Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        6 olimpik yüzme havuzunu dolduracak kadar hava ile dolan Airlander, kalkış için uzun pist gerektirmemesinden yük taşıma kapasitesinin yüksekiiğine kadar pek çok avantajıyla havacılıktaki önemli ihtiyaçları giderecek

        Zeplinlerle ilgili olarak buradan en yeni bilgileri zaman zaman paylaşıyorum. Yürüyen birçok proje olduğu için hangisinin ilk önce gökyüzüyle tanışacağını da merakla bekliyorum. Hizmete girdiklerinde havacılık dünyasında yeni bir dönemi başlatacakları için de her türlü zeplin çalışması ilgimi çekiyor. İşte onlardan biri de şimdiden dünyanın en büyük hava aracı olmaya aday Airlander. Kısa süre önce ilk defa ayağını yerden kesen, 6 olimpik yüzme havuzunu dolduracak büyüklükteki Airlander, yakın zamanda havacılığın önemli dönüm noktalarından biri olmaya aday.

        Airlander aslında ABD ordusu için geliştirilen 500 milyon dolar bütçeli bir hava gemisi projesi iken, 2012’de bir anda projeden vazgeçilerek rafa kaldırıldı. İngiliz firması Hybrid Air Vehicles (HAV) projenin tüm haklarını satın aldı ve projeyi üstlendi. Zeplin ile uçak arasında, her ikisinden de çeşitli özellikleri barındıran bir sivil projeye dönüştürdü. İş ve eğlence seyahatleri için kullanılabilecek bir proje haline getirilen Airlander, geçtiğimiz günlerde Bedfordshire şehrindeki hangardan ilk kez havalandı. 2016 yılı içinde ise ilk ticari uçuşunu 48 yolcusuyla gerçekleştirmesi planlanıyor.

        Airlander, aynı zamanda 302 ft yaklaşık 92 metre uzunluğuyla dünyanın en büyük hava aracı olacak. Henüz Türk Hava Yolları filosunda yer almayan Airbus A380’den büyük olan hava aracının, elbette 1930’larda Almanya’da geliştirilen tarihi zeplin Hindenburg’un yanında esamisi okunamaz. 1937’de meydana gelen büyük yangın ile 35 kişiye mezar olan Alman zeplin Hindenburg, Airlander’in tam 3 katı büyüklüğündeydi.

        Airlander 350 beygir gücünde 4 adet V8 motora sahip. Bu motorların 2 tanesi önde, 2 tanesi de arkada yer alıyor. Zeplin ve uçak karışımı Airlander, sağladığı taşımanın yüzde 60’ını içindeki helyum gazıyla, yüzde 40’lık bölümünü ise uçaklarda olduğu gibi aero dinamik yapısıyla kanatları aracılığıyla sağlayacak.

        Airlander, -56 ile +54 derece arası sıcaklıklarda sorunsuz çalışacak ve saatte 148 km hıza ulaşabilecek. İnsanlı uçuşlarda 5 gün, insansız uçuşlarda ise 2 hafta boyunca havada kalabilme özelliğine sahip olacak, 20 bin feet (6 bin 172 km) yüksekliğe çıkabileceği gibi 10 ton da ağırlık (yolcu ve yük) taşıyabilecek. Geleneksel uçaklardan yüzde 70 daha az karbon salınımı yapacak, gürültü seviyesi de çok düşük olacak. Ve helikoptere yakın şekilde dikey kalkış ve iniş yapabilecek olması, uzun pist gereksinimi duymaması gibi avantajlarıyla kullanım alanının geniş olması umuluyor.

        SAHİL GÜVENLİKTEN FİLM ÇEKİMİNE

        Yolcu ve kargo taşımanın yanında sahil güvenlik görevleri, askeri ve sivil gözetleme, turistik turlar, pek çok akademik araştırma ve görüntü alma, film çekme gibi alanlarda kullanılması planlanıyor. Projeye dünyaca ünlü Iron Maiden grubunun solisti Bruce Dickinson da 250 bin sterlinlik bir yatırım yaptı.

        Projenin askeri versiyonu için daha önce New Jersey’de bir test uçuşu yapıldı, ama sivil versiyonu ile üretilen Airlander’in ayaklarının ilk yerden kesilişi 31 Ekim 2015’te hangar içinde gerçekleşti. Su üzerinde de yüzebilme özelliğine sahip olan Airlander’ın, İngiliz havacılık endüstrisi için de bir ümit olması bekleniyor.

        İngilizlerin Airlander’i ürettikleri Cardington, zeplin konusunda daha etkili olan Almanlarla rekabet için geliştirdikleri R101 isimli zeplini hayata geçirmek için 1919’da kurdukları bir merkez. Dolayısıyla Cardington, bu zeplin projesiyle bir de misyon üstlenmiş durumda.

        Airlander 10 ve Airlander 50 olmak üzere iki farklı model olarak tasarlandı. İlk model, sabit kanatlı uçak, helikopter ve zeplin gibi hava araçlarının bazı özelliklerinin harmanlanmasıyla inovatif bir proje olarak dikkat çekerken, ikinci model Airlander 50 ise kilometre başına daha düşük bir nakliye maliyeti sunması sebebiyle yük veya ağır yük pazarı için geliştirilmiş. 60 tonluk bir yükü, bir seferde 5 bin kilometre uzağa taşıyabilecek. Aynı yükü taşıyabilecek bir uçak, kalkış ve iniş pistine ihtiyaç duyuyorken, dünyanın en güçlü helikopteri ise ne bu kadar ağır bir yük taşıyabiliyor, ne de bu kadar uzun bir menzile sahip. Özellikle afet, yardım ve madencilik konularında bu aracın çok faydalı olacağı belirtiliyor.

        VAHŞİ DOĞA AIRPORT'TA

        Vahşi doğa fotoğrafçısı Süha Derbent, bu hafta Airport'ta konuğum oldu. Dünyanın pek çok farklı yerine kişiye özel turlar da düzenleyen Derbent, vahşi doğaya dair safari sevenlere yol gösterecek bilgiler verdi. Airport'ta ayrıca aralarında Türkiye'nin de bulunduğu az sayıda ülkenin üzerinde çalışma yaptığı 5. nesil savaş uçakları ve SHGM'nin geçtiğimiz günlerde yaptığı valizlerin kilitlenmeyeceğine dair açıklamasının içyüzü yer alacak. Rota bölümünde ise ABD'nin sihirli şehri Miami var. Yarın 11.10'da Habertürk TV'de.

        Diğer Yazılar