Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CANCUN

        Hava yolculuğu için taleplerin çok güçlü düzeyde seyretmesine rağmen sektörü endişelendiren en önemli konu, son örneğinin Amerika ile İngiltere’de yaşandığı şekliyle akıllıca yapılmayan regülasyonların, düzenlemelerin olması. Afrika ve Ortadoğu’dan bu iki ülkeye yapılan direkt uçuşlarda, uçak içine alınacak elektronik eşyalar için yasak getirilmesinden ilgili havayollarının ve sektörün etkilendiğini belirten Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) Genel Direktörü ve CEO’su Alexandre de Juniac, daha zekice önlemler alınması gerektiğini söyledi.

        Türk Hava Yolları’nın bir heyetle temsil edildiği, Onur Air Genel Müdürü Teoman Tosun’un da katılımcılar arasında bulunduğu IATA’nın her yıl yaptığı geleneksel zirvesinin 73’üncüsü için Meksika’nın tatil kenti Cancun’dayız. Havacılık endüstrisinden en üst düzey katılımla yapılan bu zirveye havayollarıyla birlikte uçak üreticileri Boeing ve Airbus, havayolu ittifak grupları ve dünya havacılık medyası katılıyor. Bu sene katılanların sayısı ise yaklaşık bin kişi olarak açıklandı. En öne çıkan, tartışılan konu, uçak içine getirilen elektronik eşya yasağı. Hatta pek su üstüne çıkmamasına rağmen Amerika ve Avrupa arasına da bu konu sorun olacak gibi görünüyor. Amerika, şimdilik Avrupa’dan yapılan uçuşlar için getirmek istediği yasağı erteledi, ancak Avrupalılar ve halihazırda Genel Direktörü, Air France- KLM eski CEO’su olan IATA’da bu düzenlemeden ve yaygınlaştırılması fikirlerinden rahatsız. Kısa süre önce açıkladıkları raporda ise elektronik eşya yasağının uygulandığı bölgelerden ABD’ye olan seyahatlerin etkilendiğine dikkat çektiler.

        Juniac, 100 binden fazla uçuşun olaysız gerçekleştiği günümüzde, akıllı düzenlemeler yapılması gerektiğini vurgulayarak, “Öte yandan nasıl oluyorsa düşünceler yanlış gelişiyor” sözlerini kullandı. Devletlerle karşılıklı diyaloglarla görüşülerek gerçek sorunlara odaklanılmasının sağlanabileceğini ifade eden Genel Direktör, akıllı düzenlemelerde ise proaktif olunması gerektiğini ifade etti.

        DÜŞÜK MALİYETLİ HAVAYOLLARI KORKUTUYOR

        Bir ada ülkesi olan ve uçuş mesafesi olarak alım gücü yüksek birçok önemli ülkeye uzakta bulunan Japonya Narita Havalimanı’na sefer düzenleyen lowcostcarrier- LCC (düşük maliyetli taşıyıcılar-DMT) şu an itibarıyla 16’ya ulaşmış. IATA toplantısı çerçevesinde dünyanın çeşitli ülkelerinden toplantıya katılan havacılık editörlerine bilgi veren Narita Havalimanı yetkilileri, LCC’lerin hem taşıdıkları yolcu sayısının giderek arttığına, hem de mesafe kavramını dikkate almadan herhangi bir şehirden bir başka şehre yolcu potansiyeli gördükleri takdirde sefer koymak için yarıştıklarına dikkat çektiler.

        LCC’lerin noktadan noktaya (point to point) uçuş yapmaya başladıkları ilk yıllarda tercih ettikleri havalimanları, maliyetleri açısından düşük ve şehir merkezlerine de daha uzak olanlardı. Uçuş mesafesi de yaklaşık olarak 4 saati geçmiyordu. Bu stratejiyle operasyon yaparken geleneksel veya bayrak taşıyıcı konumdaki HUB airlines olarak tanımlanan belli merkezlerde yolcu toplayıp dağıtan şirketler için fazla tehlike arz etmiyorlardı. LCC’ler mesafeleri uzattı, dijital teknolojilerin gelişmesiyle yolcular da uçuş bağlantılarını kendileri yapmaya başladı. Ve havada ilginç bir dönüşüm oluştu.Narita Havalimanı yetkilileri de kendi açılarından havayollarının profilini çıkarırken gelişmenin de fotoğrafını çekmiş oldular.

        Narita Havalimanı’na dünyanın çeşitli ülkelerinden 16 LCC konumdaki havayolu sefer yaparken, yolcu sayısının Atatürk Havalimanı’nın yarısı kadar olduğuna dikkat çekmek gerekiyor. İç hatlarda sefer yapılan nokta sayısı 17, dış hatlarda ise 109 olan havalimanından, 97 havayolu operasyon yapıyor. Ve bunun 16’sı LCC. Geçen yıl 39 milyon yolcu, 2.1 milyon ton kargo trafiği olmuş.

        Japonya’da bu gelişmeyi uçuş mesafesi farkı olmadan, diğer meydanlarda da çok yakında görmeye başlayacağız. Düşük maliyetli havayollarının etkisi sadece belli havalimanlarına yolcu toplayıp dağıtmaya çalışarak birbirleriyle yarışan şirketlerle sınırlı kalmayacak. Aynı zamanda büyük meydanların yolcu sayılarını ve büyümelerini de aşağı çekecektir.

        CANCUN’DA SICAKLIK 30 DERECE AMA SEZON GEÇMİŞ

        Önemli bir tatil noktası olan Cancun’a adım attığımda yağmur ve dalgalı bir denizle karşılaştım. Hava sıcaklığı 26-32 derece arasında değişiyor, fakat oldukça nemli. Ama bu sıcaklığa aldanıp deniz ve havanın tatil için uygun olduğun düşünmeyin. Çünkü asıl tatil sezonu kasım-nisan arasında olduğu için şu an ölü sezon yaşanıyor. Hem hava sıcak olacak, hem de sezon sönük geçecek, ilginç bir durum. Ama, vaziyet ancak buraya gelince anlaşılıyor. Çünkü deniz sürekli dalgalı ve havanın ne zaman yağmur bırakacağı bilinmiyor. Öte yandan tropikal iklimi böylesine bir coğrafyada, tropik kış şeklinde yaşamak da güzel.

        Diğer Yazılar