Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Son dönemin en çok konuşulan konusu ve bana en çok sorulan sorusu şu: Zayıflamak için ameliyat olsak mı? Yıllardır kilo yönetimi üzerine çalışan bir diyetisyen olarak, kilo kaybı için tüm sebepleri araştırmadan yola çıkmadım hiçbir zaman. Endokrin uzmanı hekim görmeden, beslenme öyküsünü ayrıntılı taramadan, psikolojik değerlendirmeyi atlarsan olmaz. Bazı insanlar daha kolay çözebilirler bu sorunları. Bazen de fark eder, tedavi başlar ama bir türlü başaramaz. Hayatındaki sorunlar, stresle baş etme yöntemleri, travmalar, kronikleşmeye varan depresyonlar zayıflama sürecini etkiler.

        Peki, ameliyat ne zaman akla gelir? Yıllarca diyet yapmış ama başarılı olamamış birini düşünün. Spor yapmıyor veya artık yapamayacak kadar kilolu. Metabolik olarak da bu tablodan çok olumlu bir sonuç çıkmaz genelde. Eskiden özellikle BKİ (beden kütle indeksi) 40 ve üzeri olanlara ameliyat öneriliyordu. Şu an bu biraz daha aşağıya çekildi. Sonuç alamayan ve zayıflama sürecini yönetemeyen kişilerin aklına artık “Mide ameliyatı mı olsam?” sorusu geliyor. “Acaba böyle daha mı kolay? Zaten ameliyattan sonra istesen de yiyemiyormuşsun” diyorlar.

        Obezite cerrahisi bir seçenek ama kolay bir yöntem değil. İlk seçeneklerden biri de değil. En az 1 yıl diyet, spor ve ilaç tedavisiyle takip edildiniz ve olmadıysa, iyice değerlendirildiyseniz, psikolojik olarak taramalardan geçtiyseniz ve geriye sadece bu yöntem kaldıysa siz bilirsiniz. Kendi bedeniniz ve sizin kararınız. Ben kalıcı çözümlerden yanayım. Ameliyatın kolay verilebilecek bir karar olduğunu düşünmüyorum. Kafanızda böyle bir düşünce varsa bu konuda iyi olan bir hekim bulun, çok ameliyat yapmış mı araştırın, ekibiyle tanışın ve tüm kontrollerde aklınıza takılan her şeyi sorun.

        ‘Çocuğum Ne Yesin?’ tüm kitapçılarda!

        Yaklaşık 2 yıldır üzerine çalıştığım, satır satır bilgi ve en önemlisi tecrübe aktardığım notlar kitaba dönüştü! Çok mutluyum! Hayatta en sevdiğim şey yazmak ve insanlarla duygularımı, bildiklerimi paylaşmak. Okuduğum, karıştırdığım çok kitap oldu. Şunu çok rahat söyleyebilirim ki annelerle ve babalarla dertleşecek, halden anlayacak ve size pozitif çözümler sunacak bir kitap oldu.

        Çocuk beslenmesi çok önemli bir konu. Yarını kurtarmak, obeziteye çözüm bulmak, o çok korktuğumuz hastalıklardan korunmak istiyorsak çocuklarımıza ne yiyeceklerini, nasıl yiyeceklerini, neden yiyeceklerini, sağlıklı beslenme adına bilinmesi gerekenleri öğretmeliyiz. Kitabı okurken çocuğunuz başucunuzda olacak. Onunla bu konuları tatlı bir oyun şeklinde konuşmaya başlayacaksınız. Belki mutfağınız değişecek, sorunlara farklı çözümler keşfedeceksiniz.

        Sevgili eşim Seren Aksüs’ten zor zahmet kopardığım ‘Yeni Babadan Yeni Babaya Mektup’ da var kitapta. Tüm babalara bu kısım okutulmalı. Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz an, bu sayfayı açıp koyun eşinizin önüne! Ne demek istediğimi okuyunca anlayacaksınız. İçinde harika tarifler var. Hepsi bizim evde oğlum Sanat için pişen hatta beraber pişirdiğimiz tarifler. Şimdiden hepinize keyifli okumalar diliyorum.

        Burgerseverler buluştu!

        Artık her hafta bir festival var. Coffee Fest, Makarna Festivali, BurgerFest derken her gün yenileri ekleniyor. Biz de 5 yıldır Diyet Şenliği yapan bir ekip olarak seviniyoruz. Her konunun kendine özel etkinliklerinin olması hoşumuza gidiyor. Demek insanlar da beğeniyor, istiyor ki böyle etkinlikler artıyor.

        Geçtiğimiz hafta sonu Zorlu’da düzenlenen BurgerFest’e gittik. Ortam gayet iyiydi. Merak ettiğiniz, denemek istediğiniz lezzetleri, farklı burgerleri tadabiliyorsunuz. Ben her tadımda minik ısırıklarla günü kurtardım. Her birinden tam porsiyon yiyen kişileri düşünemiyorum! Neyse, afiyet olsun... Sonuçta herkes tatmak için oradaydı ve mutluydu.

        Bu arada ben burgerle ilgili yazınca, “Ama diyette olur mu ki?” diye sorular geliyor. Olur olmasına da dikkat etmeniz gereken bazı noktalar var. İşte o noktalar:

        1. Burgerinizi kaliteli, düzgün bir restoran- burgercide yemelisiniz.

        2. Hangi markaları kullanıyorlar, kullandıkları etler nereden geliyor öğrenmelisin.

        3. Diyet yapıyorsan burgerin en sossuz, klasik olanını seçmelisin.

        4. Yanında patates yok! İsterseniz yeşillikle birlikte tüketebilirsiniz.

        5. İçecek olarak yanında ayran çok iyi olur. Festivalde yoktu, bence kesinlikle olmalı. “Burgerin yanına illa gazlı içecek yakışır” diyorsanız şekersiz olanlarını tercih edebilirsiniz.

        Annelerin içi rahatlayacak

        BEBEKLERİMİZİ emzirirken her şey güzel ama 6. aydan sonra ek besinlere başladığımızda işler değişiyor. Yemeğini hazırla, yanında taşı, gittiğin restoranda mama sandalyesi iste ve gerçekleri gör! Ülkemizdeki restoran ve kafelerde çocuklara göre hiçbir şey yok. Varsa da sorunlu! Bugüne kadar tertemiz bir mama sandalyesi görmedim. Ya çok pis, ya üzerinde yemek kalıntıları kalmış, ya kırık ya da yırtık..

        Geçen hafta bir lansmana katıldım. Fidan Duman patentini aldığı bir ürün geliştirmiş adına da ‘mamaped’ demiş. Mama sandalyesi bulduğunuzda hemen üzerine kılıfı geçiriyor ve bebeğinizi gönül rahatlığıyla oturtuyorsunuz. Bebekler de aileler de mutlu mutlu yemeklerini yesin, stres olmasın

        Diğer Yazılar