Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Küresel ölçekte savunma sanayiinden haberdar olmamıza katkı sağlayan “Defense News Top 100” listesine bu yıl ilk defa giren Roketsan ile Türk şirketi sayısı 3’e yükseldi. Uzun bir süredir Aselsan ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ-TAI), ilk 100’ün ikinci 50’sinde yer alıyordu. Roketsan’ın 98. sıradan listeye girmesiyle bu sayı 3 olurken, henüz ilk 50’ye şirket sokabilmiş değiliz.

        ABD merkezli savunma dergisi “Defense News”, savunma sanayii şirketlerinin satışlarını baz alarak böyle bir liste oluşturuyor. Ancak bu listede küresel ölçekte bir savunma sanayii olarak ele alınabilmek için ilk 20 çok önemli. Geriye kalan 80’lik kısım ise ülkelerin kendi şirketlerine yaptırdıkları işlere ve siparişlere işaret ediyor. Türk savunma şirketleri ise yaklaşık 10 yıldır ilk 100’de yer alıyor. Böylece her geçen yıl, Türk şirketlerinin yerli katkılarıyla belli oranlarda ithalatımız azalıyor, ihracatımız artıyor. Mesela ilk 100’e giren Roketsan’ın cirosunun yaklaşık yarısı ihracattan geliyor.

        TAI de ilk defa bu sene Türkiye’yi uçak yapan ülkeler kategorisine yükselten HÜRKUŞ’u Paris’te uçurdu. Yaklaşık 450 milyon dolar harcanarak geliştirilen, ancak henüz resmi olarak envantere girmemiş olan ANKA insansız hava aracı (İHA) ve ATAK helikopterinde ise yurtdışına satışlar yapılabilmesi için önemli eşikler geçilmek üzere. TAI’nin her platform aracında Aselsan, Havelsan, Roketsan ve diğer şirketlerin de ürünleri olduğu düşünülürse, Türkiye’nin önümüzdeki 2-3 yıl içinde, ilk 50’ye de şirket sokabileceğini söyleyebiliriz. Fakat bu şirketlerin hepsi Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV) çatısı altındaki yarı kamu şirketleri.

        Savunma sanayiinde faaliyet gösteren özel şirketlerin de ilk 100’e girmesiyle, sektörün sağlıklı gelişmesinden bahsedilebilir. Tek kanatla uçuş olmaz. Mesela Türkiye’nin ilk milli, özgün insansız hava aracı (İHA) Bayraktar’ı üreten Baykar Makine, Altay Tankı’nı geliştiren Otokar, BMC, Nurol, FNSS gibi özel şirketler ne zaman ilk 100’e girebilir?

        Mesela, İsrail’in 10 adet sorunlu Heron’una 250 milyon dolar ödemişken, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) envanterine ilk giren ve her şeyiyle bize ait olan 12 adet Bayraktar TB2 İHA’lar için devletin cebinden çıkan para yaklaşık 47 milyon dolar oldu. Eğer Heronlara ödenen rakamlar üzerinden İHA satabilirsek, ilk 100’e Baykar Makine de kısa sürede girebilir. Veya Altay Tankı’nda ihaleyi göğüsleyecek şirket yahut şirketler de gelecek yıllarda bu başarıyı yakalayabilir. Çünkü savunma sanayiinde kamu/özel sektör ayrımı çok mümkün değil. Tüm projeler ve satış işlemleri de kamunun kontrolünde ilerler. Dolayısıyla devletin başarılı özel şirketleri ve gelişmekte olanları “veriyormuş gibi yapmadan” ciddi olarak desteklemesi gerekir.

        Netice itibarıyla silahların ve savunma sanayiinin lideri Amerika. Savunma sanayiine en fazla harcama yapanlar ile dünyanın jandarmalığına soyunanlar aynı zamanda silah üretiminin de liderleri. Dünya silah ihracatının yaklaşık % 74’ünü 5 ülke, sırasıyla ABD, Rusya, Çin, Fransa ve Almanya yapıyor. Dünya savunma sanayii ligine giren 100 şirket arasında büyük cirolar ilk 20’de gerçekleşiyor. ABD’nin savunma devi Lockheed Martin’in 43 milyar 468 milyon dolar cirosuyla lider olduğu ligde almamız gereken epey mesafe var.

        VESTEL ‘DRONE’ İŞİNE NEDEN GİRMİYOR?

        Küçük-büyük herkesin en keyifli oyuncağı haline gelen, bazı sektörlerde iş hayatının ayrılmaz bir parçası olan küçük insansız hava araçları (İHA), yani “drone”lara olan talep her sene katlanarak büyüyor. Şov dünyasının da keşfettiği bu yeni oyuncakların yüzlercesi bir araya getirilerek ilginç gösteriler yapılıyor. Savunma sanayiinde de yüzlerce İHA, yapay zekâ, sensör, çeşitli yazılım ve ihtiyaç duyulan diğer donanımlarla, sürüler haline getirilip kullanılması yönünde çalışmalar yürütülüyor.

        Dolayısıyla çeşitli kategoride drone veya İHA yapmaktan ziyade, onları amaç ve hedefler doğrultusunda kullanacak, fikirler, beyinler ve programlar daha da kıymetli hale geliyor. Ama bu demek değil ki, cihaz önemsiz, yazılım veya üzerine yüklenecek programlar önemli. İkisi de değerli. Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nın iştiraki olan STM’nin de mini İHA’ları dışarıdan tedarik edip yapay zekâ başta olmak üzere çeşitli programlarla donatarak sürü halinde kullanacak proje başlattığını biliyorum.

        Vestel de Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile yaptığı sözleşmeye göre katapulttan fırlatılan İHA yapacaktı, ama tekerler üzerinde ilerleyip havalanan bir İHA ortaya çıktı. Böylece Vestel, başta İsrail olmak üzere yurtdışından aldığı destekle, taktik sınıf İHA geliştiren şirket oldu. Merakım şu: Televizyon, buzdolabı, ev aletleri, cep telefonu vs. gibi elektronik ürünler geliştirip üreten Vestel, taktik sınıftaki tecrübelerini değerlendirip dünyada 8 milyar dolarlık bir pazar hacmine ulaşmış İHA/drone üretimine niçin girmiyor?

        Diğer Yazılar