Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün, Türkiye ve İstanbul için tarihi bir gün daha yaşayacağız. İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi başarıyla bitirildi. Artık Avrasya Tüneli olarak anacağımız, iki kıtayı boğazın altından birleştiren yeni gerdan, İstanbul ulaşımını önemli ölçüde rahatlatacak. Ancak projeyi tek başına ulaşım yönüyle ele almak doğru olmaz. Zira bünyesinde birçok yenilikleri barındırdığı gibi yüzyılların hayalini de gerçekleştirmiş olması hasebiyle anlatılması gereken çok güzel hikâyeleri var.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım tarafından açılışı yapılacak olan Avrasya Tüneli, zor bir projeydi ve Türkiye’nin en zor zamanlarında inşa edildi. Deniz tabanı altındaki 5.4 kilometrelik bölümü, özel bir teknolojiyle yapıldı. İki katlı, çift şeritli tünel, boğazın da beşinci gerdanı oldu. Üstelik böylesine zor bir yılda Türkiye, finansal açıdan büyük meblağlarla ve en son teknolojiyle, hatta ilk defa denen yöntemlerle İstanbul Boğazı’na aynı yıl iki gerdanı birden taktı. Üstten Yavuz Sultan Selim Köprüsü, alttan Avrasya Tüneli.

        Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan’ın Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü (AYGM) döneminde ihalesi yapılan projenin hamisi Cumhurbaşkanı Erdoğan, en yakın iki takipçisi Başbakan Yıldırım ve Bakan Arslan oldu. Bu üçlünün açılışını yapacak olması da kendileri için ayrı bir gurur vesilesi...

        Bizde âdettir. Projenin ihale aşamasında teklif verenlerden başkası konuyla pek fazla alakadar olmaz. İzmit Körfezi’nin gerdanı Osmangazi Köprüsü hizmete girdiğinde geçiş bedellerini ve yüksekliğini tartışmaya başladık. Avrasya Tüneli’nde de benzer şeyler olacaktır. Ama öyle zannediyorum, yaklaşık 10 günlük ücretli geçiş süresinde elde edilecek bilgiler, diğer projelere de referans olacak. Araç başına döviz bazlı verilen geçiş ücreti garantileri, şu an itibarıyla vatandaşa yüksek geldiği için yeni yılda, ciro bazlı olacak şekilde ve ihale kriterlerini fazla örselemeden yeniden dizayn edilebilir. Bir kenara not edin.

        Projenin hayata geçen hikâyesine gelince. İhaleyi Türkiye’den Yapı Merkezi ve Güney Kore’den SK E&C şirketleri kazandı. İşi gerçekleştirmek üzere de eşit ortaklıkla Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ’yiı (ATAŞ) kurdular. İşte o ATAŞ, yaklaşık 1 milyar 280 milyon ABD Dolarlık yatırımla projeyi tamamladı ve 24 yıl 5 ay boyunca bu tünelin işletmesini yapacak. İşletme süresinin bitiminde Avrasya Tüneli devletin olacak. Sonrasında ya kamunun kendisi işletir ya da işletilmek üzere ihaleye çıkar. Yatırım ve işletme bedelini de doğal olarak geçiş ücretlerinden çıkaracak.

        PROJE AŞAMASINDA BOL ÖDÜL

        Bu projenin finans bulmada yaşadığı sıkıntıları iyi biliyorum. Defalarca kredi mevzusuna değindim. Büyük projelerin aksamaması için hükümetin hayata geçirdiği “Hazine Borç Üstlenim” ifadeleriyle gündeme gelen konunun detaylarını da yazdım. Şimdi eleştirileri bir kenara bırakıp başarıyla bitirilmiş bu eseri yürekten alkışlama zamanı. Evet, finansman sıkıntısı yaşadı, ama sonrasında ise ödüller getirecek şekilde bu engelleri aştı.

        Proje vücut bulmaya başladığı 2012’de, alanında etkin çeşitli kuruluşlardan finans, çevre, altyapı, kamu-özel ortaklığı ve tünel gibi alanlarda ödüller kazanmaya başladı. Thomson Reuters Project Finance International’ın organize ettiği “Uluslararası Finans Proje Ödülleri” kapsamında verilen Ortadoğu ve Afrika’nın “En İyi Altyapı Proje Finansman Anlaşması 2012”ye layık görüldü. Finans dergisi Euromoney de, yatırım bedelinin yüzde 78’lik kısmı için yapılan finansman anlaşmasıyla sebebiyle, “Avrupa’nın En İyi Proje Finansman Anlaşması 2012” ödülüyle taltif etti.

        Bitmedi; “En İyi Kamu- Özel Sektör Ortaklığı” ödülünü aldı. En yenilikçi ulaşım projelerinden biri seçildi. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan “En İyi Çevresel ve Sosyal Uygulama Ödülü”nü kazandı. Uluslararası Tünel ve Yeraltı Yapıları Birliği (ITA) de büyük projeler kategorisinde “Yılın Projesi” ile takdir etti.

        İKİ KITANIN HİKÂYESİ İYİ ANLATILMALI

        Bu yıl haziranda açılan İsviçre’deki Gotthard Base Tüneli’ne davet edilmiştim. Önemli bir mühendislik ve teknoloji eseri olan tünel yolculuğunun başlangıcında ve bitişinde, böyle bir eserin nasıl değer üretecek hale getirilebileceğine dair ilginç bir deneyim ve tecrübe yaşadım. Yurtdışında bu tarz projeleri çok gezme ve inceleme fırsatım oldu. İmrendiğim tek konu ise yabancıların, Avrasya Tüneli gibi nitelik ve nicelik açısından çok şey ifade eden projeleri çok iyi tanıtmaları oldu. Marmaray’ın ondan çok daha güzel hikâyesi olmasına rağmen işin algı operasyonu tarafını iyi yönetemediğimizi düşünüyorum. Avrasya Tüneli de onun kardeşi olduğuna göre ikisini birlikte tanıtacak, dünyaya anlatacak ayrı bir tanıtım ve reklam organizasyonu gerekiyor. İstanbul’a bambaşka değer katan bu iki projeye sadece ulaşım gözüyle bakılmamalı...

        Diğer Yazılar