. Bu köprüyü yapamazlar. Gideceğimiz yer hukuktur “ diyen Gürsel Tekin, eleştirilerinde yalnız değil. En başından beri Mimarlar Odası’ndan da sert tepkiler alan 3. köprü, “korsan” eleştirilerini hak ediyormu? İstanbul için belirlenen 1/100.000lik çevre planlarında gerçekten yeri yokmu? Adıyla bile fırtınalar koparmaya yeten üçüncü köprü, geldiğinde İstanbul’u nasıl değiştirecek? İşte farklı görüşler...

        GÜLİN YILDIRIMKAYA

        gulinyildirimkaya@haberturk.com

        ‘Üçüncü köprü doğru bir projedir gerekirse dördüncü de yapılır’

        Üçüncü köprünün İstanbul’un trafik sorununu ne kadar rahatlatacağı bilimsel araştırmalara dayalıdır, ‘korsan köprü’ denilmesi sadece demogojidir

        AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz BABUŞÇU:

        ÜÇÜNCÜ köprü için “korsan köprü” denmesi sadece demagojiktir. CHP Anayasa Mahkemesi’nin kapısına yatak serdi, her şeye itiraz ediyor. Bunlar ulusal ölçekte projeler, bunların 1/100.000’lik plan içerisinde bir leke olarak

        bulunması kolay değildir. Bakanlığın proje olarak üzerinde çalıştığı, sonuçlandırdığı bir projedir. Üçüncü köprünün İstanbul ulaşım sorununa ne kadar cevap olacağı bilimsel araştırmalara, tetkiklere dayalı ölçümlemelerle ortaya çıkmıştır. Bilimsel anlamdaki değerlendirmeler yapılmıştır. “İstanbul’un ulaşım sorununu üçüncü köprü çözer” gibi bir iddiamız zaten yok ama İstanbul’un ulaşım ile ilgili sorununu da rahatlatıcı çözümlerden bir tanesi olabilir. TEM de, 2. Köprü de şehir içi yol haline geldi; ağır vasıtaları, yoğun trafik yükünü şehir içi ulaşımdan uzaklaştırma anlamında bunlar alternatif

        çözümlerdir. İstanbul’da 3. köprünün ihtiyaç olup olmadığı hususu herhalde

        CHP ve Gürsel Tekin dışında tüm İstanbulluların ittifak ettiği bir husustur. Bir

        dördüncü köprü de olabilir, hiçbir sakınca görmüyorum.

        Gebze Yüksek Teknoloji Enst. Şehir ve Bölge Planlama Böl. Öğr. Üy. Yrd. Doç. Dr. MURAT YILDIZ:

        ‘Trafik sorununu çözmez’

        Üçüncü köprü, yapılmış olan 1/100.000’lik planda da yok. Ancak plan değişikliklerine ve farklılıklarına çok alışık olduğumuz için bu tür değişiklikleri

        kabul etmek gerekiyor, maalesef yanlış da olsa. Bahsedildiği gibi de İstanbul’dan transit geçen ulaşım ihtiyacını ortadan kaldırabilecek bir kapasiteye sahip olmadığını kendi yaptığımız araştırmalarda çok net ortaya koymuş durumdayız. İstanbul’da ulaşımla ilgili alternatifler arasında değil 3. köprü güzergâhı.

        Beykoz Belediyesi Başkanı Yücel ÇELİKBİLEK:

        ‘Beykoz’un % 80’i orman oluşacak kayıp % 2 bile değil’

        BİZ projenin hazırlık aşamasında bulunmadık ama söylendiği kadarıyla çevresel anlamda bir problem yok. Teknoloji çok gelişti, çevre duyarlılığı en üst noktada. Hükümetin çalışmaları ortada, çevreye olan duyarlılığı biliniyor.

        Böyle bir anlayış içinde olan bir otoritenin 3. köprüyü yaparken çevreye zarar vereceğini düşünemeyiz. Yapılanlar şehre zarar vermeyecek, özen ve itina

        sıkıntısı olmayacak. Mutlaka viyadükler yapılırken bazı kayıplar olur ama Beykoz’un %80’i orman, bu kayıp % 2’sine bile tekabül etmez. Ben başkan olarak, bu köprünün bizim için kazanç olacağını düşünüyorum.

        **

        ‘Bu proje hukuka aykırıdır, ısrar edilirse yargı tarafından durdurulabilir’

        Mimarlar Odası Başkanı Eyüp MUHÇU:

        Köprülü geçişler İstanbul’un ulaşım sorununu çözmeyecek aksine

        daha da içinden çıkılmaz hale getirecek. Üçüncü köprü tam bir çevre

        felaketidir, ikinci köprünün sonuçları da ortada.

