Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Turizmde 3. hamle dönemine geçecekmişiz! Ancak neyin kastedildiğini ve neler yapılacağını henüz tam olarak anlamış değilim. Turizm sektörüyle 1982’lerde rahmetli Turgut Özal döneminde, Bursa Otelcilik ve Turizm Lisesi’nde okurken öğrenci olarak tanıştım. Yaklaşık 28 yıldır da gazeteci olarak Türkiye ekonomisini, turizmini ve özellikle de havacılık sektörünü yakından takip ediyorum. Bu hafta Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) Dubai’de otelleri, fuarları, yeni yatırımları, havalimanı, liman, heliport, helikopter ve tekne turu organizasyonlarını inceledim. Dubai standart ve kalitesine, kimse kusura bakmasın Türkiye ve İstanbul gibi bir şehir çok uzak ve ara da açılıyor. Akdeniz ve Ege kıyıları da farklı değil. Yaklaşık 20 gün önce de İspanya Valencia’da kıyıların nasıl korunduğuna hayranlıkla şahit oldum. Fakat geçen yıl, Türkiye’de kıyıların da işinin bittiğini gündeme getirdiğim yazılarıma Çevre ve Şehircilik Bakanlığı açıklama bile gönderememiş, turizm cephesi ise gözlerini kapatmıştı.

        Sadece kıyılar mı? Türkiye’de hizmet sektörünün birbiriyle entegrasyonu sorunlu. Bazı yerler Etiyopya’nın başkentindeki 5 yıldızlı otellerin dibindeki teneke evler misali... Atatürk Havalimanı’na en iyi havayoluyla gelseniz bile şehir merkezine içi pis, şoförleri de onlarla uyumlu taksilerle gitmek zorundasınız. Daha alanda başlayan trafik keşmekeşliği ve karmaşayı zikretmeye bile gerek yok.

        Dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş’un katılımıyla, bugün Ankara’da başlayacak olan 3. Turizm Şûrası önemli, ama verim alınacak yer değil. Ulaşım sektörü için de şûralar yapıldı, fakat sektörün kafası bu şûralarla iyice karıştı. Yarınki turizm şûrasında da öncelikli hedef, turizmde pazar ve ürün çeşitlendirmesi olacakmış. 2-3 günlük şûralarla bu işleri çözmek zor. Çünkü havayollarındaki değişimi hâlâ charter üzerinden okuyan turizm bürokrasisinin atacağı adımlar, alacağı kararlar sıkıntılı görünüyor. Bir de turizmi stratejik sektör ilan etmek gibi yaklaşımlar var. Bu kadar sulandırılmazsa iyi olur. Öte yandan Japonlar, 2 olayla Türkiye’nin yolunu unuttu. Bakanlık da onları. Tanıtımlarda, pazar çeşitliliğinde ülke ve coğrafya boyutu epeydir ihmalde. Kaç yıldır Hindistan’ı gündeme getiriyorum, ama bir defa bir yetkilinin kulak kabarttığını duymadım. Hadi bakalım şûra ola, hayrola...

        **************

        ‘KKTC ERCAN’DA CİDDİ USULSÜZLÜKLER VAR’

        Burada gündeme getirdiğim konulara söyleyecek sözü, verecek cevabı olan ilgili tarafların cevaplarını aynen yayınlıyorum. Meraklılarına bir kez daha duyurmak isterim. İşte bu kapsamda, köşemde konu ettiğim KKTC Ercan Havalimanı’ndaki tartışmalar için Terminal Yapı AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Alp Delimollaoğlu bir açıklama göndermiş. Aynen aktarıyorum:

        “Ercan Havaalanı’nın İşletme Haklarının Devredilmesi ihalesini “Terminal Yapı ve Taşyapı Ortak Girişimi” 27.09.2012 tarihinde cironun % 47.80’ini devlet payı olarak önermek suretiyle 25 yıl süre için almıştır. İşveren İdarenin ihale şartnamesinde istemiş olduğu Havaalanı yapım ve işletme yeterlik kriterini firmamız Terminal Yapı ve Tic. AŞ karşılamaktadır. İhale makamına teklif ekinde vermiş olduğumuz “Ortak Girişim Beyannamesi ve Yeni Şirket Kurma Taahhütnamesinde” belirtildiği üzere, Terminal Yapı ve Tic. AŞ. ihale şartnamesine göre Ortaklığın “Yapımcı ve İşletmeci firması” olduğu için işin başından sonuna kadar ortaklıktan ayrılamamakta ve hissesi de % 20’nin altına düşememektedir.

        İhale, Terminal Yapı’nın iş bitirme belgesiyle alınmıştır. Taşyapı’nın havalimanı iş bitirme belgesi yoktur. Bu sebeple firmamız olmasa Taşyapı’nın ihaleye tek başına katılması da mümkün değildir. Çünkü ihaleye katılmak için evvelce havalimanı yapmış ve/veya işletmiş olmak şartı aranmıştır.

        İhale uhdemizde kaldıktan sonra, ihale şartnamesi gereği kurulması gereken “Görevli Şirket”in (T&T Havalimanı İşletmeciliği İnşaat Ticaret Limited Şirketi) kuruluş aşamasında bilgimiz, onayımız dışında yaşanan çok ciddi usulsüzlükler nedeniyle başlattığımız hukuk mücadelesi halen devam etmektedir. Bu usulsüzlüklerle başlayan süreçte şirketimiz ihale kriterlerine aykırı bir şekilde tamamen yönetim dışına itilmiştir. Ercan Havaalanı evvelce havalimanı yapım tecrübesi olmayan ehliyetsiz firma ve kişilerin elinde kalmış durumdadır ve KKTC makamları da buna seyirci kalmaktadır.

        Taşyapı’nın kontrolüne geçen, ortağı bulunduğumuz T&T Havalimanı İşletmeciliği şirketi, sözleşme gereği yapması gereken edimlerini yerine getirmemekte, 4 yıl içinde bitirilmesi gereken yatırımları bilerek ve isteyerek geciktirmektedir. Hatta T&T ile Taşyapı aralarında yaptıkları temlik sözleşmesi ile 4.5 yılda elde edilmiş şirket kârını Taşyapı’ya aktarmaktadır. Firmamız bugüne kadar ne Taşyapı’dan ne de ortaklıktan bir kuruş para almamıştır.

        Tüm bu olanlar yetmiyormuş gibi KKTC Bakanlar Kurulu 28 Şubat 2017 tarihinde 544-2017 sayılı karar ile hiçbir havalimanı yapım tecrübesi bulunmayan Taşyapı şirketine özel izin ile havaalanının yapım işlerini tek başına yapma yetkisi vermiştir.

        Halbuki bu özel izin verilmesi talebi daha önce KKTC Hukuk Dairesi’nin 20.03.2016 tarih ve SAV.0.00.-BB-15/552 sayılı yazısı ile reddedilmiştir.”

        Diğer Yazılar