Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Üzerinde o kadar konuşulmasına ve tartışılmasına rağmen motorlu taşıtlarda kamunun yani Maliye Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeler biraz hayal kırıklığı gibi oldu. Bakanlık üzerinde epeyce tartıştıktan sonra sektör temsilcilerini de dinledi, ama bir de akademik çevreleri, ithalat-ihracat dengesini bilen, tüketici eğilimlerini tahlil edebilen ve yerli üretimin ülke için anlamından haberdar olan, konuya daha objektif bakabilecek bağımsız tarafları da dinlemesi gerekirdi. Onu da yapmadı.

        Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın epeydir gündeminde olan, otomotiv sektöründe ÖTV oranlarını değiştiren düzenleme, bakanı dahi tatmin etmeyen, ama bir türlü istenen formül de bulunamayan şekilde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Zira konu biraz sıkıntılı detaylar içeriyor. Özellikle ithal oto tarafında sadece Maliye Bakanlığı’nın düzenleme yapması yeterli değil. Topyekûn hükümetin icracı olması ve ilginç formüller bularak, yerli yatırımcının önünü açacak ve onları yeni yatırımlara teşvik edecek modeller bulması icap ediyor.

        Otomotiv sektörü için son yapılan düzenlemenin bu haliyle ithal otoların önünü kesmesi biraz zor. Gümrük ve Ticaret ile Ekonomi bakanlıklarının da konu üzerinde çalışması, kafa yorması şart. İstenmesi halinde çok güzel formüllerle ithal otoların Türkiye içinde arz-ı endam etmesi pekâlâ engellenebilir.

        Mesela, Fransa ve İspanya örneklerinde olduğu gibi Türkiye’de yatırımı olmayan yabancı şirketlerin ithal araçları İstanbul’a yakın limanlardan ülkeye giriş yaptırılmaz. Hatta kapasitesi sınırlı ve tüketimi yoğun noktalara, uzak limanlara yönlendirilebilir. Ancak öncelikle başta Maliye Bakanlığı olmak üzere tüm kamu kurumları bünyesinde ithal oto kullanımının önüne geçilmesi lazım. Hiçbir şekilde de şu veya bu şekilde kiralanmaması, kanunlar, düzenlemeler arkadan dolaşılarak bürokratların ithal otoya binmesine müsaade edilmemesi için çözüm bulunmadıktan sonra tüm düzenlemeler havanda su dövmeden öteye geçemez.

        Hatta konu o derece hassas ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın bile öncelikli gündemleri arasında yer alması gerekir. Bu mevzuyu üst düzey bir yetkiliyle konuşurken ithal otoların kullanımıyla ilgili çıkarılan yasalar ve yapılan düzenlemelere işaret etti ve bir şeyler yaptıklarını, ama yeterli olmadığını gördüklerini söyledi. Türkiye’de yatırımı olan bir otomotiv şirketinin yetkilisi de ithal oto satışlarının yerlilerin çok üzerinde olması ve bundan hükümet yetkililerinin fazla rahatsızlık duymamalarının diğer yabancı yatırımcılarla birlikte kendileri için de teşvik edici bir manzara orta koymadığını söyledi. İlgililerin dikkatine...

        Bindiğimiz otonun % 70’i ithal, % 30’u yerli!

        Ülkemizde satılan otoların ortaya koyduğu tablo kendi başına o kadar tuhaflıklar içeriyor ki, kendini azıcık bu ülkenin parçası hisseden her Türk vatandaşının rahatsız olmaması imkânsız. 2016 yılının ocak-ekim döneminde otomobil ve hafif ticari araç olmak üzere toplam 719 bin 499 adet satış yapılmış. Bunun 553 bin 111 adedi otomobil, geriye kalan 166 bin 388 adedini ise hafif ticari araçlar oluşturmuş.

        Fakat asıl önemli olan 719 bin 499 adedin ne kadarının yabancı markaların Türkiye’deki yatırımlarıyla ve Türk insanının katkısıyla yerli üretim olduğudur. Evet, toplam satışların yaklaşık yüzde 30’una tekabül eden 220 bin 764 adet yerli araç satılmış.

        Devletimizin, hükümetimizin katkılarıyla önü sonuna kadar açık olan ve en fazlasını da kamu yetkililerinin kullandığı ithal otoların Türkiye pazarında baskın bir ağırlığı var. Kamu yetkililerinin ve onların desteğiyle Türk vatandaşının satın alıp tepe tepe kullandığı, yedek parçalarının da doğal olarak ithal edildiği ithal otoların ülkemiz pazarındaki tüketim oranı yaklaşık yüzde 70. Diğer bir ifadeyle 2016’nın son 9 aylık rakamıyla 498 bin 735 adet ithal oto satın alındı.

        Daha garip olan ise bu ithal otoların çoğunluğunun Türkiye’de hiç yatırımı olmayan yabancı markalara ait olmasıdır. Mesela 498 bin 735 adet ithal aracın 152 bin 756 adedi Türkiye’ye yatırımı olan markalar tarafından yapılmış.

        Türkiye’de yatırımı olan Fiat, Ford, Honda, Hyundai, Isuzu, Mercedes-Benz, Mitsubishi, Renault ve Toyota’nın ithal getirdiği araçlardaki denge de yerli üretimin toplam satılan oto içindeki oran dengesiyle aynı, yani yüzde 30. Kısacası, ithal ettiğimiz her 100 otonun 70’i Türkiye’de hiç yatırımı olmayanlara ait. Bu durumda Türkiye’de yatırımı olan şirketlerin ithal araçlarının ve yerli üretimleri için gerekli olan ithal parçalarının İstanbul ve çevresindeki limanlardan yapılması sağlanır, hiç yatırımı olmayanlara da alternatif limanlar sunulursa bir fayda sağlanır.

        Kafa yorunca çözüm bulunuyor...

        Diğer Yazılar