Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Sağlık Bakanlığı’nın tartışmalı ambulans ihalesini ve Antalya Belediyesi’nin, 25 Ağustos 2015 tarihindeki 18 araçlık 2. etap “tramvay ihalesi”nin mevcut şartnameyle yapılması halinde yarışın 2 yabancı firma arasında geçeceğini ve yerli firmaların dışlanacağını geçen hafta gündeme getirdim. Kimse sorumluluk üstlenip bir cevap verdi mi? Şimdilik hayır. Gerçekler acıdır, cevapla da telafisi olmaz. Toptan düzeltilmesi gerekir. Ama bu hususlara duyarlı Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’den ihale şartnamesinin düzeltildiğine dair bir cevap geleceğini sanıyorum. Gecikmeyi de buna bağlıyorum.

        Aynı hatayı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığına ve Güney Koreli Hyundai Rotem şirketinin, yerli firmalardan çok yüksek yüksek teklif vermesine rağmen, son yapılan raylı sistem ihalesini kazandığına dikkat çektim. İzmir’den bir cevap geldi, ama beni de yanıltmaya çalışan ve doğru bilgiler içermeyen bir cevaptı. Hangi partili olursa olsun tüm belediyelerin, ihalelerini yerli şirketleri önceleyecek, kamu kaynaklarını en iyi şekilde kullanacak şekilde yapması gerekmez mi? Ben buna dikkat çekiyorum. İşsizliği, cari açığı başka nasıl azaltabilir ve gelişebiliriz ki?

        Ben bu konuları yazdıktan sonra başta sağlık ve savunma sanayii olmak üzere çeşitli sektörlerde faaliyet gösterip kamu ihalelerine giren, ama mağdur olan, hakkını aramaktan endişe eden çok sayıda şirketten mailler aldım. Kamu tarafının adil, şeffaf, hesap verebilir, rekabetçi ve yerli ürünleri önceleyen bir politika gütmesi şart. Aksi halde gelişmemiz, büyümemiz ve bölgemizin güçlü ülkesi olmamız zor.

        Mesela Sağlık Bakanlığı yetkilileri, 29 Temmuz 2015’te bu köşede gündeme getirdiğim “Garip Bir Hava Ambulans İhalesi” yazıma hâlâ cevap verebilmiş değil. Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün geçen ay yaptığı ihaleyle, 4 adet 2 hasta taşıyabilen ambulans kiralanması söz konusuydu. 2 adet hava ambulansı 3 bin km, diğer ikisinin de 3 bin 500 km menzilli olması kaydıyla ihale yapılıyor. Kısa menzil için saat başı 3378 Euro teklif veren şirket kazanıyor, fakat uzun menzilli 3 bin 500 km için verilen saat başı 2638 Euro, yani daha düşük teklif ise yüksek bulunarak ihale iptal ediliyor. Böylesine güzel ihaleleri kim yapıyor, kim onaylıyor, anlamıyorum.

        Öğrendiğim kadarıyla “garip ambulans ihalesi” mevzusu Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’nun da dikkatini çektiği için ilgili bürokratlar cevap verememiş. Anlayacağınız, bakanlıktan da bazı bürokrat ve şirketlerin değil, kamunun menfaatine olacak şekilde ilginç bir ihale cevabı gelebilir.

        Özet: Mevcut ihale yasasıyla sağlam ihaleler yapılması mümkün görünmüyor. AB müktesebatına uygun sağlam ihale yasasının defalarca değiştirilmesi bu neticeyi doğurmuş olabilir mi?

        DÜŞEN ELEKTRİK ÜRETİMİ NEYİN HABERCİSİ

        Elektrik üretimi düşüyor veya istenen hızda büyümüyorsa, elektrik santrallarına değil, piyasalara, ekonominin çarklarına bakmak gerekiyor. Piyasada hareket yoksa, fabrikalar üretim kapasitesinin altında çalışıyorsa daha az elektrik tüketirler ve bu durumu da enerji piyasası üzerinden her gün gözlemlemek mümkün. Tabii tedbir almak isteyen varsa, izleyen de olur.

        Elektrik tüketiminin zirve yapması gereken bir sıcaklık yaşıyoruz, ama aksine düşüş gösteriyor. Önceki yıllarda vatandaş, sıcaklar sebebiyle klimalara yüklenince problem olurdu. Hatta trafolar patlar, saatlerce elektrik kesintisi yaşanırdı. O günler geride kaldı. Düşen elektrik talebini kurulamayan hükümete, beklenen yeni bir seçime, neye bağlarsanız bağlayın ortada dikkat edilmesi gereken ekonomik bir uyarı var.

        Enerji çevrelerinden aldığım bilgilere göre tüketim talebi artmamış, hatta yüzde % 1’in altına düşmüş. Bunun anlamı, ekonomik olarak büyümüyor, küçülüyoruz. Çünkü bir normal büyüme hızımız var, bir de daha ileri gitmek için hedeflerimiz söz konusu. Artan nüfus hızının talepleri altında kalan bir büyüme de büyüme değil küçülmedir.

        Enerji piyasası üzerinden ülkenin nabzına baktığımızda, durum iyi değil.

        Diğer Yazılar