        Boğaz’ın köprüyle geçilmesi konusu uzun süre tartışılan bir konu. Bu konuda sayısız sempozyum, panel ve araştırma gerçekleştirilmiştir. Evet, bu çalışmalardan bir tanesi de hükümetle İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan 1/100.000’lik planın analitik raporlarıdır. Boğaz’ın karayolundan köprüyle geçilmesinin yanlışlığı çevresel raporlarla da ortaya konmaktadır. Hükümet, Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlatılan, 2009 yılında yürürlüğe giren planda üçüncü köprü ve bağlantı yolları yoktur. Bunlar analitik raporlarda özellikle belirtilmiştir. Köprülü geçişler İstanbul’un ulaşım sorununu çözmeyecek ve var olan ulaşım kaosunu daha da derinleştirecek, trafik sorununu işin içinden çıkılmaz hale getirecek. Köprüye “Hayır” denmesinin ikinci nedeni, köprüye bağlı ana yol ve bağlantı yollarıyla beraber İstanbul’da bir çevre felaketi yaratacak, yaşam kaynakları, ormanların su havzaları ve tarım arazilerinin elden çıkacağı; İstanbul’un yaşanmaz hale geleceği gerçeğidir. İki nedenle köprü yapılmasının yanlışlığı ortaya konmaktadır. İkinci köprüde, TEM otoyolu ve bağlantı yolu yapılmasından sonra İstanbul’un yaşam kaynaklarının karşı karşıya bulunduğu tehdit, orman yağması ve kuzeye yönelik betonlaşma somut bir şekilde ortada. Köprüler konusunda geçmiş süreçte Ulaştırma Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanları açıkça karşı bir tutum sergilemişlerdir. 1996 yılında Sayın Başbakan Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’yken köprünün siyasal bir rant amaçlı gündeme getirildiğini söylemişti. Şimdiki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Topbaş, göreve geldiği zamandan sonra köprünün yapılmamasına ilişkin açıklamalar yapmıştır. Ancak gelinen aşamada, görüşlerinin değiştiğini görmekteyiz. Bu çelişkinin ortaya konması gerekir. Aslında köprüye daha fazla karşı çıkmamız için bir neden var, geçmişle bugün arasında değişen budur. Çünkü ikinci köprünün sonuçlarını yaşadık, Beykoz- Sarıyer ormanları içinde betonlaşma başlamıştır. İçme suyu havaları elden çıkmaktadır. Buna rağmen hükümetin bugün köprüyü savunması son derece manidardır. Kentleşme bakımından hiçbir gerekçe olmadığına göre geriye sadece rant ve siyasal yarar beklentileri kalıyor. Anti demokratik bir dayatmadır, yerel yönetim kendi tercihlerini bir yana bırakmış ve baskıcı politikalara teslim olmuştur. Bu, ülkemizin geleceği açısından tehlikelidir. Hukuka aykırıdır bu proje. 1/100.00 İstanbul çevre düzeni planının ana kararlarına aykırıdır. Bu uygulamada ısrar edilirse bu “Oldu bitti” yargı tarafından durdurulabilir.

        Mimar Kentbilimci Prof. Dr. Ahmet Vefik ALP:

        ‘3. köprü çevrede tahribat yapmaz ama İstanbul’un ölüm fermanıdır’

        ÜÇÜNCÜ köprü güzergâhı açıklaması, Istanbul’un “ölüm fermanı”nın yazıldığının ve gözbebeği Kentimizin çölleşme sürecinin yakın bir gelecekte başlayacağının ifadesidir. Yetkililer Istanbul’un yeşilinin ve suyunun bizatihi inşa edilecek 3. köprü ve otoyolları ile değil ancak bundan sonra gelecek kuzeye hücum ve yapılaşmayla tahrip olacağını bir türlü anlamak istemiyorlar. Bu projenin kendisine karşı değilim, 3. köprü ve onun uzantısı otoyol ve bağlantılarına karşı değilim. Bunların çevrede büyük tahribat bunları da herhalde kullanacaklardır.yapacağına inanmıyorum, bu çok minimal bir tahribat olacaktır, çok örnekleri vardır, telafi edilebilir. Bunun için özel yol yapım teknikleri vardır Benim endişem bu köprü yapıldıktan sonra aynı FSM’de olduğu gibi çevrenin kısa sürede yapılaşma içinde boğulacağı. “3. köprü ve otoyollarının çevresinde kaçak yapılaşmaya izin vermeyeceğiz” deseler de inanmam çünkü İstanbul’un%75’i kaçak, kaçaklık içimize işlemiş. Böyle bir sicili olan şehirde yapılaşma olmaz diyenlere inanmıyorum,

        esas tahribatı yapılaşma yapacaktır. “Bu proje yasal değil” tartışmaları bizi bir yere götürmez çünkü idare bunu aşar. Tekrar revizyon imar planı yapılır ve plana eklenir. Zaten yetkililer de montaj yapılacağını söylüyorlar, çok sıkıntı yaşanmaz. Asıl sorun, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde yaşadığımız acı deneyim bir kez daha tekrar edecek olması. Ancak bu kez yeşilimiz ve suyumuzun son kırıntıları da tahrip edilerek Istanbul’un rotası karanlık sona çevrilecek. FSM yapılırken de köprünün Boğaz kenarlarında giriş çıkış olmayacağı açıklandı ancak kısa bir süre sonra her iki tarafa (Kavacık ve Baltalimanı) yonca yapraklı kavşaklar eklendi. 3. köprü projesi İstanbul’un kentiçi ulaşım, toplu ulaşım ve raylı sisteme entegre olamamaktadır. Bu projenin İstanbul’a faydadan çok zararı vardır.

        Sarıyer Bld.Bşk. Şükrü GENÇ:

        ‘Köprü galip İstanbul mağlup’

        İSTANBUL’un en önemli su havzaları, ormanları, yeşil alanları böyle bir yapılanmayla bitecek. Böyle bir yolun gelişi 50 metre olarak bakılınca binlerce

        dönüm arazi kötü hale gelecek. Bu yol transit olmayacaktır. Bu da İstanbul’un sonu demek. İstanbul’un sonunu istiyorlarsa, buna hakları olduğunu düşünmüyorum. Bu işin acilen durdurulması lazım. Kentleşmeye yönelik projelere kafa yorulması, çözümler üretilmesi konusunda çaba sarf edilmesi lazım. Metropol kentlerde projeler, insanlara yönelik olmalıdır. Burada araçların trafiğine yönelik bir proje var. Buna da doğru bakmak mümkün değildir. Burada köprü galip, İstanbul kaybetti.

        Diğer Yazılar