Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BANA en çok sorulan soru “Siz sürekli diyet mi yaparsınız? Evde hep sağlıklı yemekler mi var?” oluyor. Evet, elbette var ama diyet yapmak için değil, sağlıklı beslenme bizim hayatımızın gerçeği. Ben zaten her gün sebze-salata yemeden doymam. Tam buğday ekmeği yerim. Fırından sıcak ekmek almak çok güzel, bu yüzden fırının önünden geçmem. Ege otları mutfağımızda hep pişer. Her gün süt içerim. Mutlaka yoğurt yerim.

        TADINDA KAÇAMAKLAR GEREKLİ VE İYİLEŞTİRİCİ

        Haftada 2-3 gün balık yerim. Evimde yağsız kıymadan köfte yapılır. Bol maydanoz, roka, ıspanak, soğan, sarımsak yerim. Yumurtasız günüm geçmez. Gece yemek yemem, öğün atlamam, ara öğünleri geçiştirmem, günde 4 litre su içerim ve yürüyebildiğim her yere yürüyerek giderim. Bunlar yıllardır yaptığım şeyler. Ama bu hep mi böyle? Hayır. Ben arada yaramazlık yapmayı da severim. Küçük kaçamaklar yapmak ve bunların tadını çıkarmak da hoşuma gider.

        Börek dediğin beyaz undan yapılıyor ama nasıl da güzel kokuyor. Evde tam buğday unuyla yapılmış elmalı kurabiyenin üzerine az da olsa pudra şekeri çok yakışıyor. Bazı şeylerin tadını bozmak istemiyorum. Biraz reçeteleriyle oynasam da, 40 yılda bir tadında kaçamak yapmanın iyi, gerekli ve hatta iyileştirici olduğunu düşünüyorum. Takıntılı, yasaklı, mahrum ve aç olmaktan daha iyi olduğuna eminim.

        ***********

        SUÇ VE CEZA

        GEÇEN akşam işten yorgun argın geldim. Canım da sıkkındı biraz. Yorgun, düşünceli veya sıkkınken canım abur cubur isteyebiliyor. O gün de görünce dayanamadığım, dünyanın en güzel (tabii ki abartıyorum) gofretinden söyledim. Oturdum yedim! Bunu yapmam normalde ama danışanlarımın çoğu yaşıyor bu duyguyu.

        Neredeyse 200 kalori! Off! Yakmak için 1 saat yürümem lazım. Gece gece olacak iş miydi bu? İçinde ne vardı bu çikolatalı gofretin, tekrar tekrar yemek istiyorum. Bir yandan yediğim için çok mutlu hissederken bir yandan da aslında o kadar da mutlu olmadığımın farkındayım.

        Bu hikâye çoğunuza tanıdık gelebilir. Burada anlatmak istediğim birkaç şey var:

        1. Herkes kaçamak yapabilir, hepimizin canı kötü bir yiyecek veya abur cubur isteyebilir. Bu, dünyanın sonu değil. Çok nadir oluyorsa bu suç değil. Sakin ol, kendine kızma, kendini cezalandırma ama neler oluyor iyi anla.

        2. Genel olarak iyi beslendiğine eminsen, abur cuburlardan korkma. Zaten canın istemez. İstiyorsa tetikleyen bir şey vardır.

        3. Bu duygu sana iyi gelmediyse, başka tatlarla bastırmak çok da iyi bir çözüm değil. Bir tatlı bir tuzlu derken, gecede 1000 kalori almak mümkün.

        4. Kendini yemeklerle cezalandırma veya ödüllendirme.

        5. Canın abur cubur isterse önce “Yeterince tok muyum?” diye sor kendine. Cevabın “Hayır”sa ve saat çok geç değilse biraz daha yemek ye.

        6. Canın sıkkın olduğu için yiyorsan, bu kendini mutlu etme çabasıdır ama sonucu çok da mutluluk verici değil. Çıkıp sakinleşmek için yürü, koş, bir arkadaşınla kahve iç.

        Diğer Yazılar