Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bundan 5-6 yıl öncesine gidelim. Türk Telekom yetkililerinin, sabit tarafta sürekli düşen abone sebebiyle gelecekle ilgili kaygılanırken, GSM operatörü Avea’yı da iki büyük rakibi Turkcell ve Vodafone karşısında, nereye konumlandıracaklarına dair net bir stratejileri yoktu. Ancak sesli iletişim karşısında asıl yükselen tarafın veri/data transferi olduğunu görüp farklı bir açılımla Türk Telekom’un altyapısını fiber optik kablolarla güçlendirmeye başladıklarında, tablo da kendiliğinden değişmeye başladı.

        İşte o tarihlerde, sabit hatlardaki fiberin bugünkü kadar ehemmiyet kazanacağı dünyadaki ve Türkiye’deki bazı sektör oyuncular tarafından öngörülemiyordu. Hatta Türk Telekom yetkililerinin dahi bugün onları bir adım ileriye taşıyan fiber kaynaklı fırsatları o günlerde, bugünkü gibi realize olan somut verilerle değerlendirdiklerini sanmıyorum. Ama bu yöne dönüşeceğine dair düşünceleri ve hayalleri vardı. Türk Telekom Grubu CEO’su Rami Aslan da bu durumu İngiltere’den 2 güzel örnekle açıklıyor.

        “Vodafone’un global politikası ‘Sabit hatlar bitti’ şeklindeyken, British Telecom (BT) ise çeşitli değerlendirmeler neticesinde, çatısı altındaki cep telefonu operatörü mobil telefon şirketini elinden çıkardı. Sonra ne oldu? BT yeniden GSM operatörü telefon şirketi alırken, Vodafone da sabit hat şirketlerine yönelerek altyapısını güçlendirme yoluna gitti. Biz Türk Telekom olarak her ikisini de bünyemizde tutarak doğrusunu yaptık.”

        Rami Aslan’a bu denli keyifli açıklamalar yaptıran şüphesiz fiber taraftaki güçlü konumları. Aslında Turkcell ve Vodafone, fiber altyapısı güçlü olan Türk Telekom’a yönelik eleştirilerini yaklaşık 2-3 yıldır gündeme getiriyor. Ancak son 3 yıldır yapılan fiber eleştiri ve tartışmalar aynı değil. 1 Nisan’da 4.5G hizmete girdiğinde de bugünle aynı olmayabilir. Çünkü ticari kaygılar arttıkça fiber yaklaşım da değişecektir.

        TELEKOMÜNİKASYONDA TEKEL VAR MI?

        Daha önce Türk Telekom’un fiber altyapısının pahalı olduğu, paylaşmadığı gündeme getiriliyordu. Yasal düzenlemeler yapıldı, yürürlüğe girdiğini de ilk bu köşeden ben duyurmuştum. Fakat şimdi fiberde eleştiriler başka bir noktaya gelmiş durumda. Neticede ticari bir işin bu şekilde eleştiri konusu yapılmasını anlamakta zorlanıyorum. Rami Aslan, fiber altyapının yetersiz olduğuna yönelik eleştirilere de katılmadığını vurgulayarak arza karşılık talebin düşük olduğunun altını çizdi.

        Eğer bugün fiber altyapıya rakip olacak veya onun yerine geçecek bir teknolojik gelişme ortaya çıksaydı, Türk Telekom’un ticari kayıplarını kimse konuşmazdı. Bu durumda avantajlı durumu neden tartışılıyor? Konuşmamız gereken; Türk Telekom’un tekel konumunu nasıl kullandığı olmalı. Hatta tekel konumunu düzenleyen yasalar, yönetmeliklerin eksiği gediği varsa onlar olmalı.

        4.5G’DE KİM DAHA HIZLI OLACAK?

        Geçen hafta Barcelona’daki Dünya Mobil Kongresi (Mobile World Congress) vesilesiyle özellikle fiber mevzuunu Rami Aslan’ın üst düzey ekibi Türk Telekom Kurumsal İş Birimi CEO’su Mehmet Ali Akarca ve Bireysel İş Birimi CEO’su Erkan Akdemir’le konuşup iki GSM operatörüne neden “hayır” cevabı verdiklerini gerekçeleriyle dinledim. Bu konuyla ilgili olarak da medyaya bolca haber yansıdı.

        Türk Telekom’un mobil, sabit iletişim, internet, TV platformu gibi hizmetleri tek çatı altına toplayıp en uzun fiber optik kablo altyapıyla 1 Nisan’a iddialı hazırlanması, diğer 2 operatörü haklı olarak tedirgin ediyor. Rami Aslan, kendilerine yönelik eleştirileri haklı bulmuyor. “Biz çalışırken, Erzurum’a, Ağrı’ya fiber kablo döşerken onlar neredeydi. Kim onlara engel oldu?” sorularını yöneltiyor. Hatta fiber altyapının kullanılmasıyla ilgili yasal düzenlemenin olduğunu, fiyatlandırılmasının, hatlardan faydalanılmasının dahi regülasyon tabi olduğuna dikkat çekerek açıklamalara anlam veremediğini belirtiyor.

        Öte yandan pek anlamlı bulmasam da 4.5G’de hız yarışını merakla izliyorum. Ama bu yarışın galibi olmayacaktır. Her şirketin ayrı değerli yatırımı olduğu için galibini belirlemek Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan’a düşecektir. Şimdilik reklamlarla yetinelim...

        Diğer Yazılar